ÖZELLEŞTİRME SERMAYEDEN YEDİ…(II)

Dün bu köşede, özelleştirme gelirlerinin çarçur edildiğini, Telekom gibi altyapı yatırımlarının ucuza satıldığını, bu yanlışlar nedeniyle Türkiye’nin döviz kaybetmeye başladığını açıklamıştım.
Devlet yönetimi, geçici olarak hükümetlere bırakılmıştır. Bu nedenle hükümetlerin halkın malını değerlendirmekte dikkatli olmaları gerekir.
Dernekler ve vakıflarda yasalar, yöneticilerin basiretli tüccar gibi hareket etmesini öngörüyor. Aksi halde bu yöneticiler sorumlu olurlar. Devlet malını basiretli tüccar gibi yönetmemiş olmanın sorumluluğu daha ağırdır. Tüccar yanlış yaparsa veya birisi yanlış yatırım yaparsa, bu yanlışlığın cezasını kendi çeker. Zarar eder… İflas eder.
Devleti yönetenler, hükümetler yanlış yaparsa, tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenilir. Cezasını ve maliyetini millet çeker.
Türkiye’nin varlıklarını yabancıya satması ve sıcak para, AKP iktidarında Türkiye’den yurt dışına toplam 32.1 milyar dolar kâr gitmesine yol açtı.

YURT DIŞINA KÂR TRANSFERİ (MİLYON DOLAR)
         DOĞRUDAN YATIRIMLAR     PORTFÖY YATIRIMLARI
                2002  401                      2.244   2.645 
1-             2003  643                      2.616   3.259 
2-             2004 1.043                     2.905   3.948 
3-             2005 1.051                     3.326   4.377 
4-             2006 1.182                     3.463   4.645 
5-             2007 2.208                     3.735   5.943 
6-             2008 2.738                     3.523   6.261 
7-             2009 1.600                     2.100   3.700 
TOPLAM TRANSFER 10.465               21.668  32.133

Kaynak: Anka Ajansı (20-21 Eylül 2009)
4) Özelleştirme adı altında, AKP iktidarı iltizam usulüne geri döndü. Geçmiş asırlarda, bazı devletler vergi gelirlerini en çok parayı veren üçüncü kişilere satardı. Bu usule iltizam ve bu kişilere de mültezim denilirdi.
Şimdi, AKP iktidarı paralı yollar ve köprü gelirlerini özelleştirme yoluyla 20 yıl süre ile satacağını ifade ediyor.
Köprü ve otoyollarını satmak yerine hazinenin borçlanması daha uygun bir yoldur.
Örneğin, köprülerden 2008 yılında elde edilen gelir 160 milyon liradır. Bu geliri 20 yıl için satılacağını düşünelim. Bu 20 yılda devlete gelecek gelir, 2008 fiyatları ile 3.2 milyar liradır. Ancak 20 yıllık kârı satın alacak olan elbette ki bu gün için, vereceği paranın faizini hesap edecek… Üstüne de kâr koyacaktır… İşletmeci, faiz yüzde 10 ise yüzde 10 da kâr koyarak, ödeyeceği peşini bulmak için iskonto oranını yüzde 20 olarak hesap edecektir.
Borçlanma yerine köprü ve paralı yolların gelirini satmakla hükümet devlet gelirlerinin bir kısmını birilerinin cebine koymuş olmaktadır. Kaldı ki, köprüyü alan şirket, bunun bakım ve onarımını, devlet kadar titiz yapmaz. Daha ucuz bakım yolları arar. Bakım ve onarım kalitesi düşer. Köprünün ekonomik ömrü azalır.
5) Özelleştirme işsizliği artırdı.
32 kurum özelleştirildi. Bunların 22’si kapandı. Özelleştirmeden önce bu kurumlarda 1.359 kişi çalışıyordu. Özelleştirmeden sonra 514 kişi düştü. Kardemirde, 5417 kişiden 3919 kişiye, çimento fabrikalarında 6.737’den 3087’ye, Petlas’ta 1102’den 471’e düştü. 16.000 kişi işini kaybetti.
6)Üreticinin malı para etmiyor. Tüketici daha pahalı yiyor.
Et- Balık Kurumları özelleştirildi,
Büyük ve küçükbaş hayvan sayısı azaldı.
Tüketici daha pahalı yiyor.

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir