TÜİK ve Merkez Bankası her ay Tüketicilerle anket yaparak, tüketici eğilimini belirliyor. Bu anket tüketicinin kişisel mali durumunu ve aynı tüketicinin ekonomi ile ilgili değerlendirmelerini kapsıyor.
Ayrıca tüketicilerin yakın gelecekte harcama yapıp yapmayacağını da tespit ediyor. Anket sonucu oluşan endeks 100’ ün üstünde ise güveni, 100’ün altında ise güvensizliği gösteriyor.
‘’ Tüketici güven endeksi’’ 2012 yılı mart ayında 79.3 iken bu sene mart ayında 74.9’a geriledi. Yani sonuçlar tüketicinin moralinin geçen seneye göre daha bozuk olduğunu gösteriyor. Diğer cevaplara göre de tüketici kendi mali durumunun da düzelmeyeceğini ekonominin de iyileşme olmayacağını söylüyor. Dayanıklı tüketim mali alma düşüncesi ve otomobil satın alma ihtimalin de ise geçen seneye göre çok az kıpırdama var. Konut satın alma ve yaptırma ihtimalinde ise geçen seneye göre azalma var.
Özetle Mart ayında tüketici gelirinde bir iyileşme yok ve ayrıca da talep artışı yok.
MART AYI TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ
2012 2013
. . . .
GÜVEN ENDEKSİ 79.3 74.9
HANE HALKININ
MADDİ DURUM BEKLENTİSİ 91.9 90.8
GENEL EKONOMİK
DURUM BEKLENTİSİ 102.9 98.MALI ALMA DÜŞÜNCESİ 95.3 97.4
OTOMOBİL SATIN ALMA
İHTİMALİ 11.7 11.9
KONUT SATIN ALMA
VEYA YAPTIRMA İHTİMALİ 12.0 11.3
Kaldı ki tüketici beklentileri ekonomideki gidişatı etkiler. Bu endekse göre bundan sonra ekonomide talep artışı beklenmiyor.
Merkez Bankasının açıklamasında ise , ‘’İç talep sağlıklı bir artış içindedir. Canlanmaya bağlı olarak cari işlemler açığında da bir miktar yükselme var’’ deniliyor. Anlaşılan odur ki , MB kendi hazırladığı yukarıdaki ankete bakmadan konuşuyor. Gerçekte cari açıkta kıpırdama talep artışından değil , TL’nin değerlenmesinden ileri geliyor. 2012 yılında ABD’ de enflasyon yüzde 2.9 buna karşılık Türkiye de yüzde 6.7 oldu. Bu şartlarda dolar kurunun da aradaki fark kadar artması gerekirdi. Artmadığı gibi 2012 başında 1.88 olan dolar kuru 2012 sonunda 1.79 a indi . Halen dolar kuru 1.82 dir. Sonuçta TL değerlendi ve Cari açıkta gecikmeli olarak yeniden artmaya başladı.
Tüketici , ekonominin temel belirleyicisidir … Oysaki okkanın altına da her zaman tüketici giriyor. Söz gelimi , Odalar Birliği Başkanı 2012 de mevduat faizi bir puan arttı , buna karşılık kredi faizi 5 puan arttı sözüne karşılık , Bankalar Birliği başkanı banka maliyetlerinin arttığını öne sürdü. Banka maliyetleri nasıl arttı? Mevduat için bankaların Merkez bankasında tutmak zorunda oldukları munzam karşılıklar birkaç puan arttı. Mevduat faiz oranı yüzde 7’dir. Munzam karşılık oranı da yüzde 5-13 arasında değiyor. Bu munzam karşılıkların önceden hiç olmadığını düşünsek bile , ortalama yüzde 10 munzam karşılıkla birlikte banka maliyeti yüzde 7.7 olur. Bu oran tüketici kartlarından yüzde 33 faiz almayı meşru mu kılıyor ?
Vergi daireleri sık sık herkese bir mektup yazarak zarf atar… Kirada olan konutunuzun vergisini verdiniz mi ? Vatandaş , yol parası ve zaman harcayarak böyle bir konutu olmadığını beyan eder. TTNET bir özel sektör kuruluşudur. Ancak aynen vergi dairesi gibi çalışıyor. Başımdan geçen bir olayı anlatayım…
Ömerli de abone olduğum TTNET ‘i 27 aralıkta borçları ödeyerek iptal ettirdim. Arkasından 386.25 liralık bir borç geldi … Ancak aynı zamanda ‘’ ödeme yaptıysanız yazıda bu uyarımızı dikkate almayın ‘’ diye bir not vardı. Bir kişi gitti , borcumuz yok diye izah etti. Arkasından 30.TL bir borç faturası daha geldi . TTNET ilkel çalışıyor olabilir …Muhasebe sistemi yanlış olabilir .. Ancak benim günahım ne ? Sürekli TTNET’ le neden uğraşayım ?Demek ki Türkiye de tüketiciye önem verilmiyor. Oysaki tüketiciye saygı uygar toplum olmanın ön şartıdır.