Türkiye’nin dış borç stoğu 400 milyar dolara yaklaştı. Bu borçlar için her sene faiz ödüyoruz. 2003 yılından 2014 yılı sonuna kadar, yani 12 yılda toplam 111,2 milyar dolar faiz ödemişiz.
Aldığımız bu dış borçlarla yeni yatırım yapsaydık sorun olmazdı. Zira yeni yatırımlar kendi kendini öderdi. İhracat artar döviz geliri de artardı. Ne yazı ki Türkiye yurtiçinde, iplik, deri gibi fabrikaları kapattı… Kur düşük kaldığı için aramalı ithal etti. Pamuk gibi hammadde üretimini azalttı… Hammadde ithal etti. Neticede alınan dış borçlar cari açığı kapamak için alındı. Cari açıkta yatırım malı ithal etmekten dolayı ortaya çıkmadı. Yerli üretim yerine aramalı ve hammadde ithalatından ileri geldi.
Söz gelimi 2013 yılında sermaye mallarının toplam ithalat içindeki payı yüzde 12.7 oldu. Bu ithalatın bir kısmı, yaklaşık yüzde 10’u, mevcut yatırımların yenilenmesi, yıpranan ve aşınan sermaye mallarının değiştirilmesi için yapıldı. Sıfırdan yeni yatırımlar için yapılan ithalat çok sınırlı kaldı.
Öte yandan faiz dışında, Türkiye de doğrudan yatırım yapan yabancı sermayenin kar transferi de yine 12 yılda 87.8 milyar dolar oldu.
Türkiye de bankaların yarısından fazlası yabancıya ait. Özelleştirme ile Telekom gibi kamuya ait birçok altyapı yatırımının çoğunluk hisseleri yabancıya satıldı. Bu gibi yabancı şirketlerin her sene elde ettikleri karlar dışarıya transfer ediliyor. Birçok yabancı sermaye getirdiği dövizleri, beş-altı yıllık bir zaman içinde kar olarak geri götürdü. Söz gelimi Telekom getirdiği sermayeyi ilk 6 yılda kar transferi yoluyla geri götürdü. Şimdiden sonra 14 yıl daha kar transferi yapacak.
Üstelik bankaları ve bu tür karlı şirketleri alan yabancı sermaye, yeni üretim yapmıyor, yeni hizmet üretmiyor ve ilave istihdam yaratmıyor. Eğer gelen yabancı sermaye sıfırdan yeni yatırım yapsaydı, üretim ve istihdam artışı olurdu. Bu nedenle Türkiye’nin yeni yatırım yapacak yabancı sermayeye ihtiyacı var.
Faiz ve kar transferi aşağıda tabloda görüldüğü gibi 12 yılda toplam 199 milyar dolar oldu. Faiz ve kar transferi bugüne kadar cari açığı artırdı, bundan sonra da artıracaktır.
Yurt dışına faiz ve kar çıkışı, kaynak kaybı demektir. Bu kayıp bundan sonra da devam edecektir. Sıcak para ve spekülatif sermaye girişi olmasa da devam edecektir. Kaynak kaybı ekonomi için kan kaybı demektir.
YURT DIŞINA DIŞ BORÇ FAİZİ VE KAR TRANSFERİ |
||
YILLAR |
DIŞ BORÇ FAİZİ (Milyar Dolar) |
YATIRIM GELİR – GİDER FARKI (Milyar Dolar) |
2003 |
7,0 |
5,6 |
2004 |
7,1 |
6,6 |
2005 |
8,0 |
5,8 |
2006 |
9,4 |
6,6 |
2007 |
10,8 |
7,0 |
2008 |
12,0 |
8,3 |
2009 |
10,5 |
8,2 |
2010 |
8,7 |
7,1 |
2011 |
8,7 |
7,7 |
2012 |
9,4 |
6,9 |
2013 |
9,6 |
9,4 |
2014 |
10,0 |
8,6 |
TOPLAM |
111,2 |
87,8 |
(Kaynak :Faiz transferi MB dış borç servisi verilerinden , faiz ve kar transferi MB Ödemeler bilançosunda doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlar kısmından derlenmiştir. 2014 Tahmindir.)