Kurtuluş savaşında Atatürk işgalcilerden çok , işgalcilere satılanlarla uğraşmış.. İngiliz dostları derneği , İngiliz çıkarlarını İngilizlerden daha çok korumaya çalışmışlar .. Ve sürekli olarak Ulusal güçlere karşı çıkmışlardır..
Bugünde , bazı çevreler 301 maddenin tamamen kaldırılmasını veya Türklük sözünün çıkarılmasını istiyor.. Bunu demokratikleşme olarak görüyorlar..
Avrupa Birliğinden Lajendik, Almanyayı , Federal Alman ceza kanununda ‘’Alman ‘’ sözünün olmadığını söylüyor.. Gerçekten Alman ceza kanunu 90- a maddesinde ‘’ Anayasal düzene sövülmesi veya küçük düşürülmesi , bayrağı , Milli marşı aşağılamak , yine 90-b maddesinde de yasama organlarının , hükümetin , Anayasa mahkemesinin aşağılanmasını suç olarak kabul etmiştir..
Soykırımın üstünde yarım yüzyıl geçmemiş iken ,elbette Alman ceza yasasında alman sözü geçmeyecektir.. Buna karşılık Lajendik , neden
İtalyan ceza yasasını örnek vermiyor.. İtalyan ceza kanunu , 291 maddesine göre ‘’ Milli bayrağın alenen aşağılanması ‘’ ve 292 maddesine göre ise , ‘’İtalyan milletine alenen hakaret edilmesi’ suçtur.
Deniz Baykal CHP gurup toplantısında , bizim milletimiz ‘’ 72 millet birdir ‘’ diyen anlayışın insanıdır … ‘’Yunanistan anayasasında Yunan Cumhurbaşkanı olmak için yunan vatandaşı olmak yetmiyor.. Ayrıca Helen kökünden olmak zorunluluğu vardır.’’ diye bir açıklama yaptı.. Ve Şimdi Türkiye ‘ de ırkçılıktan söz etmeye çalışanların bu gerçeği görmeleri lazım geldiğini de ilave etti.
Avrupa Birliği İtalya’ya veya Yunanistan’a neden itiraz etmiyor ?
301 maddenin düzenleme şekli , muğlak yanları tartışılabilir.. Ancak Tartışmanın Türklük kelimesi üstünde yoğunlaşması , bu yolda kasıt olduğunu gösteriyor.
Yargıçlar ve savcılar Birliği Başkanı da , Türk yargıcın , davaya bakmaması gerekir.. Bu söz zımnen , yargıçların etki altında kalabileceğini söylemektir.. Ve yine demektir ki artık davalarda Türk, Kürt , Çerkez ayırımı olmalı..
Oysaki , hakimler arasında bu gibi bir ayırım yapmak şimdiye kadar kimsenin aklına gelmedi.. Şimdi yapmak ta akla ziyan iştir.
Bu tartışmaların tırmanmasında hükümetin günahı büyüktür.. Çünkü , hükümetin bu konuda kesin bir tavrı yoktur.. Tersine tavizkar bir tutum içindedir. Ayrıca ’Başbakan ‘’ derin devlet var ‘’diyor. Eğer bir başbakan olarak devlete hakim olamıyorsan , bu senin yanlışın veya zafiyetindir.. Sen böyle söylersen , O zaman bazıları da 301 maddenin eksik veya muğlak tarafları yerine , Türklük kavramını tartışır.
Dikkat edin … Türklüğü aşağılayanlar ya bunu yaparak şöhret sahibi olmak isteyenlerdir.. Yahut ta , dışarıdan çıkarı olup ta kasıtlı hareket edenlerdir..
Bazıları da yıldız olma sendromuna yakalanmış olabilir.. Bunun için Türklüğü aşağılamaya evet mi demek gerekir ?
Demokratik sistemlerde , düşünce ve ifade özgürlüğü , bilim ve sanat özgürlüğü ve eleştiri hakkı ile Türklüğü aşağılamanın ne ilgisi olabilir ?