BANA NE VERDİN Kİ, NE İSTİYORSUN!

Eğer enflasyona göre düzeltirsek , bu yılın ilk 6 ayında, gelir ve kurumlar vergisi tahislatı geçen seneye göre düştü.

 

AKP Hükümeti gelri gelmez , ticari kazançlardan alınan gelir  vergisinde inidirm yaparak  ücretlerden alınan Gelir  vergisi düzeyine düşürmüştü. Daha önce daha düşük vergi veren ücretliler ile ticari kazanç sahipleri aynı oranda vergi vermeye başlamıştı.

 

AKP Kurumlar vergisinde öncek yıl yüzde 10 indirim yaptı.

 

Bu inidirimlerde gerekçe , vergi hasılatının artacağı yönündeydi.   ‘’Yüksek vergi oranları vergi kaçağını artırıyor’’ şeklindeydi.

 

 

Muhakkak olan , kimsenin vergiyi isteyerek vermiyor olmasıdır..

Bu nedenle , Hükümetin ve vergi idaresinin   her şeyden önce

vergi psikolojisini iyi bilmesi gerekir.. Vergi alırken , vergiye karşı olan tepkiyi en aza indirmesi gerekir.. Zaten bunun içindir ki Maliye literatüründe , ‘’Kazı bağırtmadan yolacaksın ‘’ diye bir söz oluşmuştur.

 

Kazı bağırmadan yolmak için de , vergi koyanın ,İktisadın babası sayılan Adam  Smith’ tin koyduğu ve bugüne kadar gelişen vergileme prensiplerine uyması gerekiyor.

 

Bu prensiplerden birisi de ‘’vergilemede adalet ‘’prensibi

(ilkesi )dir. Adalet ilkesine göre vergi, mali güçle orantılı olarak verilmelidir.  Bu adaleti artan oranlı , gelir ve kurumlar vergisi sağlamaktadır.

 

 

 

VERGİ ADALETİ YOK

 

Elbette, iktisat ve maliye politikasının diğer araçları gibi , vergi de tek başına gelir dağılımını düzeltmeye yetmez.. Ancak eğer adaletsiz uygulanırsa , o zaman tek başına da olsa  gelir dağılımının bozulmasını hızlandırır.

 

Bugün için  Vergilemede en büyük sorun adalet sorundur.. Zira vergilemede adaleti sağlayacak olan , gelir ve kurumlar vergisinin payı düşüktür.. Yüzde yirminin altındadır.

 

Bunun beyanname ile verilen kısmı da yarıdan azdır.. Önemli bir  kısmı , stopaj yoluyla memur ve işçiden kesilen gelir vergisidir.. Yine  kurumlar vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı ise  yüzde onun altındadır.

 

Verginin yüzde 70’ten fazlasını  zengin ve fakirin aynı oranda ödediği  ÖTV- KDV gibi tüketim vergileri oluşturmaktadır.  Oysaki bu oranlar  Avrupa birliğinde ortalama yüzde 50’dir.

 

VERGİ BİLİNCİ

 

Adaletsiz vergi vergiye karşı olan tepkiyi artırdığı gibi , vergi bilincini de zedelemektedir.  Devletin , eğitim , sağlık , altyapı gibi yatırımları gibi doğrudan vatandaşa dönük yatırımlarında gerileme yaşanmaktadır..Ayrıca vatandaş Trafik , asayiş  ve terörle mücadele gibi hizmetlerden şikayet temektedir..Bu nedenle verdiği verginin kendisine hizmet olarak dönmediğini düşünüyor. Dolayısıyla vergiye karşı tepki duyuyor. Vergide adalet olmayınca , bu tepki daha çok artıyor.

 

Gelir ve kurumlar vergisinde indirim, bu vergilerin toplam vergi içindeki payını beklendiği gibi artırmadı tersine reel olarak düşürdü.  Bu gelişme siyasi ikjtidarın niyeti ve  vergi idaresinin başarısına da önemli ölçüde bağlıdır.

 

Sonuçta uygulama , vergi adaletinin de daha çok bzulmasına neden oldu.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir