Bazı ülkelerde yoksulluğun yaygın olması, tesadüfi değildir… Mesele Siyasi iktidarların tercih meselesidir… Bu tercihe uygun olarak Uygulanmakta olan politikaların bir sonucudur…
55 yıldan beridir Türkiye’de, gelir dağılımı son planda yer alıyor… Ve hatta hiç almıyor…
Seçim öncesi her zaman gündemde olan yoksulluk sorunu, seçim sonrası unutuluyor… Bu soruna kaynak aktarmak siyasi iktidarlara ağır geliyor…
Ecevit, sol edebiyatı yaptı… Ancak yoksulluğun çözümünü 2000 yılından itibaren Dünya bankasına bıraktı… Uluslararası sermaye ve Dünya bankası, ‘’Yoksulluğu da en iyi biz önleriz” diyor… Bu konuda fonlar ve vakıflar kuruyor… Para döküyor… Araştırma yaptırıyor… Ancak doğal olarak bu kaynaklar kendi adlarına borazanlık yapanlara gidiyor… Ve aynı zamanda her zaman öncelik kendi alacaklarını kurtarmak için oluyor…
Örneğin İçi boşaltılan ve Batık bankaların kısa vadeli dış borçları hemen ödendi… Ancak 50 milyar dolar maliyeti halk ödüyor.
AKP iktidarı ise yoksulluğu önlemeyi, evlere kömür ve gıda dağıtımı ile sınırlı görüyor…
Bütün ülkelerde kaynaklar sınırlıdır… Önemli olan bu kaynakları iyi idare etmek ve yoksulluğu önleyecek şekilde dağıtmaktır… Bizde siyasi iktidarlar topluma bu kaynaklardan pay vermiyor… Örneğin 2000 yılından beri, çiftçiye verilen destekler dörtte bire geriledi… Memur ve çalışanın reel ücretleri geriledi… Emekli aylıkları enflasyonun altında kaldı…
Özetle yoksulluk ancak siyasi iktidarlar tarafından uygulanan makro politikalar yoluyla önlenebilir…
Aşağıdaki uygulamalar yoksulluğu daha da artıracaktır…
1) Herkese bedava sunulan kamu hizmetleri fakirliğin önlenmesinde etkili bir araçtır… Ne var ki artık devlet faiz ödemekten kamu hizmeti yapamıyor.
2) Vergilemede adalet giderek bozuluyor… Örneğin ÖTV ve KDV gibi zengin ve fakirin aynı oranda ödediği dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı, AKP iktidarında yüzde 67’den yüzde 72’ye çıktı.
3) Kayıt dışı ekonomi ve vergi dışı faaliyetler önlenemiyor.
4) Hızlı nüfus artışı için yeterli önlem alınmıyor…
5) Yüksek faiz ve rant ekonomisi, gelirlerin belirli ellerde toplanmasına neden oluyor.
6) IMF kaynaklı politikalarda İstihdam ve gelir politikası yer almıyor…
7) Piyasada tekelleşme var… Rekabet şartları çalışmıyor.
8) Düşük kur politikası, ithalat malı kullananlara gelir transferi demektir… Bu yolla ortaya çıkan açıkları dış borç olarak halk ödemektedir.
Özetle eğer ekonomik ve sosyal politikalar değişmezse, yoksulluk daha çok artacaktır.