Bir ülkede herkesin büyümeden pay alması gerekir.. Üretimin ve bölüşümün birlikte planlanması gerekir.. Başka bir ifade ile üretimin ve büyümenin topluma dengeli dağılması gerekir. Zira bölüşümü dikkate almazsanız, yoksul sayısı artar.. Üretici malını satacak insan bulamaz..
Yani gelir dağılımı meselesi , yoksul sayısının azaltılması , ekonomik ve sosyal istikrarın temelidir.
Maalesef fakir ülkelerin çıkmazı da bu noktada başlıyor.. Örneğin şimdi bizde olduğu gibi , ekonominin yalnızca üretim ayağı dikkate alınıyor.. IMF programlarında zaten gelir dağılımı sorunu yer almaz. Bir ülkenin sosyal sorunları zaten IMF’ nin işi değil. Hükümette IMF programını harfiyen uyguluyor. Yoksulluğu önlemeyi varoşlara poşet ve kömür dağıtmakla sınırlı görüyor..
Özetle , bir ülkede fakirliğin önlenmesi için her şeyden önce siyasi iktidarın buna inanması ve bu yönde politika oluşturmasıyla mümkündür.
Hükümetler bu işi yapamayınca, bazı bürokratlar ve sivil toplum örgütleri kendi çaplarında önlemler alıyorlar.. Örneğin bir askeri komutan ilçede fakir çocuklara yüksek öğrenime giriş kursları organize ediyor.. Yahut yardım sevenler derneği kız yurtları yaptırıyor..
Mikro kredi de bu şekilde yoksulluğun azaltılması için getirmiş çözümlerden birisidir..
BENGALDEŞ ÖRNEĞİ
Mikro kredi ilk defa 1976 yılında Bengladeş ‘te uygulamaya konuldu.. Bu ülkede bu gün çok yaygın olarak uygulanıyor.
Mikro kredi sistemi , yoksul kişilerin birbirine kefil olarak küçük krediler almalarını öngören bir sistemdir.. Bu sistem yapılacak bağışlar yerine küçük krediler verip , onları el işi , evde yapılacak üretim gibi işlere yöneterek , hem üretici yapmak ve hem de siyasilere el açmaktan kurtarmak için geliştirilmiş bir sistemdir..
Türkiyede de , İzmit’te ve Diyarbakır’da birkaç örneği var.. Bu örneklerden kadınların bu kredi sisteminden daha çok yararlandığı ve kendi evinde bu sistem sayesinde üretim yaptığı anlaşılıyor.
Türkiye de fak- fuk fonu hem insanları rencide ediyor.. Hem de siyasi amaçla kullanıldığı oluyor. Bu Fak- fuk fonu ile yapılan yardımları mikro kredi organizasyonları şekline dönüştürmek rasyonel bir yol olacaktır.
NE YAPILABİLİR ?
Fakirliği önlemenin , işsizliği önlemenin temel çözümü için önce siyasi iktidarın niyet etmesi gerekir. halktan yana bir siyasi iktidarın olması gerekir. İstikrar programının , bu programı oluşturan araçların bu yönde kullanılması gerekir..
Çin Atasözünde olduğu gibi , ‘’insanlara balık dağıtmayı değil , balık tutmasını öğretmek ‘’gerekir.
Bununla birlikte , yoksulluğun önlenmesi zaman gerektirir.. Bu zaman içinde Fak- fuk fonu gibi yardımları , mikro kredi sistemi içinde krediye dönüştürüp dağıtmak daha yararlı olur.
NE KADAR YARARLI OLUR ?
1. Bu krediler , evde yapılan el işleri , örgü takı hediyelik eşya , halı kilim ve dokuma , konfeksiyon ve benzeri işlerde doğrudan nakit veya araç- gereç şeklinde verilebilir.
2. Kredilerde on veya yirmi kişilik şeklinde ortak sorumluluk esası ve zincirleme kefalet getirilebilir.. Bu sisteme gurup sistemi denilmektedir.
3. Bu krediler damga vergisi ve diğer vergilerden muaf tutulabilir.
4. Dünya uygulamasına bakıldığında hedef kitle olarak kadınların seçildiği görülmektedir. Bu yolla gizli işsizliğin de önlenmesi gerçekleşmiş olmaktadır.
5. Sistem yoksul insanların özgüven kazanmasına neden olmaktadır.
6. Mikro kredi aynı zamanda büyük şehirlere göçü önlemede kullanılan araçlardan birisi de olabilir.