Bizim toplum bıçak kemiğe dayanmadan hareket etmiyor… Bu, demokratik anlayışından… İhtiyatlı olmasından… Veya iyi niyetli olmasından ileri geliyor olabilir… Gerçekleri geç görmesine rağmen bir defa görünce ve istismar edildiğini anlayınca da gereğini yapıyor.
AKP yüzde 47 oy aldıktan sonra artık hedefini dolaylı yoldan ve fakat daha açık söylemeye başladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, MHP desteğini alınca muhalefetle uzlaşma aramadı. Anayasa’nın laik cumhuriyeti düzenleyen maddelerine arkadan dolaşarak sataşmaya başladı. Millet artık bunları yutmuyor. Bugünkü hedefin bir karşı devrim olduğu, laikliği ve Atatürk devrimlerini rafa kaldırmak olduğunu toplumun çoğu anladı.
Öte yandan, gerek özelleştirmede, gerek ihalelerde ve gerekse kamuya eleman alımında, yapılan yanlışlar AB raporuna bile girdi. Ne var ki bu konuda halkın yeterli tepkisi ortaya çıkmıyor. Toplum bu tür yanlışları âdeta kanıksadı.
Halk yolsuzluğa nasıl bakıyor?
İSTANBUL Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı’nın yaptırdığı son kamuoyu yoklamasında, halk öncelikli sorun olarak ekonomik durumu ve işsizliği görüyor. Öncelikli sorun olarak yolsuzluğu görenlerin oranı yalnızca yüzde 12’dir.
Bunun nedeni, şimdiye kadar siyasiler içinde yolsuzluk yapanların yanına kâr kalmasıdır. Dahası da var… Yolsuzluk yapanları toplum çok iyi tanıyor… Kimler olduğunu biliyor. Zira bazı siyasilerin birkaç yıl içinde köşe dönmesini açıklayacak yolsuzluktan başka neden zaten olamaz. Maalesef bu yolla zengin olanlar, siyasette daha şanslı oluyor. Çevresine para dağıtıyor. Medyaya imkân sağlıyor. Sonuçta daha başarılı oluyor.
Halk bu yanılgısını yenmelidir. Kısa sürede siyaseti kullanarak köşe dönenlerde, kendi hakkı olduğunu bilmelidir. Zira toplumda bir üretim yapmadan, bir değer yaratmadan birilerinin zengin olması için, bir başkalarının fakir olması gerekir.
Öte yandan AKP’ye son seçimde verilen yüzde 47 oyla, halkın yoksulluğu, işsizliği öncelikli sorun olarak görmesi de birbiriyle çelişiyor. Ancak resme biraz daha yakından bakarsak, bu oyların bir avans olduğunu görebiliriz. AKP bu avansı da kullanmasını bilmedi. Ekonomik sorunlar arttı. Esnaf bunu şöyle tarif ediyor… “piyasada yaprak kımıldamıyor.” İşsizlik arttı.
Piyasalardaki riskin sorumlusu kim?
PİYASALAR da, olaya aynı çerçeveden bakıyor… AKP’ye destek veren sıcak para da olayı aynı şekilde yorumlamaktadır.
Bir ara 107 milyar dolara çıkan şimdi ise 90 milyar dolara ulaşan kısa vadeli sermaye yani sıcak para AKP iktidarını destekledi… Soros ve Soros’un açık toplum enstitüsü de AKP iktidarını destekledi. Dolaylı ve dolaysız çıkarı olan bazı medya da AKP iktidarını destekledi. Zira dünyanın hiçbir ülkesinde piyasalar bu kadar spekülatif değil… Spekülasyona bu kadar açık değil… Ve aynı şekilde bu kadar yüksek kâr ve reel faiz kazanmaya uygun değil.
Sıcak paraya dayalı bir iktisat politikasını bu hükümet uyguladı… Altyapısı olmadığı halde dalgalı kur sistemine devam etti. Reel yatırımlardan devlet desteğini kaldırdı. Tarıma olan devlet desteğini de bu hükümet kıstı. Yüksek – faiz düşük kur politikasını da bu hükümet pekiştirdi. Ekonomi bıçak sırtına taşındı… Piyasada kırılganlık arttı…
Bugün geleceğimizden yediklerimizi AKP’nin siyaseten ödemesi gerekiyor. Ne var ki yine halk ödüyor. Durgunluk ve işsizlik artıyor.