Spekülatif sermaye geçmişte ve bu gün ekonomik istikrarı bozan nedenlerin başında gelmiştir. Bu sermaye ayrıca insanları istismar ederek , haksız rekabet yaratarak , tepki çekmiştir. Spekülatif sermayenin geçmişi de kirlidir.
Söz gelimi ; İnsanlık tarihinin yüz karası olan kölelik müessesi, aynı zamanda Avrupa’nın sermaye oluşumunda bir mal olarak kullanılmıştır. Avrupa da ve özellikle İngiltere’de , bazı banka ve sigorta kuruluşları ilk sermayelerini köle ticaretiyle elde etmiştir.
Köleliğin tarihi Eski Mısır’a ve yakın doğuya uzanır. Eski Yunan’da ve Roma’da köleliği düzenleyen mevzuat mevcuttur. Atina ve Roma’da kölelerin vatandaşlık hakları yoktu. Kölelik yalnızca emeğinden yararlanılan mal gibi alınıp satılırdı.
Sekizinci yüzyıldan başlayarak 13. yüzyıla kadar Almanya’da da tarımda kullanılan Slav köleler vardı. Ortaçağ Avrupa’sında ise selfler kölelerin yerini aldı.
Topraklara bağlı olan selfler toprakla birlikte alınıp satılırlardı.
Afrika’nın köleleştirilmesi ile köle ticaretinden gelir sağlayan ülkeler, Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere, İskoçya, Almanya, Danimarka ve Hollanda olmuştur. Zamanla köle ticaretinde İngiltere daha öne çıkmıştır. O kadar ki, 17. yüzyılda Liverpool’dan kalkan her dört gemiden biri köle ticareti yapan bir gemi idi[1].
Dinler köleliğe izin vermeseydi, kölelik bu kadar insanlığın canını yakmazdı.
Hz Musa’nın yaşadığı Mısır ve Kenan toprakları, Hz. İsa’nın yaşadığı Filistin, Hz. Muhammed’in yaşadığı Arabistan’da, o dönemde kölelik vardı ve toplum bunu yadırgamıyordu. Bunun içinde bu sosyal statü dinlere aynı şekilde geçmiştir. Tanrı kavramı ile insanları mal gibi kabul eden kölelik müessesesi arasında bir ilgi kurmak, tanrının yüceliği ile elbette bağdaşmaz. Anlaşılıyor ki kutsal kitaplardaki kölelik anlayışı çevredeki anlayış ve geleneklerle sınırlı bir anlayıştır.
“İbranice köle anlamına gelen eved sözcüğü, la’avod (çalışmak) fiilinden türemiştir. Eved’in işçiden farkı şunlardır: Yaptığı iş için gündelik ya da maaş almaz; efendisinin evinin bir üyesidir ve efendisi, eved’in üzerinde ataerkil bir güce sahiptir . Söz gelimi efendisi kölesi için bir eş seçebilir ve kölenin olduğu gibi, onun için seçtiği eşin de sahibidir.
İncil’de köleliği mubah görmüştür. İncil’de bazı risalelerde köleliğe dair anlayışlar yer alır. Söz gelimi; “kölelerin efendilerine yalnızca nazik ve makul olanlara değil, sert olanlara da saygı ile itaat etmeleri” gerektiği yönünde nasihatler verilmektedir (1. Pet. 2:18). Efendilerine koşulsuz sevgi gösteren kölelerin, bu davranışlarıyla Tanrı’nın ve Hıristiyanlığın öğretilerine gölge düşmesini engelleyecekleri belirtilmektedir (1. Tim. 6:1).
Kölelik İslam hukukunun da kabul ettiği bir statüdür. Ancak İslam’a göre, özgür doğan bir insan sonradan köleleştirilemezdi. Köleler Savaşta veya başka şekilde esir alınan gayri Müslümler ya da köle ana ve babadan doğan çocuklardır. Buna rağmen köleler efendilerinin adına işlerini yürütebilir veya onun kızı ile evelenebilirdi.
İslam hukukunda hür olmayan kadına cariye, hür olmayan erkeğe köle deniliyor. Bunların velayet, şahitlik ve mülk edinme hürriyetleri yoktur.
August Bebel, (1940-1913) Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) kurucularından birisidir. Türkçe’ye çevrilen Die Mohammedanisch-Arabische Kulturperiode (Hz.Muhammed – Arap Kültürü Dönemi) kitabında Hazreti Muhammed’in, kölelerin kaderlerinin yumuşatılmasını ve kölelerin azat edilmesinden yana olduğunu belirtir. Hz. Muhammed’in “Doğru inanca sahip bir köleye özgürlüğünü bağışlayan kimse, Allah katında büyük bir sevap kazanır.” dediğini hatırlatıyor. Ne var ki sonrasında Arap Ülkeleri, köleliliği işlerine ve çıkarlarına geldiği gibi kullanmıştır..
1847’de Avrupalılar, Afrika’da köle ticaretini bırakmış, kölelik edinme yöntemleri sadece savaşa indirgenmiştir. 1882’de ise kölelikle ilgili uygulama kurallarını tamamıyla kaldırmıştır.
Kuran’da birçok ayette kölelik geçtiği için, köleliği en son kaldıran ülkeler, İslam ülkeleridir. İslam ülkeleri içinde köleliği ilk kaldıran ülke Osmanlı İmparatorluğu’dur. Osmanlı da Avrupalılarla aynı yıl 1947 ‘de İstanbul Esir Pazarı kaldırıldı. 1857 fermanıyla da köle ticareti yasaklandı.
Osmanlı dışında İslam ülkeleri Köleliği 1922 ile 1970 yılları arasında kaldırmıştır. Suudi Arabistan ve Yemen’de 1962 yılında, Birleşik Arap Emirlikleri’nde 1963 yılında, Umman’da ise 1970 yılında kaldırılmıştır.
Her vesile ile insan hakları konusunda hassas olduklarını söyleyen ABD ve Avrupa toplumları, 1970 yılına kadar Umman’da devam eden kölelik müessesesine etkili olacak bir tepki göstermemiştir.