2022’de Ekonomide Daralma

Pandemi ve sonrasında, Rusya -Ukrayna savaşı, dünyada ekonomik istikrarı olumsuz etkiledi. Gelişmekte olan bazı ülkeler dış borçlarında temerrüt riski arttı.  Ama bu günkü şartlarda yine de Dünyada bir daralma ve kriz riski yoktur.

Dünya Bankası ‘’Avrupa ve Asya Ekonomik Güncelleme Bahar Raporunda’’ Rusya’nın da içinde bulunduğu bölgede 2022 de GSYH’ nin yüzde 4,1 oranında küçüleceğini tahmin ediyor.

Dünya Bankası 2022 dünya büyüme oranı tahminlerini düşürdü.2022 de Global ekonomi için yüzde 3,2  ,  Gelişmekte olan ülkeler için yüzde  2,9’ ve Türkiye için yüzde  1,4’ büyüme bekleniyor.

2022 de Türkiye de büyüme Dünya ortalamasının ve Gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında kalıyor.

Aşağıdaki Grafikte 2018 ve sonrası yıllarda, Dünyada ve Türkiye de büyüme oranları verilmiştir. Türkiye de büyüme oranları dünya ortalamasına göre aşırı zig-zaglı bir trent göstermiştir. Bu da ekonomideki yüksek kırılganlığı ve istikrarsızlığı gösteriyor.

Türkiye gelişmekte olan bir ülke olduğu için , büyüme yanında kalkınması daha da önemlidir. Kalkınma hedefi; gelir dağılımında düzelme, halkın refahında artış , sosyal istikrarı da içine alan bir hedeftir. Türkiye de büyüme olsa da halka yansımıyor.

1- Cari açıkla büyüme kaynak çıkışına neden oluyor.

Türkiye 2003 yılından 2021 arasındaki 19 yılda 626 milyar 076 milyon cari açık verdi. Bu sene, 2022 de de 48 milyar dolar cari açık veriyor.

Cari açık bir ülkenin servet kaybı ve dolayısıyla yoksullaşmasıdır. Dahası da cari açık dış borca çevrildiği için Türkiye net dış borç ödeyen ülke konumuna gelince, ödenen borç mürettebatının GSYH’ya oranı büyüme oranından yüksek ise net servet kaybedecek ve yoksullaşacaktır.

Türkiye 2020’de brüt dış borcunu azaltarak bu sorunu kısmen yaşadı.

2- Büyüme halka yansımadı. Çünkü siyasi iktidar toplumun geniş kesiminden, partizanlara gelir ve servet transferi yapıyor. Bu gerçeği, Dolar olarak ve potansiyelin çok çok üstünde verilen talep garantili kamu özel işbirliği yatırımlarında, Kamu bankalarının ve devlet imkanlarının belirli insanlara , vakıflara ve gruplara kredi vermesinde  ve  adaletsiz vergi sisteminde yaşıyoruz.

3- Sürdürülemez büyüme. Uygulanan iktisat politikaları planlı ve istikrarlı değil. Hükümet güne göre karar veriyor. Söz gelimi Faiz indirimi yapıldı. Eksi reel faiz toplam talebin artmasına neden oldu. Ama demokratik ve hukuki altyapı olmadığı için ve aynı zamanda iktisadi ajanlar ve sermaye açısından güven sorunu olduğu için, yatırım yapılmadı. Mamafih, yatırımlar 2021 üçüncü çeyreğinde yüzde 1,9 oranında, dördüncü çeyreğinde ise yüzde 0,8 oranında daraldı.

Öte yandan eksi reel faiz kur artışına neden oldu. İthal tüketim malları pahalı geldi.  Tüketim malı ithalatı azaldı.

Sonuçta arz yetersizliği ve mal kıtlıkları oluştu. Talep te daraldı. Ve elbette 2022 de bu nedenlerle büyüme yüzde 1,4 olacaktır.

Öte yandan üretim ithal girdiye bağımlı olduğu için ithalat azalır ve cari fazla olursa bu defa büyüme oranı düşüyor .2019 yılında böyle oldu. O yıl 1,3 milyar dolar cari fazla verdik ve fakat büyüme de sıfıra yakın yüzde 0,9 oldu.

Özetle Türkiye büyümeyi sürdüremedi. Dahası Gelir artışı açısından fert başına büyüme önemlidir. Bu şartlarda 2022 fert başına büyüme, sıfıra yakın çıkacaktır. Fert Başına gelirde duraklama ekonomide durgunluk demektir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir