Borsanın 21 bin’e yaklaşması tarihi rekor olarak yorumlanıyor.. Bileşik endeksin dünkü değeri 20.473 idi.. Bir yıl önce, 25.mart.2003 te ise aynı endeksin değeri 9.188 idi. Demek ki bir yıl içindeki nominal artış , yüzde 122 oranında bir artış meydana geldi. Bu artış reel anlamda yüzde yüze yakın bir kazanç demektir. Bu kadar yüksek bir kazanç gerçekten tarihi bir kazançtır.. Ancak ortalama faizlerin yüzde 2 ve ortalama karlılığın en fazla yüzde on olduğu bir dünyada yüzde yüz kazanç, spekülatif bir kazançtır.
Bu spekülatif kazanç neden ortaya çıkıyor ? Sonuçları ne olur ?
Ortaya çıkmasının üç temel nedeni var..
Birisi, iç ve dış olayların ve bu olaylarla ilgili beklentilerin satın alınmasından dolayı ortaya çıkmaktadır..
Dünkü artışta, Kıbrıs ile ilgili olumlu beklentiler ile seçimlerde siyasi iktidarın devam edeceği şeklindeki beklentiler, borsa bileşik endeksinin artmasına neden olmuştur..
Diğeri ise, eel faizlerdeki gerileme ve yine bu yöndeki tahminlerdir.. Türk Lirası’nda reel faizler yüzde 11’e kadar geriledi. Bu reel faiz oranı , risk faktörünü karşılamaya yetmiyor.. Bu nedenle borsaya talep artıyor.
Yine, döviz kurlarının da düşük seyretmesi, döviz faizlerinin yüzde 2 veya 3 düzeyinde olması da, borsaya olan talebi artırmıştır.
Nihayet üçüncüsü, iç borçlarla ilgili açıklama ve tahminlerdir.. Kamu kurumları arasında borç takası yapılacağı açıklaması, hazinenin iç borç stoğunun artacağı şeklinde yorumlanmaktadır. Aslında Takas halinde hazinenin borç stoğu artacaktır .. Ancak alacağı da artacaktır. Yine seçimden sonra hükümetin iç borçlarda yeniden yapılanma yoluna gidebileceği de yapılan tahminler arasında yer almaktadır. Gerçi ,b öyle bir beklenti , reel faizleri de artırır.. Ancak aynı zamanda borsaya talebi artıran bir faktörde olmaktadır.
Sonuç şudur :
1)Borsadaki tarihi artış rekorunun, ekonomik temeli yoktur. Bu nedenle spekülatif artış , spekülatif düşüş de getirebilir.. Bu risk nedeniyle, borsayı halka açmak hiçbir zaman mümkün olmaz..
2) Tasarruf araçları reel getirisi arasında , çok yüksek farklar ortaya çıkmıştır. Örneğin şubat sonunda , IMKB’ de reel getiri yüzde 42.8 iken, döviz sepetinde reel getiri, eksi 24.9 idi.. Tasarruf araçlarının Reel getirileri arasında 67.7 puan fark varsa, ekonomi istikrarsızdır.. Bu fark makro dengeleri de bozacaktır.