Faizler Kritik Eşikte

Şubat Enflasyonu yüzde 15,61’e çıkınca , Merkez Bankasının yüzde 17 olan gösterge faizi tartışılır oldu. Türkiye gibi yüksek enflasyon yaşayan bir ülkede nominal faizler hiçbir anlam ifade etmez. Reel faizlere bakmak gerekir.  Çünkü hem yabancı sermaye  hem TL ‘ye yatırım  yapacaklar , reel faiz’e bakıyorlar.

Reel faizler vade sonu için hesap edilir. Ama kısa vadeli yabancı sermaye ve TL’ye yatırım yapanlar genellikle bu günkü verilere göre reel faiz hesabı yapar.

Merkez Bankası verilerine  ve yüzde 15,61 TÜFE’ ye göre ;

  • Gösterge faizi yüzde 17 dir. Gösterge Reel faiz oranı yüzde 1,2’dir .
  • Bankalarca açılan mevduatlara uygulanan ortalama nominal faiz oranı yüzde 16,24 ve reel faiz oranı yüzde 0,54’tür. Stopaj ‘ıda katarsak mevduatta reel faiz sıfır olur.
  • Bankalarca açılan ihtiyaç kredilerine uygulanan ağırlıklı ortalama nominal faiz yüzde 23,40’tır. Reel faiz yüzde 6,7’dir.
  • Bankalarca açılan tüketici kredilerinde ortalama nominal faiz yüzde 22,87 reel faiz yüzde 6,28’dir.
  • Bankalarca açılan ticari kredi nominal faizi yüzde 19,32 ve reel faiz oranı yüzde 3,2’dir.

Bankalar topladıkları mevduata sıfıra yakın reel faiz veriyor ve fakat ihtiyaç kredilerinden yüzde 6,7 ve ticari kredilerden yüzde 3,2 faiz alıyorlar.

Dahası verdikleri krediyi aylık faizden veriyorlar , açtıkları mevduatı yıllık faiz üzerinden açıyorlar.

Bu şartlarda ;

Bir …Merkez Bankasının 18 martta yapılacak para politikası kurulunda , gösterge faizini artırması kaçınılmaz olmuştur. Aksi halde Dolarizasyon artar ve  sıcak para gelmez. Reel faiz ülke riskini de kapsayacak şekilde olmalıdır.

İki… Mevduata faizi alt limiti olmalıdır. Bu limit gösterge faizinden düşük olmamalıdır.

Merkez bankası faizleri her zaman kur artışından sonra yapıyor. Önlem olarak önce yapması gerekir.

Faiz enflasyon için bir sebep midir, sonuç mudur? Bu yanlışlara takıldığımız için bu günkü sorunları yaşıyoruz. Gerçekte bu sorunun en iyi cevabı ”tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar” olacaktır. Faiz ve enflasyon ilişkisi; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik konjonktüre, talep yapısına, güven durumuna göre değişir.

Aslında yüksek reel faiz  maliyet yoluyla enflasyonu artırır  ,Ancak kur şokları ve kur artışları enflasyona daha hızlı yansıyor ve kur artışından daha yüksek enflasyon yaratıyor.  Ayrıca  Kur artışı enflasyona daha yüksek oranda yansıyor. Bunun nedeni istikarsız, kırılgan  spekülatif ve oligopol piyasa  yapısıdır. Piyasa Fırsatçılığa açıktır.Toptancı depodan çıkışı en yüksek kurdan yapıyor. Perakendeci de vitrindeki eski ithal malaları da yeni kurdan hesaplıyor. Aksi halde yerine yenisini koyamayacağını biliyor .Dahası aynı perakendeci vitrindeki yerli malların fiyatını da artırıyor.

Kaldı ki , eksi reel faizde enflasyon yaratır.

Eksi reel faiz , tüketimi artırır. Çünkü tüketimin fırsat maliyeti olan faiz maliyeti düşüktür. Para cep yakar. Paradan kaçış hızlanır. Enflasyon artar. Buna karşılık eksi reel faiz yatırımların maliyetini düşürür ve eğer güven unsuru gibi diğer şartlar  uygunsa yatırımları teşvik eder.

Kur  ve Faiz sorunu  siyasi müdahale sonucu bu kadar istikrarsız  oldu. Eğer siyasiler müdahale etmezse , Merkez Bankası en doğru kararı verecektir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir