KONUT FİNANSMANI KANUN TEKLİFİ GENEL KURUL KONUŞMASI

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
23. Dönem 3. Yasama Yılı
101. Birleşim 09/Haziran/2009 Salı

BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre vermiş olduğu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.


Şimdi, İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/399 Esas numaralı kanun teklifime iç tüzüğün 37. maddesine göre işlem yapılmasını saygılarımla arz ederim.

20.04.2009


Prof. Dr. Esfender Korkmaz -İstanbul


BAŞKAN – Teklif sahibi olarak İstanbul Milletvekili Sayın Esfender Korkmaz, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)


ESFENDER KORKMAZ (İstanbul)
– Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli arkadaşlar, benim teklifim, 5582 sayılı Konut Finansmanına İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 24’üncü maddesine geçici bir madde eklenmesiyle ilgilidir. Bunun hedefi, ekonomik kriz nedeniyle işini kaybedenler içerisinde, işsiz kalanlar içerisinde eğer çalışırken konut almış olan varsa ve gerek TOKİ’ den gerekse banka kredisi yoluyla konut alanlar varsa, amaç, bunların bu konutlarını kaybetmemesi. Zaten işini kaybeden bir insan evini de kaybederse, bu, toplum için önemli bir handikap oluşturur, önemli bir sosyal sorun oluşturur. Bu gibilerin sayısı 200 bin dolayındadır. Dolayısıyla, eğer bu 200 bin ailenin konut kredileriyle ilgili bir çözüm getirirsek, bu 200 bin ailenin konutundan, evinden barkından olmasını önleyeceğiz.

 

 

 

Bu teklifte, konut kredisi alanların yahut TOKİ’ den konut alanların, taksit ödeyenlerin taksitleri bir yıl için dondurulsun diyoruz. Ama bankalara olan faizi de ödensin. Nereden ödensin? İşsizlik Fonu’ndan ödensin. Eğer dövize endeksli veya döviz cinsinden kredi alan varsa, konut alan varsa bunların farkı da İşsizlik Fonu’ndan ödensin. TOKİ’ den alanların bir yıl dondurulsun ödemeleri, herhangi bir faiz ödenmesin.

Değerli arkadaşlar, bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bunun yalnızca ekonomik boyutu yok, bir de sosyal boyutu var. Bugün işsiz sayısının 6 milyonu geçmesi ve kriz nedeniyle, yalnızca kriz nedeniyle bu yıl sonuna kadar 2 milyon kişinin işsiz kalıyor olması, mutlaka bizi, krizden dolayı günahı olmayan ve işsiz kalan bu insanlarla ilgili bazı önlemleri almaya götürüyor ve bu önlemleri almak zorundayız. Ekonomik krizin sosyal boyutu anarşi, terör, intiharlar, iflaslar… Bunları dikkate almak zorundayız.

Değerli arkadaşlar, bu krizden çıkışın yolu önce talebi artırmaktır. Bakın, bu gibi önlemlerle tüketiciye imkânlar sağlayarak ancak krizden çabuk çıkabiliriz, ekonomide canlanma sağlanabilir. Şimdi, bugüne kadar yapılanlar hiçbir şekilde tüketiciye bir imkân sağlamamıştır. Örneğin, son açıklanan yatırım teşviklerinde de yine tüketiciye herhangi bir imkân sağlanmamıştır. Arkadaşlar, yalnızca yatırımları ve üretimi teşvik etmek yeterli değil, aynı zamanda toplam talebi artırmak için tüketimi de teşvik etmek zorundayız. Nasıl bütün dünyada tüketicinin cebine para konuluyorsa, Türkiye’de de eğer bu krizden çıkmak istiyorsak tüketiciye imkânlar sağlamak, tüketicinin satın alma gücünü artırmak zorundayız.

Değerli arkadaşlar, Sayın Başbakan “Halkta para var.” diyor. Ben şimdi size soruyorum: Bir ülkede eğer 6 milyon 200 bin işsiz varsa ve işsizlik oranı, gerçek işsizlik oranı yüzde 22’lere çıkmışsa bu ülkede kimin cebinde para var demektir değerli arkadaşlar? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Dolayısıyla, burada kredi kartı faizlerinin düşürülmesi gerekiyor. Bunu getirdik huzurlarınıza, reddettiniz. Kredi kartı mağdurlarının borçlarının vadeye yayılması gerekiyor. Böyle olursa tüketicinin satın alma gücü artacak, tüketici yeni talep yaratacak. Bunu da reddettiniz. Şimdi işsizlerin konut kredisini reddederseniz bu talebi artırmak için bir imkânı daha reddetmiş olacaksınız. Onun için biraz da işsizleri görelim, biraz da tüketiciyi görelim, biraz da halka inelim ve bu teklif kabul edelim.

Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz. Önerge üzerinde Muğla Milletvekili Fevzi Topuz. Buyurunuz Sayın Topuz. (CHP sıralarından alkışlar)

FEVZİ TOPUZ (Muğla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24. Maddesine Geçici Bir Madde Eklenmesine İlişkin Kanun Teklifi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan ekonomik kriz giderek derinleşmektedir. Kriz nedeniyle birçok firma ve kuruluş üretimini durdurmak ya da üretimine ara vermek durumunda kalmıştır. Bu durumdan dolayı üretimini durduran veya ara veren firma ve kuruluşlar işçi çıkarmaktadır, personel azaltma yoluna gitmektedir. Bu durumdan dolayı 2008 yılının ikinci yarısından itibaren Türkiye’de ekonomik kriz daha da derin hissedilmeye başlanmıştır. AKP Hükûmetinin başta Başbakanı olmak üzere bakanları “Kriz teğet geçti.” deseler de kriz merkezden geçmiştir.

Ülkemizin değişik bölgelerinden aldığımız bilgilere göre 1 milyona yakın işçi işsizler ordusuna katılmıştır. 2009 yılında ekonomik krizin daha da ağırlaşarak gittiğini görmekteyiz. Yaz sezonunun gelmesiyle turizm bölgelerindeki hafif canlanmalara rağmen krizin eylül ve ekim aylarından sonra yine derinleşeceği görülecektir. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik politikalar sonuçta devletin güçsüz kalmasına neden olmuştur. Bu noktada reel sektör-finans sektörü dengesinin bozulmasına neden olmuştur.

Ekonomik krizlerde siyasi iktidarın görevi, krizin derinleşmesini ve sosyal patlamayı önlemek için ekonomik ajandalara destek sağlamaktır. Bu destek yalnız reel sektör ve finans sektörüne olmamalıdır. Tü-ketici ve özellikle çalışan kesim de işsiz kalanları dikkate almak durumundadır.

Hükûmet krize karşı yeterli önlemleri almakta mıdır? Soruları tartışmak artık bu noktada anlamsız-laşmıştır. Bilindiği üzere, kriz Amerika Birleşik Devletlerinden tüm dünyaya yayıldı, nasıl olduğunu da biliyoruz. Abartılı bir şişkinliği söz konusuydu finansman sektörünün. Finansman sistemi azla yetinmeyi beceremeyen bir patolojik özellik kazanmıştı. Yatırım eğilimi çok yüksek olmasına rağmen, özellikle hane halkı yani sıradan Amerikalı, gelirinin üstünde tüketmeye başladı. Bir borç ekonomisi oluştu. Bu işi kolay-laştıran bir de finansal araçlar imal edildi. Bu araçlar öyle araçlar ki, el değiştirmeden satıcıya komisyon getiriyor. Dolayısıyla yapay bir biçimde gelişen işte bu ipotekli konut piyasasının iç yüzü dünyaya kriz olarak yansıdı. Açıkladığımız benzer sistem Türkiye’de de kuruldu. Üstteki yapı bize de çok benzemektedir. Güçlü ekonomileri bile çökerten bu yapı, bizim bünyemize uygulandığında çöküşün izi kalıcı oldu.

Küreselleşme ve onun yarattığı bu kriz birçok olumsuz yönünün yanı sıra en önemli felaketi ise sosyal devleti yok ediyor olması ve bunun yansıması ücretlerin büyük bir felaket yaşamasıdır. Bu konuda küçük de olsa kanun teklifiyle işsiz kalan çalışanlara destek verilmelidir.

Bu noktada, 2008 yılı birinci yarısından sonra işten çıkarılan ve 2010’un birinci yarısı sonuna ka-dar işten çıkarılacak işsizlerin, varsa konut kredilerinin bir yıl süreyle dondurulması talep edilmektedir. Borçlar hiçbir şekilde kaldırılmamakta olup kriz atlatılıncaya kadar borçlar dondurulmaktadır. Bu ara-da, işsiz kalan vatandaşlarımızın krediyle aldıkları konutları ellerinden çıkmamış olacaktır. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, toplumumuzun bu yapısıyla gelir dağılımındaki bozukluğun devam ede-ceği, hatta halkımızın bir kat daha fazla yoksullaşacağı açıktır. Bu yapı devam ettiği sürece, yurttaş olma bilinci yok edilecektir, böylece, dinsel açıdan bağımlılaşmış insan tipi yaratılacaktır. Bu gelişme-ler de iktidarın işine gelmektedir. Yoksulluk sorununa dair bu bakış, Türkiye’ye özgü, AKP’nin sadaka kültürünün yerleşmesiyle birlikte, kültürel ölçekte egemen olan yeni liberal yaklaşımın Türkiye’ye yansımasıdır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız. Buyurunuz.

FEVZİ TOPUZ (Devamla) – Teşekkürler Başkan.

Değerli milletvekilleri, bu kriz ortamında bir de işsiz kalan milyonlarca vatandaşın, çaresiz kalan halkımızın yanında olmanın tam zamanıdır.

TOKİ, 58’inci ve 59’uncu Hükûmetlerin Acil Eylem Planıyla doğrudan konut yapma ve kâr amaçlı projeler yapma yetkilerini almış, kâr etmek için lüks ve pahalı konutlar yaptırmaya başlamıştır. TOKİ, ürettiği konutları en az 2 katına satmaktadır, maliyetler ve satış rakamları açıklanmalıdır. Yapılmış konutların birçoğu satılamamaktadır, neden satılamadığı net olarak ortaya konmalıdır.

Ekonomik ve sosyal haklardan, örneğin sosyal güvenlik, sendika ve toplu sözleşme, asgari ücret, eğitim ve sağlıklı yaşam bir lütuf değildir, haktır. Yoksulluk bireysel bir sorun olarak görülmemelidir. Gelir paylaşımı sorunu ile bireyin hak arayışını görmezlikten gelen işte bu anlayıştır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Topuz, lütfen, bağlayınız.

FEVZİ TOPUZ (Devamla) – Sağ ol, teşekkürler. Sosyal devlette, halkın ihtiyaçları ve toplumsal fırsat eşitliği ön plandadır. Yapılan teşvik ve desteklemeler halkın gereksinimlerini karşılayamıyor. Bu konuda, işsiz kalan vatandaşlarımıza gerekli desteğin verilmesini Meclisin takdirine bırakıyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Topuz. Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı…

BAŞKAN – Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir