MEĞERSE BİZDE GELİR DAĞILIMI ÇOK BOZUKMUŞ

Geçen yıl DİE’nin gelir dağılımı araştırması yayınlandı.. DİE gelir dağılımında önceye göre düzelme olduğunu söylüyordu..Birçok insan bu sonucu tebessümle karşıladı.. Çünkü ‘’görünen köy kılavuz istemez‘’ Gelir dağılımındaki aşırı bozulmayı her gün yaşıyoruz… Zengin-fakir farkının giderek açıldığını da yine her gün görüyoruz…

Mamafih, Dünya  Bankası da  raporunda, Türkiye e gelir dağılımının çok  bozuk olduğunu açıkladı…

O kadar ki, Rapora göre Türkiye de gelir dağılımı, Tanzanya  ve Etiopya‘dan daha kötüdür… AB ülkeleri ve AB’ye Aday ülkeler içinde gelir dağılımın en bozuk olduğu ülke  de Türkiye’dir

Dünya bankası raporu kimseyi  şaşırtmadı… Özellikle yaşadığımız son  dört yıl boyunca eğer başka türlü olsaydı o zaman şaşırmamız gerekirdi… Şu nedenlerle:

1)   2001 ekonomik krizi, işçi ve köylünün başında patladı… Kriz nedeniyle zor duruma giren Bankaların yaklaşık 50 milyar dolar zararını ve borçlarının maliyeti topluma yayıldı… Buna karşılık zor durumdaki firmalara, hazine ve devlet yardımı yapıldı.

2)   IMF vereceği kredileri, kemer sıkma şartına bağladı.. Kemerleri ise işçi sıktı… Çiftçi sıktı…

Örneğin Merkez bankası 2004 yılı raporuna göre,  Kamu işçilerinin reel geliri 2004 yılında  4.5 oranında geriledi… Son dört yılda ise yaklaşık  yüzde dörtte bir oranında (yüzde 22) geriledi.

1999 sonunda, IMF ile yapılan ilk standby düzenlemesinde   çiftçiye verilen desteklerin  ilk yıl yarı yarıya azalacağı, sonraki yıllarda da azalmaya devam edeceği yazılıdır.

3) Yüksek oranlı büyüme, ücretlere yansımadı… Tarım nüfusuna yansımadı… İşsizliği azaltmadı… Ancak havaya da uçmadı… Elbetteki Büyümeden pay alan yüzde 10 kesimle, pay almayan yüzde 90 kesim arasındaki gelir ve servet  farkı artacaktır… Gelir dağılımı bozulacaktır.

4) Gelir dağılımını düzeltmenin en iyi aracı kamu harcamalarıdır… Kamu harcamaları yoluyla devlet bedava eğitim-sağlık, altyapı gibi hizmetleri yapar.. Halkın refahı artar.. İşsizlik azalır… Ne var ki, faiz dışı bütçe fazlası verebilmek için bu hizmetler de yapılmıyor… 

5)  Gelir dağılımı konusunda uyguladığımız hiçbir önlem olmadığı gibi alacağımız bir önlem de görünmüyor… Zaten IMF buna itiraz eder… IMF gittiği her ülkede insanların bir kısmı açlık sınırına geliyor.

Zaten gelir dağılımındaki bozukluk, ekonomi yönetiminin de hiç derdi değil… Örneğin MB raporunda, sürdürülebilir büyüme önünde, kayıt dışı ekonomi, verimlilik, Bankacılığın sorunları birer engel olarak sayılıyor… Ancak halkın  satın alma gücündeki gerileme, harcamalardaki gerileme gibi talep unsurları görmezlikten  geliniyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir