İKTİDAR DENGEYİ BOZDU…

Şili’de meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, Dünyanın dönme hızını 6.8 mikrosaniye oranında kısalttı. Dünyanın ekseninde 8 santimetrelik bir kayma oldu.
Tarihte en çok hasar yaratan süper-volkan 74 bin yıl önce Endonezya’nın Sumatra Adası’ndaki Toba’da meydana gelmiş. 100 yıl yaşanan buz çağının bu nedenle ortaya çıktığı savunuluyor.
Kirlenme, iklim dengesini bozuyor…


 

Sonuç olarak, dünya için küçük sayılacak sapmalar dahi dünyanın dengesini bozuyor.
İnsan, soğuk alınca, dengemiz bozuluyor. Hasta oluyoruz.
Bir iş adamı, dengesiz büyürse,        altyapısı olmayan adımlar atarsa, sonunda iflas ediyor.
Ekonomide, bütçe açıkları, karşılıksız para basılması, arz- talep dengesini bozuyor… Enflasyon ortaya çıkıyor… Çok sıkarsanız bu defa durgunluk oluyor.

Yani ekonomi de denge üstüne kuruludur… Dengeyi bozarsanız, kriz olur.
Bu denge sorunu siyasette daha etkili olarak ortaya çıkar. Siyasette denge bozulursa, bundan tüm toplum zarar görür.
AKP iktidarı ve Başbakan, siyasette dengeyi bozdu.
AKP kurucularından Abdullatif Şener, özelleştirmede yapılan yanlışlara itiraz ederek, partiden ayrıldı. Yine kuruculardan Ertuğrul Yalçınbayır birkaç gün önce “AKP döneminde yiyicilik, yalakalık, yobazlığın” arttığını açıkladı.
Başbakan gazete patronlarına, üstü kapalı olarak, iktidar yanlısı olmayan köşe yazarlarını işten atın mesajı verdi. Başbakan ve AKP iktidarı öven köşe yazarları bile bu yanlışa isyan etti.

AKP iktidarı, mevcut düzeni değiştirme hedefinden vazgeçmedi. Başbakan arada bir uzlaştırmacı tutum sergiledi. Ancak bu uzlaşmacı tutumu düzen değişikliğini “hazmettire hazmettire” yapmak için sergiledi.
Erbakan’ın, şeriata geçiş için “kanlı mı olur? Kansız mı olur?” sözünün şimdi ne anlama geldiği daha iyi anlaşılıyor.
Bu yolun önündeki engellerden birisi ordudur… Başbakan Orduyu kıstırmak için önce Avrupa Birliğini kullandı. Avrupa Birliği olayı anlayınca bu defa Hukuku kullanıyor.

Avrupa ve ABD’de bazı görüşler askere yeniden çeki düzen verilmesini istiyor. Ne var ki, Avrupa veya bir başka ülkedeki iç riskler ile Türkiye deki iç riskler farklıdır. Türkiye’de Kıbrıs, Ermeni sorunu ve PKK sorunu, şeriat talepleri gibi sorunları olan bir Avrupa Ülkesi yoktur.
Türkiye’de halk orduya güveniyor. Halkla ordu bütünleşmiştir. Çünkü bu güne kadar yapılan müdaheleler, iç kargaşa veya şeriat isteklerine karşı yapılmıştır. Bu müdahaleyi, Evren gibi istismar edenler veya yanlış kullananlar, müdahale öncesi yaşananları görmezden gelmeye yetmiyor.
Bu gün, üniformalı generallerin tutuklanmasını halk hüzünle seyrediyor. Mesele orduya dayak atma gibi hiçbir iktidarın, hiçbir başbakanın yapmayacağı bir noktaya geldi.
Denge bozuldu. AKP ve Başbakan, siyasi dengeyi bir daha onarılmayacak şekilde bozdu. Düzenin ekseninde 180 derecelik bir sapma istemenin, büyük bir deprem getireceği doğa kuralı gibi bir kuraldır. İnşallah bu deprem yalnızca dengeyi bozanları vurur. Halka zarar getirmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir