Merkez Bankası ile TÜİK , ekonominin nabzını tutmak için , üretici ve tüketicinin , ekonominin bu gününü ve geleceğini nasıl gördüğünü araştırıyor. Ayrıca gelecek için nasıl bir beklenti içinde olduklarını da sorguluyor.
Bir gemide, yolcuların hepsi bir tarafa yığılırsa, gemi o tarafa doğru eğilir. Ekonomide de herkes kriz olacak derse, gerçekten kriz olur. Buna ‘’ekonomik beklentiler‘’ deniliyor. Hükümetin bir işi de, bu beklentileri iyi yöne çevirmek, iyi yönetmektir.
Hükümet aylar önce kriz göstergesi olan bu beklentileri dikkate almadı ve bu nedenle de iyi yönetemedi.
Merkez bankası ve TÜİK, reel kesim ve tüketicilerle yaptığı anketlerde endeks değeri yüzün üstünde ise güveni, yüz ise güvensizlik sınırını, yüzün altı ise güvensizliği gösteriyor.
ÜRETİCİNİN GÜVENİ KALMADI
Bir yıl önce , Reel sektör güven endeksi 109.8 idi. Yani reel sektör ekonomiye ve hükümete güveniyordu. Aradan bir yıl geçti. Aynı endeks 2008 eylül ayında çok hızlı geriledi ve 85.2 oldu. Yani reel sektör artık güven duymuyor.
Reel sektör, geleceğe güven duymaz ise yatırım yapmaz. Bunun içindir ki işadamları Mısır’a ve başka ülkelere yatırım yapıyor. Türkiye’de yatırım hacmi daraldı. Mamafih reel kesim güven endeksinde de sabit sermaye yatırımları endeksi, 2007 yılı
Ağustos ayında 121.3 iken 2008 ‘in aynı ayında 89.2’ye geriledi.
TABLO : REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ |
||
|
|
|
|
Eylül 2007 |
Eylül 2008 |
|
|
|
Reel Kesim Güven Endeksi |
109.8 |
85.2 |
Toplam Sipariş (Son 3 ay) |
116.0 |
84.5 |
İhracat Siparişi (Gelecek 3 ay) |
121.4 |
104.3 |
Sabit Sermaye Miktarı |
105.5 |
90.7 |
Genel Gidişat |
1056 |
64.5 |
Kaynak :MB
Reel sektör, gerek faizlerin, gerekse ekonomide kırılganlığın ve riskin yüksek olması nedeniyle, içeride yatırım yapmıyor. Geçen sene genel
seçimlerden sonra içeride yatırım yapmak niyeti vardı. Ancak Hükümet ekonomide yeni bir vizyon getirmediği için ve günübirlik politikalar devam ettiği için, reel kesim bu niyetinden vazgeçti.
Başbakan yabancı sermaye gelmesi için Arap ülkelerine giderken, yerli sermaye dışarıya gitti. AKP döneminde dışarıya giden yatırım sermayesi 7.2 milyar dolara yükseldi. Eğer bu sermaye yurt içinde yatırım yapsaydı, 65 bin kişilik istihdam yaratacaktı.
TABLO: TÜRKLERİN YURT DIŞINDA DOĞRUDAN
YATIRIMLARI İÇİN ÇIKAN SERMAYE
Yıllar Çıkan sermaye Yaratacağı
(milyar dolar) istihdam
————— ————————— ———————
2002 0.3 3.900
2003 0.5 5.500
2004 0.9 9.900
2005 1.1 10.800
2006 1.7 13.000
2007 (Tahmin) 3.0 25.800
AKP İktidarında Çıkan 7.2 65.000
Öte yandan reel sektör ankette siparişlerinin de azaldığını da söylüyor. Daha önemlisi, reel sektör güven endeksinde bir yıl önce ekonomide genel gidişatı iyi görüyor iken, şimdi kötü gördüğünü de belirtiyor.
TÜKETİCİNİN GÜVENİ DİBE VURDU
Tüketici güven endeksi, 7 bin ile 8 bin kişi (denek) ile görüşülüp, yapılan bir ankettir. Tüketiciler her zaman istismar edildiği için, söz konusu anket yüzün altında çıkıyor. Yani tüketiciler öteden beri ekonomide bu sisteme güven duymuyorlar. Buna rağmen, tüketici güven endeksi son bir yılda dibe vurdu.
Ağustos 2007’de 98.25 olan tüketici güven endeksi, aradan bir yıl geçtikten sonra ağustos 2008’de 79.85’e indi.
Öte yandan anketlerde, tüketici son bir yılda satın alma gücünün düştüğünü de ifade ediyor. Satın alma gücü, tüketicinin geliri ile ne kadar mal ve hizmet satın aldığını gösterir. Ankette tüketici geçen sene aldığı 100 mala karşılık aynı geliriyle bu sene ancak 87 mal aldığını beyan
ediyor.
TABLO : TEMMUZ 2007 – 2008 TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKS DEĞİŞİMLERİ |
||
|
|
|
|
Temmuz 07 |
Ağustos08 |
|
|
|
Tüketici Güven Endeksi |
95,49 |
79.85 |
Satın Alma Gücü (Mevcut Dönem) |
86,61 |
75.51 |
Satın Alma Gücü (Gelecek Dönem) |
90,18 |
78.10 |
Genel Ekonomik Durum (Gelecek dönem) |
89,47 |
74.91 |
İş Bulma Olanakları (Gelecek Dönem) |
86,07 |
76.42 |
|
|
|
Kaynak: TÜİK
Aynı tüketici:
- Gelecek dönemlerde de satın alma gücünün düşeceğini bekliyor.
- İş bulma olanaklarının da azalacağını bekliyor.
- Bu günkü ekonomik durumun, mal satın almak için uygun olmadığını söylüyor.
Toplum neden bir yıl gibi kısa bir sürede, güvenini kaybetti? Neden Türkiye küresel sorunların birkaç misli daha ağır ekonomik sorunlar yaşıyor?