TURİZMDE KAN KAYBI NEDEN ARTIYOR?

2016 Turizmde kaybımız beklenenden daha yüksek olacak… Güneş ve deniz Turizmi olarak, Rusların turizm gelirlerindeki payı Almanya’dan sonra ikinci sıradaydı. Fakat bu sene birde terör ve Suriye sorunu eklendi. Ayrıca bu sene ABD ve birçok ülke vatandaşlarını Türkiyeye gitmeyin diye uyardılar.   

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) , bu sene ilk çeyrekte yani Ocak –Mart arasındaki üç aylık dönemde Turizm gelirimizin geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16.5 oranında azaldığını açıkladı. 

Dünyanın en fazla Turist çeken ülkeler sıralamasında Türkiye 2010 yılında 8 sırada iken, 2014 yılında 6 sıraya yükseldi. (Aşağıdaki tablo )

 

 

 

Türkiye Turizmin her çeşidine sahiptir. Sağlık Turizmi, Kış sporları, tarihi varlıkları, akarsu ve denizleri ile dört mevsim turist çeken bir potansiyele sahiptir. 

Turizm gelirimiz olmasaydı, cari açık 25 milyar dolar daha fazla olurdu ve sürdürülemez olurdu. Bu anlamda Turizme yakıştırılan ‘’ bacasız fabrika ‘’ dan daha fazla anlam ifade eder… Zira döviz getirir.

Aslında, Türkiye yalnızca iç ve diş siyasi sorunlar nedeniyle değil, mevcut katı bürokrasi nedeniyle de söz konusu bu Turizm potansiyelini kullanamıyor.

Eğer siyasi iktidarlar bilinçli olsaydı, Turizm sektörü bu günkünden daha fazla döviz sağlayabilirdi… Zira yukarıda saydığımız dış faktörler yanında devlet bürokrasisi de öteden beri Turizme balta vuruyor.

Her şeyden önce, bu günkü iktidar turizme tahsis edilen alanlarda yanlış kira hesaplıyor. Bu alanlarda yapılan yatırımların birçoğu en fazla yirmi yıl içinde devlete kalacak. Yatırım yapan ceketini alıp çıkacak. Devlet o zaman bu tesisler için ihale açacak.  Ne var ki bu gün devleti koruyorum diye yerel bürokratlar sanki bu tahsis edilen alanlar içinde hiç yatırım yokmuş gibi, değer tespiti yaptırıyor ve irtifak hakkı ( kira ) talep ediyor. Yatırımcı bakanlıkların kapısını aşındırıyor veya mahkeme kapılarında sürünüyor.

Yetmedi, Turizmde yatırım yapmak, işletmeye açmak, deveye hendek atlatmaktan daha zordur. İmar uygulaması, Belediyeler, Çevre ve şehircilik Bakanlığı, Turizm bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Maliye, Milli Savunma bakanlığı olarak birçok kamu kurumu onayından geçer.

1987 yılında, Muğla’da turizm yatırımı için uğraşıp, imar dahi alamayan bir turizmci intihar etti. Rahmetli Özal, Turizm yatırımları ile ilgili yalnız Turizm bakanlığının muhatap olacağı bir uygulama başlattı. Plan yapma yetkisi Turizm Bakanlığına verildi, diğer kamu kurumları ile Turizm Bakanlığı muhatap oluyor ve hatta tahsis edilecek alan içinde özel mülk varsa, turizm bakanlığı bu mülkü kamulaştırıp, turizm yatırımları için ihale açıyordu.  Bu günkü yatırımların yüzde 90’ı bu dönemde yapıldı.

Bu gün katı mevzuat var ve tuvaleti projeye göre yarım metre kaymış bir turizm yatırımı yıktırılıyor. Yetmedi Bazı tesisler oradaki belediye başkanlarının anlayışı uygun değilse, içki ruhsatı almakta zorlanıyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir