Dün bu köşede Türkiye de gerçek işsiz saysının 6 milyon dolayında olduğunu yazmıştım . Aslında mevsimlik çalışanları , aile yanında çalışanları da katarsak , bu sayı daha çok artıyor.
İşsiz sayısının artmasının bir nedeni YTL nin aşırı değer kazanması ve kurun düşük kalmasıdır.. Kur düşük kladığı sürece aramalı ithalatı artıyor.. Çünkü ithal etmek üretmekten daha ucuza geliyor.. Üretim maliyetlerine yüksek faiz ve enflasyon yansıyor.. Bu nedenle düşük kur ithalat için bir avantaj oluşturuyor.
Öte yandan istihdam üzerindeki vergi , sigorta primi , işveren payı gibi kesintiler yüzde 42’ye ulaşıyor.. Bu yük Dünyanın en yüksek istihdam yüküdür. Bu riskin yüksek olması nedeniyle , yeni yatırımlarda emek yoğun değil , sermaye yoğun olarak yapılıyor. Yani daha az işçi çalıştıracak şekilde yapılıyor.
Özetle İşsizliğin artması yanında kayıtdığı istihdamda maalesef azalmıyor.
KAYITLI KADAR KAYITDIŞI VAR
Aşağıdaki tablo , kayıtdışı istihdamı gösteriyor.. Türkiye de kayıtlı kadarda kayıtdışı İstihdam var.
İSTİHDAM EDİLENLERİN SOSYAL GÜVENLİK KURULUŞUNA KAYITLIK DURUMU , TÜRKİYE
Toplam |
22.638 |
10.644 |
47,0
|
Ücretli
|
11.499 |
2.459 |
21,4 |
Yevmiyeli |
1.583 |
1.417 |
89,5 |
İşveren |
1,207 |
333 |
27,6 |
Kendi Hesabına |
5.186 |
3.420 |
65,9 |
Ücretsiz aile işçisi |
3.163 |
3.015 |
95,3 |
2007 NİSAN |
||
Toplam İstihdam |
Kayıt Dışı İstihdam |
Kayıt dışı (*) ( % ) |
Nisan ayı itibariyle , toplam istihdam 22.6 milyondur. Bunun 10.6 milyonu kayıt dışı istihdamdır. Ücretsiz aile işçisi dışında yaklaşık 7.5 milyon insan kayıt dışı çalışıyor.
Ücretsiz aile işçisinin de sosyal güvenlik kapsamına alınması gerekir… Ancak bunun için yasaların değişmesi ve devlet desteği lazımdır.
İSTİHDAM YÜKÜ DÜŞÜRÜLMELİDİR
Çalışanın ücretleri üstünde , gelir vergisi , sosyal güvenlik primleri , işveren payı gibi kesintiler var.. Bu kesintiler yüzde 42 ‘ye ulaşıyor.. Yani bir çalışan işyerine 1000 liraya mal oluyorsa, bunun 580 lirası çalışanın eline geçiyor. 420 lirası da vergi ve prim olarak devlete ödeniyor..
Evli ve bir çocuklu bir çalışan olarak karşılaştırma yaparsak dünyanın en yüksek istihdam yükünün Türkiyede olduğu anlaşılıyor. Avrupa Birliğinde söz konusu yük , yüzde 25 ile yüzde 30 dolayındadır.
Yüzde 42 oranındaki bir ödeme , işverene ve işçiye ağır geliyor.. Risk almaya değer görünüyor..
Yapılması gereken istihdam vergi ve primlerinin toplamını yüzde 25 ‘ e indirmektir.. Ayrıca asgari ücretin de tamamını vergi dışı tutmaktır.
Bu inidirimleri yaparsak , 7.5 milyon kayıtdışı çalışanaın enaz 5 milyonunu kayıt altına almış oluruz.. Bu yolla develet prim ve vergi ödeyen yeni 5 milyon kişi olur. Sosyal güvenl,i gelirleri artar.