İslami Bankacılık Kalkınmayı Frenler

Türkiye’de Katılım Bankaları veya Faizsiz Bankacılık diye adlandırılan, İslami Bankacılık, Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyet gösteriyor. Siyasi iktidar ‘’Katılım Finans kanunu ‘’ çıkararak islami Bankacılığı ayıracağını açıkladı. Bu kapsamda katılım sigorta sistemi de kurulacak.

İslami bankacılık, faaliyetlerini Şeriatı esas alarak belirlemektedir. Şeriat, faizi yasaklıyor.  İslami bankacılıkta, Faiz yerine kar payı veriyorlar.

Ama gerçekçe kar payı dedikleri de bir faizdir. Adını değiştirerek hülle yapmış oluyorlar.

Söz gelimi; Merkez Bankası banka ve kredi kartlarında belli aralıklarla azami faiz oranlarını belirler. Uygulamada Beş katılım bankası da var. Beşinde de azami faiz yazıyor. Yani Resmen faiz alıyorlar.

Daha önce Merkez Bankası, banka ve kredi kartlarında azami faiz oranlarını açıklarken, katılım bankaları için faiz yerine kar payı diyordu. Herkes bu bankalar hep aynı oranda mı kar ediyorlar? Zarar etse bile kar payı nasıl veriyorlar? soruları karşısında Merkez Bankası karar değiştirdi. Katılım bankalar içinde artık ‘en yüksek faiz oranı‘ diyor.

Öte yandan; önceden belirlenmiş bir kar oranı olamadığına göre; katılım bankaları ile işlem yapanların zarar halinde  para kaybetmeleri de mümkündür. Ama uygulamada kaybeden yoktur. Çünkü Kaybeden katılım bankasına kimse para yatırmaz.

Özetle; kar payı faizin saklanan adıdır.

Hükümet faize nas diyerek te aynı hülleyi yapıyor. Bir örnek vereyim;

TÜİK Eylül ayı itibariyle finansal yatırım araçları reel getiri oranlarını açıkladı. 2021 Eylül ayında Bankaya 100 lira mevduat yatıran tasarruf sahibi, bir yıl sonra yani 2022 Eylül ayında 16 ,27 lira faiz almış. Parası 116,27 lira olmuş. Ama yanı dönemde TÜFE oranı da yüzde 83,45 olmuş.

Bu enflasyon oranına göre 100 liranın reel getirisi eksi 36,62 lira olmuş. Yani reel faiz eksi 36,62 olmuş.

Bu durumda Mevduat sahibi faiz almamış ve fakat bankaya tersine yüzde 36,62 oranında reel faiz vermiş. Bu durumda eğer faiz Nas ise, bankanın mevduat sahibinden yüzde 36,62 oranında reel faiz alması nas olmaz mı? Buna izin veren bir siyasi iktidar, elbette bu kadarını hesap ediyor. Buna rağmen devam ediyorsa Nası alet ediyor demektir.

Dahası enflasyon kadar diyelim ki yüzde 80 faiz Nas’ta yüzde 12 faiz nas değil mi?

Türkiye’de asıl sorun hükûmetin devlet eliyle, kamu bankaları eliyle sürekli İslami bankacılığa imtiyaz ve destek vermesidir. Hükümet her şeyi özelleştirdiği halde, kamu bankalarını özelleştirmedi. Çünkü bu bankaları hem popülizmde, hem de islami bankacılıkta olduğu gibi, kendi ideolojisi doğrultusunda kullanıyor.

Söz gelimi Faizsiz ya da katılım bankacılığına göre işlem yapmak üzere Ziraat Bankası , Vakıflar bankası ve Halk banka   izin verdi.

Londra’da islami bankacılığın amacı finansal sektörle sınırlı kalabilir. Ama Türkiye de bugün iktidar elinde risklidir.

Siyasi iktidarın niyeti farklı da olsa, şeriat esasına göre çalışan islami bankacılık konusunda ayırımcı olması akla şu soruyu getiriyor;

AKP iktidarı; Birinci aşamada vesayeti önlüyorum diye demokrasiyi kullandı ve sonra o trenden indi; İkinci aşamada ideolojisi önündeki engelleri kaldırmak için otokrasiye geçti. Denetim ve Meclis yetkileri budandı. Şimdi üçüncü aşamada acaba  şeriata geçmek istiyor?

 

One thought on “İslami Bankacılık Kalkınmayı Frenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir