Geçtiğimiz yüzyıla siyasi akımlar damgasını vurdu… Radikal düşüncelerin toplumlara hakim olması sonucu örneğin Sovyetler Birliğine dahil ülkelerin yetmiş yılı heba oldu.. Eğitim dışında sistem insanlara bir şey vermedi.. Nazi akımlarının ömrü çok uzun olmadı… Ancak İnsanlığa zararı dünyaya getirdiği maliyet daha da yüksek oldu.
Bütün bir dünya olarak, demokratik olmayan soysal ekonomik sistemlerin, yalnızca bir kişiye veya bir guruba hizmet ettiğini, insana hizmet etmediğini ve hatta insanlığa aykırı olduğunu çok geç anladık.
Bu nedenledir ki sağ-sol çatışması ya etnik çatışmalara dönüştü… Veya radikal sağ ve sol düşünceler yerine “insana hizmet” yükselen bir değer olmaya başladı.
O günde var olan bu günde var olan… Bugünde değişmeyen tek şey, “İnsanın insanı sömürmesi” oldu.
Bir insanın başkasını sömürmesi , insanın doğasında var… Hangi sistem olursa olsun , insanlar birbirini sömürmenin yolunu buluyor.
Örneğin 1950’lı yıllarda Türkiye , Kore savaşında sonraki yıllarda savunma giderlerinde Nato için çok yüksek bedeller ödüyordu… Maliyetlere katlanıyordu… Buna karşılık ABD Kıbrıs ve diğer bazı konularda , Türkiye ‘ye karşı olumsuz bir tavır içindeydi…ABD ‘nin bu tavrı toplumda çok büyük tepki görüyordu.. Protestolar yapılıyordu.. Zira kayıtsız şartsız Nato’ya hizmet eden Türkiye ‘ye Karşı ABD Kıbrıs konusunda yanlış yapmıştı.. Türkiye ‘nin iyi niyetini sömürmüştü.
Bugün geldiğimiz nokta da, ABD’nin Irak’ı işgali ve Amerikalıların bu işgal için Bush’a seçim desteği vermesi de sömürünün değişmediğini göstermektedir..
Aynı nedenledir ki, küreselleşme sürecinin, sömürüyü arttırmasından korkuluyor… Küreselleşme süreci içinde, sömürü şekil değiştirerek aynı zamanda ekonomik ilişkilerde de kendini göstermektedir.
Örneğin IMF odaklı kur politikaları sonucu, Türkiye hem sabit kur, hem da dalgalı kur rejimleri nedeniyle 2000 yılından bu güne kadar
40 milyar doların üstünde dış cari açık verdi.. Yani döviz şeklinde kaynak kaybetti.. Sanki gerçekçi kur rejiminin suyu çıkmıştı.. Ancak amaç Türkiye’nin dış ilişkilerinde zararlı çıkması , kaybetmesiydi.
Bunun içindir ki, bizim gibi ülkelerin dış ekonomik ilişkilerde daha dikkatli davranması gerekir… öncelikle işlemler açığını tırmandıran ve dış borçlanmayı arttıran söz konusu kur politikalarını değiştirmemiz gerekir.
Medeniyetin göstergesi insanın insanı sömürüden vazgeçmesidir..Bu anlamda dünya henüz medeni olamadı.