İDEOLOJİK EĞİTİM ÇIKMAZI

Ekonomik İşbirliği ve kalkınma Örgütü ‘nün (OECD ) 2016 yılında açıklanan Uluslar arası değerendirme programı (PİSA ) sonuçları hepimizi üzmüştü. Türkiye katılan 57 ülke arasında ortalamanın çok altında , fen ve, matematikte 43 sırada , Okuma da 37 sırada yer almıştı.

 

Milli eğitim Bakanlığı benzer bir sınav yaptı . katılanların  Matematikte yüzde 89 ‘u  ve  Fende yüzde 85’ i orta alt yeterlilik düzeyinde kaldı.

 

Son yıllarda Türkiye , insan hakları ve demokratik özgürlüklerde geri düştü, Basın özgürlüğünde geri düştü , Hukukun üstünlüğünde geri düştü ve Eğitimde geri düştü.

 

Kalkınmanın önemli bir şifresi, insan gücü potansiyelinin etkin kullanılmasıdır. Bunun  yolu da eğitimden geçer.Bizde eğitimde ideoloji ön plana geçtiği için  eğitim de çok kan kaybettik. 

 

 

 

Türkiye sanatta ve eğitimde şansız bir dönem yaşıyor. Siyasi islam ideolojik bir anlayıştır. Bu ideolojiyi takip edenlerin nihai hedefleri davadır. Her şartta dava’nın tartışılması, siyasi islamın hedefini geciktirir. Bunun içinde siyasi islam tartışmayan ve düşünmeyen bir toplum ister.

 

Fetullah Gülen Cemaati eğitimi devleti  ve iktidarı ele geçirmek için kullandı .15 Temmuz darbesi bu anlamda  siyasi islamın ideoljisini ve çalışma tarzını ortaya çıkardı.

 

İslami İdeolojinin hiç bir örneği ,  Fetullah Gülen cemaatinin eğitim sistemini ve kurumlarını , her türlü yolsuzluğu ve her türlü hırsızlığı kullanarak , ele geçirmesi kadar canlı olmadı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra , yapılan soruşturmalar ve bulgular hep aynı kapıya çıkmıştır.

 

Bu cemaat önce Himmet adı altında topladığı paralarla , yurt içinde ve yurt dışında eğitim- öğretim kurumları açmış ve kendi ideolojik islam çizgisinde öğrenci yetiştirmiştir.

 

Cemaat  küçük yaşta başarılı öğrencileri sahilde deniz evinde ya da kırsal alanlarda bulunan yayla evlerinde yaz kampına çağrılarak eğitim verdikleri anlaşılıyor.

 

EGM’nin raporuna göre 2014 yılı ve sonrasında yapılan soruşturmalarda ihbarcı ve itirafçılardan elde edilen bilgilere göre FETÖ’nün belli okullara yerleştirmek istediği öğrenciler, sınavlara birkaç ay kala gruplar halinde farklı yurtlara çıkarılıyor. Bu gruplar, daha sonra küçük gruplara ayrılıyorlar. Her öğrenciye ‘kod’ adı veriliyor. Mülki idare, Emniyet, TSK ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrenciler, daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda hazırlanıyor.

 

Yine Fetullah Gülen cemaatinin orduyu ele geçirmek için Askeri liseler, askeri harp okulları ve harp akademilerinde gerçekleştirilen sınavlarda usulsüzlükler yapıldığı ve bütün sınavlarda  sorular çalınarak önceden cemaat mensuplarına  dağıtıldığı anlaşılmıştır.

 

Öte yandan Maalesef  siyasi iktidar da  herkesi sünni çizgiye çekmek için İmam Hatip Liselerine yönlendirmek istiyor. Birçok bakan da bundan övgüyle bahsediyor.

 

2003- 2017 arasında siyasi iktidar eğitim sisteminde , liselere ve yüksek öğrenime   giriş sisteminde ve sınav sisteminde sık sık değişiklik yaptı.

 

Önceleri İmam hatip Lisesi mezunlarının yüksek öğretime girişleri kolaylaştırıldı. Sonraları İmam hatip liseleri artırıldı ve bütün eğitim politikası ,öğrencileri  imam hatip liselerine yönlendirme stratejisine yönlendirildi.

 

O kadar ki , AKP iktidarının iktidarı aldığı ilk yıl olan 2002 -2003 eğitim yılında 450 imam hatip lisesi ve bu liselerde 71.100 öğrenci vardı. 2005-20016 yılında , imam hatip lise sayısı 1.419 a yükseldi , öğrenci sayısı da 555 870 oldu.

 

Öte yandan 2002-2003 eğitim yılında İmam -Hatip açık öğretim lisesi yok iken , 2015-2016 yılında öğrenci sayısı 121.335 oldu. 

 

Siyasi iktidarın İhtiyaç fazlası İmam- Hatip lisesi açmasının temel gerekçesi siyasidir. Ne var ki bu konuda denge aşırı bozuldu ve topluma zararlı olmaya başladı. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir