Küçük sanayici , bayiler ve esnaf, halk üzerinde etkili kesimdir..
Bu kesim her zaman topun ağzındadır. Ekonomide bir sorun olunca önce bunlar çekiyor. Bu güne kadar bu kesim için elle tutulur bir şey yapılmadı. Bu nedenle ,
İki farklı piyasa oluştu..
Birisi ,Alıcı olarak ,Gelir düzeyi yüksek olanların, Spekülatif kar edenlerin ve Devletten yüksek reel faiz alanların olduğu , satıcı olarak ta lüks mallar üreten , lüks mallar ithal eden , lüks konutlar üretenlerin hakim olduğu bir piyasa ..
Diğeri ,alıcı olarak Gelir düzey düşük olan ve tüketimi gerileyen çoğunluğun olduğu , satıcı olarak ta bu düşük gelir guruplarına mal ve hizmet üreten esnaf ve küçük sanayicinin olduğu ikinci bir piyasa.
Lüks konut ve villaların satılması , buna karşılık ucuz ve halk tipi konutların satılmıyor olması , bu ikili yapıyı gösteriyor.
İkinci piyasa için mal ve hizmet üreten Küçük ve orta boy işletmeler ( KOBİ’ ) bir yandan finansman , diğer yandan düşük kur nedeniyle ucuz ithalat malı karşısında sıkıntı içindeler.
1) KOBİ’ lerle ilgili mevzuat çok dağınıktır.
Her kurumun kendine göre bir KOBİ tanımı var.Ayrıca bu tanımla AB Komisyonunun KOBİ tanımına da uymuyor.
Örneğin , KOSKEB,Dış Ticaret Müsteşarlığı ,Devlet İstatistik Enstitüsü,Devlet Planlama Teşkilatı ve KOBİ’lerle ilgili vakıfların ayrı ayrı ve farklı tanımları var.
Bu farklı tanımlardan dolayı KOBİ’ler Kamu’da nasıl işlem yürüteceğini bilemiyor.
2)Türkiye 6 Ocak 2003’ten itibaren AB’nin 4 çok yıllık programına katılmıştır.Bu programda KOBİ’lerde istihdamın geliştirilmesi finans ve kaynaklarının iyileştirilmesi gibi hususlar,”genel politikalar”olarak belirlenmişti. Oysaki mevcut durumda ,AB ülkelerine göre,Türkiye’de KOBİ’lerin finansman imkanları ve istihdam yaratma imkanları çok sınırlıdır.
KOBİLERİN KREDİLERDEN ALDIKLARI PAY
|
Toplam İstihdam İçindeki payı(%) |
Toplam Kredilerden Aldığı Payı(%) |
ALMANYA |
64.0 |
35.0 |
İNGİLTERE |
36.0 |
27.2 |
FRANSA |
49.4 |
48.0 |
TÜRKİYE |
45.6 |
4.0 |
Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerin finansman imkanları genellikle kendi öz varlıkları ile sınırlıdır.Devletin borç verebilir fonları kullanması ve mevcut kredi imkanlarının çok sınırlı olması nedeniyle KOBİ’ler ürün geliştirme ,teknoloji transferi ve bilişim teknolojileri gibi rekabet gücünü arttıran alanlara yeterince yatırım yapamıyolar.Oysa Avrupa Birliği içerisinde KOBİ’lere finansal açıdan katkıda bulunulması amacıyla oluşturulan Avrupa Sosyal Fonu,Avrupa Bölge Kalkınma Fonu,Avrupa Tarımsal Yönlendirme Ve Garanti Fonu ve Avrupa Yatırım Bankası gibi Kuruluşlar KOBİ’lerin karşılaştıkları çeşitli maddi sorunların aşılmasında gereken kolaylık ve desteği göstermektedirler.
3) Türk KOBİ’lerinin risk sermayesi ve leasing gibi modern finansal araçları kullanabilme yeteneklerinin çok düşük olması ve yıl içerisinde çeşitli kamu kuruluşlarından sağlanan ortalama devlet yardımı tutarının AB’dekine kıyasla beş kat daha aşağıda bulunması ,KOBİ’ lerimizin rekabet gücünü azaltmaktadır.
4) KOBİ’belgesi almanın formalitesi ve bürokrasisi fazladır.
5) KOBİ ‘teşvikleri , popülist yaklaşım hakimdir.. Selektif nitelikte değildir.
Oysaki , Rekabet açısından sıkça gündeme gelen Çin’de , Şirket kurma , finans ve altyapı ve teknoloji konusunda devlet tarafında önemli destekler verilmektedir.
6 ) KOBİ’lerin kuruluş yerleri olan , Organize sanayi Bölgeleri de mevcut imar ve bürokratik sorunlar içindedir.