EKONOMİ VE SİYASET KİMİN İÇİNDİR?

Geçtiğimiz yüzyıla siyasi akımlar damgasını vurdu… Radikal düşünceler, Sovyetler Birliği dahil ülkelerin yetmiş yıllık yürüyüşü birkaç yılda terk edildi. Nazi dalgasının ömrü çok uzun olmadı… Ancak İnsanlığa zararı, getirdiği maliyet daha da yüksek oldu.

Bütün bir dünya olarak, demokratik olmayan soysal ekonomik sistemlerin, yalnızca bir kişiye veya bir guruba hizmet ettiğini, insana hizmet etmediğini ve hatta insanlığa aykırı olduğunu çok geç anladık.

Bu nedenledir ki “insana hizmet” yükselen bir değer olmaya başladı. Bugünde değişmeyen tek şey, “İnsanın insanı sömürmesi” oldu.
Bir insanın başkasını sömürmesi, insanın doğasında var… Hangi sistem olursa olsun, insanlar birbirini sömürmenin yolunu buluyor.

Birkaç yıl önce, Milli Türk Talebe Birliği’nde birlikte çalıştığımız arkadaşım Ersin Ertekin, 1964 ılına ait bir gazete getirdi. O yıllar Ersin Ertekin, Milli Türk Talebe Birliği Genel Sekreteri idi… Ben de İstanbul Yürütme Kurulu Başkanı’ydım…

Dış politikada yüksek bedel

YİNE o yıllarda Türkiye NATO için çok yüksek bedeller ödüyordu… Maliyetlere katlanıyordu… Buna karşılık ABD, Kıbrıs ve diğer bazı konularda, Türkiye’ye karşı olumsuz bir tavır içindeydi… Bu tavrı protesto etmek için, Milli Türk Talebe Birliği adına ben ve Ersin Ertekin ile kalabalık bir öğrenci gurubu, İstanbul Amerikan Başkonsolosluğu’na siyah çerçeveli bir dolarla “Dolarlarınızla Türkiye’yi satın alamazsınız” yazılı bir çelenk bırakmıştık. Bu olay basında manşet haber olmuştu.

Bugün geldiğimiz nokta da, ABD’nin Irak’ı işgaline Amerikalılar’ın Bush’a seçim desteği vermesi de sömürünün değişmediğini, insan doğasında olduğunu gösteriyor.

Sömürünün boyutu ve şekli Türkiye açısından bugün daha ağır oldu. Artık yabancının kâr transferi, cari açık, dış borç faizi yoluyla da sömürüye açık bir ülke olduk.

Ekonomide kan kaybı

KÜRESELLEŞME süreci sömürüyü artırdı. Küreselleşme süreci içinde, sömürü şekil değiştirerek, ekonomik ilişkilerde kendini gösterdi.
Bunun içindir ki, bizim gibi ülkelerin dış ekonomik ilişkilerde daha dikkatli davranması gerekir… Örneğin şimdi bizim cari işlemler açığını tırmandıran ve dış borçlanmayı artıran politikaları değiştirmemiz gerekir.

Öte yandan, ekonomi de artık insan için olmalıdır… Ne var ki AKP maaş zammına gelince, hedef enflasyon 4 diyor… Ancak günah çıkarmaya gelince 4 yerine 9.3 olacak diyor.

Başbakan büyüme var diyor… Ancak yoksul sayısı 15 milyona çıktı… Akşam 1 milyondan fazla insan yatağına aç giriyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir