TÜRK SİYASETİNDE YENİ BİR DÖNEM

Kılıçdaroğlu’nun Adalet yürüyüşü , birçok tabuyu yıktı. Türk halkını yeniden düşünmeye yöneltti.

1 . Bu  yürüyüş siyaset gündemini değiştirdi ve gündemin belirleyicisi oldu.  Yandaş medya da  bu yürüyüşü ve mitingi vermek zorunda kaldı. Çünkü toplum ne olup –bittiğini öğrenmek istiyordu.   

Bu güne kadar Gündemi  hep AKP  ve Cumhurbaşkanın tayin ederdi. Muhalefette  takip eder ve cevap veren durumda kalırdı. Bu defa Gündemi Muhalefetin yürüyüşü belirledi ve AKP de cevap vermek zorunda kaldı.

2. Maltepe Mitingine katılan 3 milyon insanın yüzde 80’i bu yürüyüşe ve mitinge heyecan duydukları için geldiler. Çalışanların , memurların ve hatta öğrencilerin zorla katılmak zorunda oldukları yığma bir miting olmadı. Üstelik AKP nin zımni baskısına kimse boyun eğmedi.

 

 

 

3.AKP ‘nin , Cumhurbaşkanının ve Başbakanın , yürüyüşü itibarsızlaştırmak istemesi  toplum nezdinde değer bulmadı ve  zayıf kaldı. Toplum itibar etmedi. Çünkü Türk  Halkı hep mazlumun yanında olmuştur. Dünyanın en uzun yürüyüşlerinden birini yapan bir insanın toplum için adalet talebine saygı duydu.

3. Adalet yürüyüşü Dünyanın da sesi oldu. Zira , başta AB raporlarında , saygın uluslar arası gönüllü  kuruluşlarının  raporlarında , Türkiye de hukukun üstünlüğü , insan hakları ve demokratik özgürlüklerin çok geri düştüğü tespitleri  yapıldı. OHAL  içinde ,Kılıçdaroğlu’nun ve  CHP ‘nin partiyi öne çıkarmadan aldıkları önlemler ile güvenlik güçlerinin  çabalarıyla  yürüyüşün ve mitingin  demokratik bir şekilde sonuçlanması Türkiye ‘ye puan kazandırdı.

Bundan sonra ideolojik militanların, ideolojik ve yanlı basının da daha dikkatli adım atması gerekir. Söz gelimi Türkiye yi 200 yıl geriye götürecek olan , Bursa’da bay ve bayan otobüslerinin ayrılması projesi halktan büyük tepki görmektedir. Halk tedirgin olmuştur. Siyasi iktidar belediyelerin bu tür popülizm yapmasına engel olmalıdır. 

4. Yürüyüşün  siyasi konjonktürün en uygun olduğu dönemde yapılmış olması , Kılıçdaroğlu’nun toplumun sesi olması ve partinin yürüyüşü  popülizme kurban etmeden kucaklayıcı tavır içinde olması , CHP içindeki tartışmaları da bıçak gibi kesmiştir. Bundan sonra baro başkanı oldu diye veya farklı beklentileri olanlar , geri plana düştü.

Ancak CHP yönetimi , Kılıçdaroğlu ve daha da önemlisi delegenin  bundan sonra daha dikkatli olması gerekir. 

Parti kadrolarının seçilmesinde ve kurultaylarda ,  bir mezhep ayırımı yapılmamasına özen gösterilmelidir. Bunu Kılçdaroğlu söylüyor ve fakat delege de çok dikkat etmelidir. Zira artık CHP , yalnız parti değil aynı zamanda halkın ve  muhalefetin de  sesi olmuştur.

Her partide veya her kuruma sızmış olan Fetocular , CHP içinde de olabilir. Bunları adalet tespit  edecek ve ortaya çıkaracaktır.  Ancak geçmişte partide  kimin, hangi milletvekilinin  Feto ile diyalog içinde olduğunu  basın bile yazdı. Bu nedenle kamu oyu da biliyor. Kör parmağım gözüne bunları tutmak ve hatta ön plana çıkarmak, bu  yürüyüşü itibarsızlaştıracak ve  partiye en büyük zararı verecektir.

Yine partide bazılarının  özellikle adaylardan ne kadar para aldığı ve kimlerden aldığı konusunda halk arasında söylentiler var. CHP  tarihinde ve bugün yolsuzluklarla mücadele etmiş bir partidir. Kılıçdaroğlu ve  bu günkü MYK kadrolarına partinin ve toplumun bu konudaki güveni tamdır. Ancak binde birde olsa  böyleleri varsa , bunları tasfiye etmelidir.

CHP’nin siyasi , sosyal ve ekonomi alanında çok sayıda projesi var. Bunları topluma mal edecek bir  yol bulunmalı ve  bu çerçevede yeniden dizayn edilmelidir.

5. 9 Temmuza kadar , iktidar ve muhalefet , günlük olayları ve uygulamaları tartışıyordu. Şimdi prensipler tartışılmaya başlanacaktır. Günübirlik sorunlar yerine , toplumun geleceğini belirleyen , demokrasi , insan hakları , hukukun üstünlüğü , tarafsız yargı ve eğitim sistemi tartışılacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir