Uygulamada kur sistemleri “ sabit kur, dalgalı kur sistemleri “
Şeklindedir. İkisinin arasında da “ kontrollü kur sistemi “ yer alıyor.
Sabit kur sisteminde döviz kurları Merkez Bankası tarafından önceden ilan ediliyor. Ve bu ilana göre sabit tutuluyor.
Dalgalı kur sisteminde ise, döviz fiyatlarına Merkez bankası müdahale etmiyor.. Döviz fiyatları yani kurlar, piyasa tarafından döviz arz ve talebine göre belirlenmiş oluyor.
Teorik olarak dalgalı Kur sistemi cari açığı otomatik olarak önler.. Sistem şöyle çalışır :
Bir ekonomide döviz kurları aşırı değer kazanır, milli para değer keybederse, o ülkede ithalat pahalı gelmeye başlar .. İhracatta rekabet gücü artar.. Ülke cari fazla vermeye başlar.. Cari fazla ile elde edilen döviz, piyasada döviz arzını artırır.. Bu defa kurlar düşer.. Cari fazla dengeye gelir..
Tersine eğer milli para aşırı değer kazanır ve döviz kurları düşerse, bu defa ithalat ucuz gelmeye başlar.. İhracatta rekabet gücü azalır.. Ülke cari açık vermeye başlar.. cari açığın önceden finansmanı için dövize ihtiyaç vardır.. yani döviz talebi artar.. talep artınca döviz fiyatları, kurlar artar.. Cari açık dengeye gelir.
Türkiye ‘ de dalgalı kur sistemi yukarıdaki işlevini yapmamıştır..
Tersine YTL aşırı değer kazanmış .. Cari açık tahminlerin çok üstünde artmıştır.
Piyasa Şartları uygun değil .
Bu sistemin çalışması için, elverişli bir piyasa ve altyapı olması gerekir. Türkiye’ de gerekli piyasa şartları oluşmadan, altyapısı olmadan 2001 yılında dalgalı kur sistemine geçilmiştir..
1)- Dolarizasyon dalgalı kur sisteminin çalışmasını engelledi :
Türkiye’de döviz girişi ve çıkışı dışında, halkın döviz tutması döviz arz ve talebini etkiledi. Türkiye’de döviz yalnızca ihtiyaç için değil, aynı zamanda bir tasarruf aracı olarak tutuluyor.. Yine istikrar sorunu nedeniyle ve devalüasyon beklentisi ile döviz tutuluyor.. Örneğin geçen yıl Şubat ayında döviz tavdiat hesapları toplamı 82 milyar dolar iken bu sene Şubat ayında 96 milyar dolara yükseldi.
2)- Vadeli döviz işlemleri piyasası gelişmemiştir .
Türkiye’de finansal piyasalar yeteri kadar gelişmemiştir. Kur riskine karşı koruma sağlayacak enstrümanlar dün hiç yoktu.. Bugün ise yetersizdir.. Örneğin “ vadeli döviz işlemleri “ piyasaları gelişmemiştir.
Rekabet şartları yoktur.
3)- Finansal Piyasalarda rekabet koşulları oluşmamıştır.
Dalgalı veya serbest kur politikası için, döviz arz ve talebin dengede oluşmasını sağlayacak piyasa yapısının ve piyasa şartlarının olması gerekir. Kısa vadeli dış borcun yüksek olduğu, iç tasarrufların yetersiz olduğu ve kamu açıklarının kısmen döviz hamili veya dövize endeksli devlet kağıtlarıyla kapatıldığı ekonomide döviz arz ve talebi serbestçe oluşması beklenemez.
4)- Reel faizler yüksektir ..
Sıcak paranın ve riskin yüksek olduğu ve kamunun borç verebilir fonların yüzde 60’ını kullandığı bir durumda, faizleri indirmek mümkün değildir.. Yüksek faiz kurlar üstünde baskı oluşturmakta ve milli para değerlenmektedir.
Yüksek reel faiz nedeniyle, giren sıcak para 110 milyar doları geçti.. Sıcak para girişi, döviz arzını artırıyor.. Ve kurlar düşüyor.
Bu nedenlelerle dalgalı kur sistemi başarısız olmuş, cari açık artmış, ekonomi aşırı kırılgan olmuştur.
Türkiye ‘ nin şartlarına “ Kontrollü kur sistemi uyar “ zaman içinde bu sisteme geçmek zorundayız.