Büyüme Analizi

2023 İlk çeyrek (Ocak-Şubat–Mart) döneminde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 oranında büyüdü. Bir önceki 2022 yılında aynı çeyrekte büyüme oranı yüzde 7,6 olmuştu.

Yine GSYH bir önceki çeyrek olan, 2022 dördüncü çeyreğine göre de yüzde 0,3 oranında büyüdü.

Türkiye için 2023 yılı büyüme oranını İMF yüzde 2,7 ve Dünya Bankası yüzde 3,2 olarak tahmin ediyor.

İlk çeyrekte; sektörler içinde, tarım sektöründe büyüme eksi yüzde 3,5 ve sanayi sektöründe eksi 0,7 oldu. Diğer sektörlerde, geçen sene aynı çeyrekte yüzde 7,5 oranında daralan inşaat sektörü yüzde 5,1 ve hizmetler yüzde 12,4 oranında büyüdü. Hizmetler sektörü içinde finans sektörü de yüzde 11,2 oranında büyüdü.

Sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam için sanayi sektörünün büyümesi gerekir. Özellikle yüksek teknoloji yatırımları için yerli ve yabancı sermayeyi teşvik etmek gerekir.

Aslında bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için, eğer teknoloji üretimi, inovasyon, sanayileşme gerçekleşmiyorsa, tek başına büyüme kalkınmayı ve zenginleşmeyi sağlamaz.

Bir örnek vereyim… Bir binayı yıkarsanız servet kaybı olur. Ama aynı zamanda  bu binanın yıkılmasında makine ve işçi çalışır. Bunlara yapılan ödemeler katma değer ve büyümeye yansır.

Harcama yöntemi ile GSYH’da büyümeyi yine toplam talep etkiledi. Hane halkı tüketimi yüzde 16,2 büyüdü.

Seçim öncesi zamlar ve kamuya personel alımının artması, kredilerin önce artması, toplam talep artışına neden oldu.

Aslında Gelir yöntemi ile GSYH bileşenlerinin Gayri Safi Katma Değer içindeki payları da arttı. 2021 yılı ilk çeyreğinde yüzde 35,1, 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 31,1 iken 2023 ilk çeyreğinde yüzde 38’e yükseldi.

İhracatta gerileme, ithalatta artış, büyümeyi negatif etkiledi. Aslında dış ticaret açığı ve cari açığın negatif etkisi, eksi büyümeden daha fazla maliyet getiriyor.

Gerçekte ise çok kısa bir dönemde cari açığını çözmek çok kolaydır. Söz gelimi bu sene ilk 4 ayda dış ticaret açığımız 43,4 milyar dolardır. Bu açığın yüzde 61,1’ini Rusya ve Çin’e karşı vermişiz. Rusya’ya 13,3 milyar dolar ve Çine 13,2 milyar dolar dış ticaret açığı vermişiz.

Çin’den ithalatımız 14,1 milyar dolar, buna karşılık ihracatımız 0,9 milyar dolardır. Çin ve Rusya’dan ithalatı kurala bağlar, ihtiyacımız olan, doğalgaz, yatırım ve ara malını alırsak, bu açık yarı yarıya düşer ve Türkiye’nin  cari açığı kalmaz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir