Dün Mecliste Kamu mali yönetimi ve kontrol kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı geçti.
1)Tasarı ile daha önce Danıştay iptal ettiği için satamadığı okul yerlerini satmanın önünü açıyor. Bu okullar ya maliye bakanlığı tarafından veya özelleştirme kapsamına alınarak satılacak. Bu yanlıştır:
- Şehir içindeki okulların satılması, bakkal hesabıdır. Ciddi hükümetin yapacağı bir hesap değildir. Topluma maliyet getirir:
- Çevredeki öğrenciler daha uzağa gitmek zorunda kalacak. Öğrenciler, zaman , yol ve maddi açıdan kayba uğrayacaktır. Trafik sorunu artacaktır.
- Köyleri okulsuz bırakan iktidar , şehirleri de okulsuz bırakmak istiyor. Altyapısı ve yurdu olmadığı için , birçok köyde ilk öğretimin ikinci kademesi yapılmıyor. İlk öğretimin 8 yıla çıkarılmasının rövanşı alınıyor.
- Doğuda birçok köy bu durumdadır.
- Okul yerine yeni gökdelenlerin yapılması şehir düzenini de bozacaktır. , trafik , çevre , altyapı sorunlarını artıracaktır.
- Devletin işi vergi alıp hizmet yapmaktır. Kayıt dışılığı önlemede başarılı olunursa , okulları satmaya gerek kalmaz.
ÖZÜRLÜ EĞİTİMİNE SINIR GELİYOR
2)Tasarıda yer alan bir başka sorun hükümetin özürlülere verilen eğitimi kısmak istemesidir. Başbakan ve AKP , seçimden önce özürlülerin oyunu almak için , sık sık özürlülere tanınan imkanlardan bahsetti. Şimdi zaten yetersiz olan bu imkanları kısmak istiyor.
- Bakanlar Özel sektör tarafından özürlülülere verilen eğitimde istismarlar olduğunu açıkladı. Eğer istismar varsa bu hükümetin yeterli kontrol yapmadığını göstermektedir. Doğru iş yapan özel sektörü cezalandırmak veya özürlünün eğitimini kısmak değildir.
- İlgili bakanlar özürlülerin eğitimine , ayda 60 milyon gittiğini açıkladılar. Meselenin bu gideri azaltmak olduğu anlaşıldı.
- Her ülkede kaynak kıttır . Önemli olan bu kaynakları en yararlı şekilde kullanmaktır.
- 190 bin özürlünün eğitimi ve bu eğitimde çalışan 40.000 kişi için , ayda 60 milyon YTL’’yi çok gören hükümet 2000- 3000 kişiye ayda 5.5 milyar YTL faiz dağıtıyor. Devlet bakanının dediğine göre faizler bir puan artırınca devlete borç verenlere 3 milyar YTL fazladan rant yaratılıyor.
- Dün Başbakan , ASO binasının açılışında , ‘’Türkiye de satılan otomobil sayısı 2002 yılında sadece 91 bin iken , 2007 yılında 357 bin adet olmuştur… ‘’ dedi. 2000- 3000 kişi ayda 5 milyar faizi alıp ne yapacak ? Fabrika yapsa , sayın başbakan fabrika açardı.. Kaldı ki , rant benzeri faiz alanlarda bir evde 5 araba var… bir kişinin 2-3 arabası var. Buna karşılık ,
- Bingölde 29 kişiye ,
Ağrıda 25 kişiye ,
Türkiye ortalamasında 13 kişiye ,
bulgaristan- polonya – macaristan 3 kişiye,
almanya- fransada 2 kişiye ,
bir araba düşüyor.
Bir yarışta sonuncu gelen de , yarışı bitiriyor. Bitirmesi bir başarıdır… Ancak sonuncu olması başarısızlıktır.