Yeni Ekonomik Model Tutar mı?

Hazine ve Maliye Bakanı , Londra finans çevrelerine yeni ekonomik modelin sunumunu yaptı. Londra Dünya finans merkezidir. Ülkelerin sermaye çekmek için sunum yapmaları doğaldır. Ancak aynı zamanda da çok risklidir. Eğer tezinizin dayandığı ekonomik modelin parametreleri yanlış ise , ters teper.

Mamafih, 2018 yılında Erdoğan’ın aynı amaçla gittiği  Londra’da faizleri mutlaka düşüreceğiz şeklinde konuşması , 2018 kur şoku nedenlerinden birisi oldu.

Hazine ve Maliye Bakanının Londra’da verdiği  taahhütler  ;

  • Kur istikrarı sağlanacak ,
  • Dolarizasyon önlenecek ,
  • Yastık altı altınlar finansal sisteme entegre edilecek ,
  • Enflasyon tek haneye düşürülecek .

1- Kur istikrarı

Halen MB reel kur endeksine göre TL yaklaşık yüzde 47 oranında daha düşük değerdedir. Bu kadar düşük değerde iken artık kurların artmaması gerekiyor. Ne var ki kur artışına neden olan faktörler  daha ağır basıyor .

Bunların başında döviz ihtiyacı geliyor. Türkiye’nin döviz ihtiyacı yüksektir. Bunun nedenleri; yabancı yatırım sermayesi gelmiyor , Türkiye’nin yurt dışı tahvillerinde iflas risk pirimi yüksektir. MB rezervleri eksi olduğu için bu risk daha da artıyor.  Daha yüksek faizle ve daha zor yeni dış borç bulabiliriz.

Dış ticaret ve cari açıkta döviz ihtiyacını artırıyor. Üretimde ithal girdi oranı yüksek kaldığı sürece , Türkiye dış açık verecektir. Üretimde ithal girdi oranını düşürmek için hükümetin ikna edici bir programı ve uygulaması yoktur.

Türkiye Çin’ e karşı 2021 yılında 30 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Çin’den teknoloji ve yatırım malı ithalatımız çok düşüktür. Eğer dış açıklardan kurtulmak istiyorsak , Çin’den ithalatı azaltmamız gerekir. Ama bu defa  da iktidar,yandaşlarının işi bozulacak diye önlem almıyor.

Öte yandan , dalgalı kur politikası uygulayan her ülke , kurlarda aşırı dalgalanma olursa , kur istikrarı için müdahale eder. MB rezervleri eksi düzeydedir . Biz nasıl müdahale edeceğiz? Etmeyince kur artışı önlenemez.

Nihayet Yüksek enflasyonda kur artışını zorluyor.

Yandaş   kayırmayı ve popülizmi  kur istikrarından  önde tutan bir hükümet , döviz kurunun aşırı değerli olmasına rağmen , kur artışını önleyemez.    

2- Dolarizasyonu tartışmaya dahi gerek yoktur.

TÜİK Ocak verileri olarak mevduat faizinin yıllık bazda eksi 22,75 olduğunu açıkladı. Bu eksi reel faizle hangi sermaye gelir, kim TL’ ye güvenir. Dahası , Kur korumalı TL mevdaut hesabı icad edince , otomatikman TL’ ye güvenmeyin diyorsun ; Dolarizasyonu nasıl önleyeceksin ?

3- Yastık altı altınlar finansal sisteme entegre edilecek.

AKP iktidarı sıkışınca yastık altı altınlara göz dikiyor. 2017 ve 2018 yılında da altın sertifikası çıkardı ve faiz verdi, ama kimse yastık altındaki altınlarını çıkarmadı.

Yastık altında altın tutmak , insanlık tarihi kadar eskidir ve öteden beri herhangi bir siyasi riske karşı insanların aldığı önlemdir. Azerbaycan ve Gürcistandaki Türklerden ,  Rus işgali sırasında Türkiye ye gelenler yanlarında  yalnızca altın getirdiler.

Bu günkü siyasi kaos ve gerilim içinde , sosyal kutuplaşma varken , Fetö darbe teşebbüsü gibi olaylar yaşanmışken, kimse yarınının garantisi olarak yastık altında tuttuğu altınını çıkarmaz.

4- Enflasyon tek haneye inecek.

Türkiye de enflasyonun temel nedeni yapısal sorunlardır. Yapısal sorunlardan kaynaklanan yüzde 10 dolayında kronik enflasyon var.  Ayrıca kur artışları ve güven sorunu da enflasyonu artırıyor.

Hükümet ise bu yapısal sorunları görmüyor. MB 2006 dan beri enflasyon hedeflemesi yaptı. Hiçbir sene tutmadı. Merkez Bankasına olan güven kayboldu. Bu şartlarda enflasyonu tek haneye düşürmek imkanı yoktur.

Yabancı sermaye bu hesapları yapmıyor mu? Bizden iyi yapıyor. Eğer biz bunu anlamıyorsak; o zamanda acaba biz Dunning sendromu mu yaşıyoruz sorusu akla geliyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir