ÖZELLEŞTİRMEYİ TEST ETTİNİZ Mİ?

Özelleştirme konusunda herkesin kafasında farklı bir imaj bulunur. Bazıları ve özelleştirmenin başında bulunan sayın Unakıtan “İyi oldu… Devlet ticaret yapmaz… Devlet sanayi yapmaz.” der… Diyor da zaten. Hatta daha da ileri giderek “Babalar gibi satarım” diyor.
Bazıları, “Devlet malı satılmaz… Milletin malını bir siyasi iktidar nasıl satar?” der.


Bazıları özelleştirme işlemlerinde yolsuzluktan bahseder… Ve nihayet bazıları da, devlete ait turizm işletmeleri gibi “Bazı özel mal ve hizmet üreten işletmeleri özelleştirmek doğrudur… Buna karşılık altyapı yatırımlarını ve devlet tekellerini özelleştirmek doğru değildir.” der.


Her şeyden önce siyasette ve ekonomide, yapılan ne varsa, toplumun ve insanların refahını artırmak için yapılır. Siyasi iktidarların temel hedefleri toplumun refah düzeyini artıracak politikaları uygulamaktır.

Tüketicisiz piyasa olmaz

 


Aslında piyasa ekonomisinin de temel kuralı, hem üreticinin kârını, hem de tüketicinin faydasını en fazlaya çıkarmaktır. Böyle olursa toplumsal refah artmış olur.
Eğer piyasa ekonomisi tarafından görülmeyen sosyal maliyetler varsa veya sosyal yararlar varsa, bunu da devletin görmesi ve bu fayda ve maliyeti içselleştirmesi gerekir. Yâni üretici en yüksek kârı sağlarken, başkasına veya topluma verdiği zararları da ödeyecektir. Buna karşılık eğer eğitim gibi bir malın toplumsal yararı varsa bu hizmete de devlet destek verecektir.
Eğer özelleştirmeyi veya özelleştirme karşıtı olmayı slogan haline getirirsek, sonuç alamayız… En iyisi kendi kendimize aşağıdaki sorulara cevap aramaktır… Bulacağımız cevap, bize özelleştirme konusunda daha iyi düşünme imkânı sağlayacaktır.


1) Özelleştirme sonucu üretim artışı oldu mu? Özelleşen kurumlar daha çok mal üretiyor ve daha çok istihdam sağlıyor mu?


2) Ben tüketici olarak daha kaliteli ve daha fazla çeşitte mal alıyor muyum? Örneğin daha kaliteli rakı içiyor muyum?.. Daha kolay telefon hizmeti alıyor muyum? Aldığım malı artık daha ucuza mı alacağım?


3) Özelleşen işletmelerde çalışanların ücretleri arttı mı?

Özelleştirme hep götürdü
Bu sorulara ben kendi adıma cevap veriyorum…


1. Sümerbank’ta özelleşen 21 fabrikanın 18 ‘inde üretim yapılmıyor.


SEK’in 31 fabrikası özelleşti… 23’ünde üretim yok.


Orüs’ün 20 fabrikası özelleştirildi… 16’sında üretim yok.


Et Balık Kurumu’nun, 16 kombinası özelleşti… 9’unda üretim yok.


Neden üretim düştü… Çünkü bu işletmeleri alanların çoğu, arsalarından spekülatif kazanç sağladılar.
Örneğin, Manisa Sümerbank Mensucat Fabrikası, Manisa ortak girişim gurubuna 3 milyon 751 bin dolara satıldı. 4.5 ay sonra bunlar da 145 dönümlük arazinin 55 dönümünü KİPA TESCO şirketine 13 milyon 750 dolara sattılar.


Manisa Et ve Tavuk Kombinası, MAY’a satıldı. Firma makineleri söküp, taşıdı. Araziyi Kılimasan’a 2.8 milyon dolara sattı.


2) Ucuz mu – pahalı mı mal alıyorum? sorusuna gelince… Maalesef artık özelleşen işletmelerin ürettiği malları daha pahalı alıyorum. Yukarıda örnek verdiğim rakıyı da daha pahalı içiyorum. Telekom da zaten bilindiği gibi özelleşme işleminden kısa bir süre sonra fiyatları artırdı.


3) Özelleşen işletmelerden dolayı 16 bin kişi işsiz kaldı. Üretim düşerse elbette işsizlik ortaya çıkacaktır.


Sonuç: Özelleştirme bana yaramadı… Benim refahım artmadı.
Özelleştirme benim refahımı artırmadı…

 

Ancak özelleştirme yoluyla kamu açıkları kapatılır… Devlet borçlanmaz… Faiz gideri olmaz… Yerine bedava sağlık ve eğitim hizmeti yapar… Yol yapar… Tünel yapar… Trafik sorunu azalır… Bu yolla vatandaşın refahı artar… Böylece dolaylı yoldan yansımış olur.
Bu son soruya da yalnızca siz cevap verin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir