Daha İyi Bir Yaşam En Fazla Bizim Hakkımızdır.

ABD Los Angeles’te trafikte sağa ve sola dönüşlerde ışık yok; herkes sağa veya sola yanaşıyor ve karşıdan kırmızı ışık yanınca, kollayarak dönüyorlar. Rastladığım bir olay şöyle oldu; Sağa dönüşte kuyruk vardı. Karşıdan gelen arabalarda da kuyruk vardı. Ama önce sağa dönen araç geçti. Karşıdan gelen araç onun geçmesini bekledi, sıra kendine gelince o da geçti. Bir sağa dönen bir karşıdan gelen birbirinin sırasını beklediler. Türkiye’de olsa kavşak kilitlenmişti.

Trafik sorunu yaya dahil herkesi ilgilendiriyor. Sürekli korna sesi herkesi rahatsız ediyor. Trafik sorununu çözmesi gereken hükümet, tersine trafik sorununa kötü örnek oldu.

Tepe Lambası, polis, jandarma, itfaiye, kurtarıcı, ambulans, cenaze, eskort, yol bakım, özel güvenlik gibi araçların trafikte yol alırken fark edilmesini sağlayan uyarıcı bir aparattır.  Gel gör ki, çevre yollarında nerdeyse on arabadan birinde yasal olarak trafik polisinin kullandığı tepe lambası var ve bunlar sürekli olarak arıza şeridini kullanıyor.

Bazı iş adamları, kırmızı plakası olduğu halde rektörler, koruması olduğu halde bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, AKP il, ilçe ve gençlik kolu başkanları tepe ışıkları takıyor. Bir bakanın, bir rektörün trafik polisinin kullandığı tepe ışıklarını kullanması tam bir cehalet örneğidir. Bu düzen, dünyada başka bir ülkede olmayan trafik anarşisine neden oluyor.

En büyük sorunda; AKP Genel Başkanının, Başbakanlığı döneminde ve şimdiki konvoylarıdır. Trafik bu nedenle saatlerce duruyor. Yayalar bekliyor. AKP iktidarına kadar Türkiye böyle sorunlar yaşamamıştı. Başbakan olarak Ecevit’in kırmızı ışıkta durduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı Necdet Sezer hiçbir zaman konvoy istemedi.

Sayılarını tam bilmediğimiz, Suriyeli ve Afganlılar nerde ne çıkaracak korkusu ile aileler rahat değil. Bunlar Türkiye’ye konvoylar halinde geldi ve şimdi polis, ışıd mensuplarını ve teröristleri geri gönderiyor. Girişte kontrol olsaydı bu kadar sorun yaşamazdık.

Aileler, çocuklarını imam hatiplere göndersin diye Hükümet her türlü yönlendirmeyi yapıyor. Dünya yaz kış saati uygularken, bizde iktidar sürekli yaz saati uygulama kararı aldı. Çocuklarımız karanlıkta okula gidiyor. Herkes rahatsız.

Cumhuriyet döneminde ilk defa Avrupa ve ABD Türk vatandaşlarına vize vermek istemiyor. Bunun nedeni, Cumhurbaşkanının tehditleri ve Avrupa’nın en hassas olduğu kurum olan demokraside geri düşmemizdir.

Hükümet, saat 10.00 dan sonra alkol satışını yasaklayarak, alkole yüksek vergileri getirerek, alkol içenlere zulüm ediyor. Normal olarak trafikte alkollü araba kullanıp veya taşkınlık ederek, başkalarına zarar verenler için müeyyideler var.  Ama bu hükümet asayiş için değil, herkes benim gibi yaşasın diye alkol yasalarını düzenliyor.

800 hatlar her gün herkesi rahatsız ediyor. Bu hatlardan aleni dolandırıcılık yapanlar var. Bu hatlar neden kapatılmıyor? Hükümet neden ilgilenmiyor?

Nefret dili, toplumda kamplaşmayı tırmandırdı. 2000 yılına kadar kim Alevi, kim Türk, kim Kürt bilmezdik ve sormakta aklımıza gelmezdi. AKP iktidarı toplumda kamplaşma yarattı. Sayın Cumhurbaşkanının depremi konuşurken muhalefet için ‘’bazı haysiyetsiz, Namussuz kişiler ‘’ şeklindeki hitabı, milleti rahatsız ediyor. Bu örneğe bakan bazı militanlar da daha da ileri giderek, muhalefeti tehdit ediyor, partileri kurşunluyor.

Siyasi iktidar, siyasi islama taviz vermek için, İstanbul Anlaşmasını fesih etti. 2012 yılı 6284 sayılı kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor. Yeniden Refah partisinin ittifaka katılma pazarlığı içinde bu yasanın kaldırılması da var.

2003 yılından 2023 Mart ayına fiyatlar 14 kat arttı. Gelir – fiyat dengesi o kadar bozuldu ki, normal bir memurun veya işçinin araba almak hayali bile kalmadı. 20 bin 600 lira alan bir doçent normal bir kirada oturamaz. Gecekondu bulmak zorundadır. Bu durum toplumu geriyor. Bu nedenledir ki, çoğu mütedeyyin insanlar ve muhafazakarlar, AKP’den ayrıldı.

100 yıl önce, çağdaş yaşam için mücadele vermiş bir millet olarak bugün huzurlu ve refah içinde yaşamak, herkesten çok bizim hakkımızdır. 14 Mayıs seçimleri, yeniden hep birlikte ve kardeşçe yaşama hakkımız için bir dönüm noktası olmalıdır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir