Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) her ay Hane halkı İşgücü istatistiklerini ve işsizlik oranlarını açıklıyor. Bu oranları hesaplarken, uluslararası standartlara uyuyor. ‘’ İş aramayıp çalışmaya hazır olanları ‘’ tarif gereği işsiz saymıyor ve bunları aktif nüfusa dahil etmiyor.
Uluslararası karşılaştırmalar açısından bu hesap tarzı doğrudur. Ne var ki eğer Türkiye de işsizliğe bir çözüm getirmek istiyorsak, iş aramayıp çalışmaya hazır olanları da işsiz olarak görmeliyiz.
Söz gelimi 2014 Haziran ayında TÜİK’in açıkladığı işsiz sayısı 2 milyon 654 bin kişidir. Ayrıca iş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı da 2 milyon 514 bin kişidir. İş aramayıp çalışmaya hazır olanların 580 bin kişisi ‘’ iş bulma umudu olmayanlar ‘’dır. Yani yıllarca iş aramış ve fakat iş bulamayınca iş bulma umudu kaybolmuş ve artık iş aramaktan vaz geçmiş olanlardır. TÜİK iş aramadıkları için bunları işsiz saymıyor.
Ayrıca iş aramayıp çalışmaya hazır olanların 1 milyon 934 bin kişisi de, iş aramak için bir kuruma başvurmamış ve fakat el altından, dost akraba aracılığı ile iş arayanlardır. Aksi halde iş aramayan, işe ihtiyacı olmayan neden iş bulunca çalışsın? Yani bunlarda fiilen işsizdir.
Bu şartlarda, ilan edilen işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanların toplamı yani ‘’ fiili işsiz sayısı 5 milyon 240 bin kişidir. ‘’
Eğer Hükümetler bir istihdam politikası oluşturacaksa, işsize iş yaratacaksa bu sayıyı dikkate almak zorundadırlar.
HAZİRAN 2014 FİİLİ İŞSİZLİK ORANI |
|
İLAN EDİLEN İŞSİZLİK SAYISI |
2 MİLYON 654 BİN |
İŞ ARAMAYIP ÇALIŞMAYA HAZIR OLANLAR |
2 MİLYON 514 BİN |
FİİLİ İŞSİZ SAYISI |
5 MİLYON 168 BİN |
İLAN EDİLEN İŞSİZLİK ORANI |
YÜZDE 9.1 |
İLAN EDİLEN İŞ GÜCÜ |
29 MİLYON 240 BİN |
(ARTI )İŞ ARAMAYIP ÇALIŞMAYA HAZIR OLANLAR |
2 MİLYON 514 BİN |
FİİLİ İŞGÜCÜ |
31 MİLYON 894 BİN |
FİİLİ İŞSİZLİK ORANI |
YÜZDE 16.2 |
Öte yandan çalışmaya hazır olanların aynı zamanda işgücüne dahil edilmesi gerekir. Bunlar fiilen iş gücüdür. Aksi halde ülkenin ‘’iş gücü potansiyeli ‘’yanlış hesaplanmış olur.
Bir ülkede kalkınma için önemli olan iş gücü potansiyelidir. Netice olarak iş aramayıp çalışmaya hazır olanları da iş gücüne dahil etmek gerekir. Bu takdirde iş gücü 31 milyon 894 bine ulaşır ve yukarıda tabloda görüldüğü gibi ‘’fiili işsizlik oranı da yüzde 16.2 olur. ‘’
Türkiye de gizli işsizlikte önemli bir sorundur. Gizli işsizliğin en yaygın olduğu sektör tarım sektörüdür. Bu sektör işsizliği emmektedir.
Tarımda gizli işsizlik bir işi varsayalım 3 kişi yapabileceği halde aile bireylerinden aynı işte beş kişinin çalışması şeklinde ortaya çıkıyor. Başka bir ifade ile beş kişinin ikisini alıp başka işe koysanız iş hacmi daralmaz. Bu gerçeği aşağıdaki tablodan daha net görebiliyoruz. Tarım sektörünün GSYH payı yüzde 7.4, sanayi sektörünün payı ise yüzde 23.6 olduğu halde her ikisinde de aynı sayıda insan çalışıyor. Tarımda verimlilik düşüktür ve fakat aynı zamanda gizli işsiz sayısı da fazladır.
SEKTÖRLERDE ÇALIŞANLAR |
|||
SEKTÖR |
GSYH PAYI (YÜZDE) |
ÇALIŞAN SAYISI (BİNDE) |
ÇALIŞAN ORANI (YÜZDE) |
TARIM |
7,4 |
5.937 |
22,3 |
SANAYİ |
23,6 |
5.332 |
20,1 |
İNŞAAT |
6,0 |
1.958 |
7,4 |
HİZMETLER |
51,7 |
13.360 |
50,3 |
Ticaret kesiminde de aile işletmelerinde aynı sorun var. Devlette popülist politikalar da gizli işsiz yaratıyor. Her gelen iktidar, idari kadroları değiştiriyor. Eski yöneticileri müşavir yapıyor. Devlette işi olmayan ve gizli işsiz Müşavirler ordusu ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak, eğer bir istihdam politikamız olacaksa, fiilen işsiz olanları ve gizli işsizleri de dikkate almalıyız.