Dünya, Türkiye’de Dış Borç Temerrüt Riski Var Diyor

Başkanlık sistemine kadar siyasette kamplaşma ve kavga iktidarı ayakta tuttu. Başkanlık sisteminden sonra her şeyin aşırısında olduğu gibi, artık siyasette de aşırı kamplaşma tepki çekiyor.

Siyasi iktidar alıştığı kavga ve kamplaşmayı, şirketlere karşı da kullanmaya başladı. Marketlere ceza, sermayeye neden yatırım yapmıyorsunuz gibi tehditler, aslında sistemle ve piyasa ile kavga yapmaktır. Ne var ki, piyasa ile kavga tırmandıkça ekonomide riskler de arttı.

Dahası içeride sertleşme yanında, demokratik batı ile de sertleşmeyi tercih etti ve Şanghay’a üye olmak istediğini belirterek demokrasi ve hukukta da daha fazla güven kaybetti.

Bu nedenle yerli ve yabancı sermaye artık yatırım yapmıyor ve tersine yurt dışına çıkıyor. Son beş yıldır, yerli sermayenin de , içerde bankalara borçlanarak yurt dışında yatırım yaptıklarına şahit olduk.

Bunların nedeni iktidara olan güvenin dip yapmasıdır. Çünkü iktidarın güven verecek, piyasaları ve iktisadi ajanları tatmin edecek bir politikası yoktur.

Türkiye için risklerin başında döviz sorunu geliyor. Türkiye 2022 yılında 48 milyar dolar cari açık verdi. Bu sene Rusya ve Çin  olan yıllık dış ticaret açığımız, 89,56 milyar dolardır. Türkiye bir yıl içinde 186 milyar dolar dış borç çevirmek zorundadır. Buna karşılık MB rezervleri eksidir.

Bu sorunlar, Katar’dan 5 milyar, Suudilerden 10 milyar gelmesiyle ve Rusya’ya olan gaz borcunu ertelemekle çözülmez. Ciddi  bir istikrar programı yapmamız  ve IMF ile anlaşmamız gerekir. Tersine siyasi iktidar piyasalar ile kavga yaptıkça güven kaybolacak, yabancı yatırım gelmeyecek. Türkiye dış borçlarını çevirmekte zorlanacaktır.

Aslında; dünya konjonktürü ve pandemi gelişmekte olan ülkeler için ve bu arada Türkiye için dış borçlarda temerrüt riski doğurdu. Bunu biz söylemiyoruz , bütün dünya söylüyor.

  • Almanya’da yayımlanan “Global Debt Monitor 2022” Asya, Afrika, Latin Amerika ve Doğu Avrupa’da 135 ülkenin borçlarının kritik (kriz sınırına çok yakın) bir düzeyde olduğunu yazdı. 39 ülkede durum çok kritik olduğunu belirtti. Türkiye de söz konusu ölçütlere göre kritik ülkeler arasında yer alıyor.
  • Bu sene Mart ayında Dünya Bankası internet sayfasında bir analiz “gelişmekte olan ülkelerin borç krizleri dalgasına” karşı uyardı.
  • Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch‘in Banka Notlarından Sorumlu yetkilisi, Ekim 2022 ayında, EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesi ve BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu- Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Rusya ve Tacikistan) ülkelerinde kur riskinin kırılganlığı artırdığını açıklamıştı.
  • Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) düşük ve orta gelirli 120 ekonominin borç kırılganlık göstergelerini inceleyerek hazırladığı bir rapor, 19’u çok kritik düzeyde olmak üzere 72 ekonominin temerrüt riski açısından ‘kırılgan’ olduğunu ifade ediyor.

UNDP borç kırılganlık listesinde ülkeler üç kategoriye ayrılmıştır. Temerrütte/Temerrüte düşmek üzere; Temerrüt riski çok yüksek ve Yüksek Spekülatif. Türkiye, Yüksek Spekülatif kategorisinde yer aldı.  Oysa ki 1984 dünya borç krizinde Türkiye’nin kriz riski yoktu.

Kaynak; UNDP Gelişmekte Olan Ülkelerde Dış Borç Kırılganlık Raporu 

Siyasi iktidar içerde dış borçlarda temerrüt riski var diyenleri aldırış etmiyor, tersine suçluyor. Bari dünyaya kulağını açsın.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir