Şaştım Kaldım

AKP genel Başkanı Erdoğan ; ‘’Onların doları varsa , bizim de allahımız var ‘’ Demişti.

Merkez Bankası Başkanı da , Meclis Plan ve Bütçe komisyonunda ‘’ Kurdaki haraketlenmenin faiz indirimimizle direkt ilgisi yok ‘’ dedi.

Plan – Bütçe komisyonunda bir milletvekili de Merkez Bankası Başkanı komisyona girerken ‘’ 125 Milyar nerede? ‘’ pankartı açtı.

Rahmetli cerrah Prof.Dr. Tarık Minkarı’nın ‘’Şaştım kaldım’’  Kitabı mizah derinliği taşır.  Bu olayları görseydi , kitabının başına koyardı.

Merkez Bankası Başkanı Mevzuat gereği yılda iki kez TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna Brifing verir.  Milletvekilleri brifing alan konumdadır. Merkez bankası başkanına soru sorarlar, hesap sorarlar. Ama MB siyasi yürütme organı değildir. Meclisin muhatabı değildir. Komisyonda Milletvekili hakem pozisyonundadır. Mecliste pankart açarsınız ve fakat komisyonda  bürokratlara pankart açmak Meclisin ağırlığı ve itibarı açısından doğru değildir.

Erdoğanın ve Merkez Bankası başkanının söylediklerine ise  cevap verilemez , tek söylenecek Tarık Minkarı’nın  ‘’ şaştım kaldım ‘’ sözüdür.

Merkez Bankası başkanı ; ‘’TL’ deki değer kaybını sadece 23 Eylüldeki yaptığımız faiz indirimi ile direkt bir etkisi yoktur. Dolar endeksindeki artış , Gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar , tedarik sürecindeki aksaklıkların etkili ‘’olduğunu söylüyor.

1) Dolar endeksinin etkisi olmadı :

23 Eylül 2021 de MB gösterge faizini yüzde 19’dan yüzde 18’e indirdi.

  • 22 Eylülde dolar kuru 8,66 idi ; bir hafta içinde 1 Ekimde yüzde 2,4 oranında artarak 8,87 oldu.
  • Dolar endeksi ise 22 Eylülde 93,47 idi aynı hafta içinde yüzde 0,6 oranında artarak 1Ekim ‘de 94.05 oldu.

Demek ki TL’ nin değer kaybında dolar endeksinin etkisi yok denecek kadar azdır. Dahası , Eylül ayında dolar karşısında dünyada en fazla değer kaybeden para  yüzde 4, 3 oranı ile TL oldu. Eylül’de gelişmekte olan ülke paraları içinde dolara karşı değer kazanana paralar da var . Söz gelimi ; Endonezya Rupisi 0.28 ve Tayvan Doları  0.05 oranında  dolara karşı değer kazandı.

2) Kur artışından kaynaklanan enflasyonu yaşıyoruz.

İthal fiyatlarının artması elbette içerde de fiyatları artırır. Ama enflasyon fiyatların sürekli artmasıdır. Eylül ayında dünya enflasyon ortalaması yüzde 3,5 , Türkiye de 19,58’dir.

Türkiye de yüzde 10 bir kronik enflasyon var. 2028 kur şoku ve sonrasında kur artışları  ithal girdi üretim maliyetlerini artırdı.  Bu nedenle en son , Eylül ayında Yİ-ÜFE’ de yüzde 43,96  oldu. Dünya  enerji fiyatlarının artmasının da enflasyona etkisi var ve fakat düşük düzeydedir. Yani enflasyonu Dünyada fiyat artışları değil ,içerde kur artışları yarattı.

3) Enflasyon trendi artış yönündedir. 

Merkez Bankası başkanı ;  Çekirdek enflasyonun daha düşük olduğunu ve enflasyonun geçici olduğunu söylüyor.

Eğer bu gün faiz indirimi kur artışı yaratıyorsa , o zaman önce enflasyonu düşürün , sonra faizleri düşürün.

Kaldı ki ; enflasyonun düşeceğini neye dayanarak söylüyorsun ? Zira ;

  • Kur artışı devam ediyorsa , enflasyonda artacak demektir.
  • Eylülde Tüketici Fiyatları yüzde 19,58 oldu. Buna karşılık Yİ-ÜFE daha yüksek yüzde 43,96 oldu. Yİ-ÜFE maliyet artışlarını gösteriyor. Bu maliyet artışı TÜFE’ ye yansıyacaktır.
  • Öte yandan , gıda , Enerji fiyatlarının çıkarılması ile hesaplanan yıllık çekirdek enflasyon da  geçen sene Eylülde 11,32 idi bu sene 16,98 oldu. Çekirdek enflasyon bir yerde kronik- yapısal enflasyon seyrini (trendini ) gösterir. Demek ki bu trend artış yönündedir.

4) Merkez Bankasının yükümlülüğü rezervinden daha yüksektir.

MB Başkanı Rezervlerin 123,5 milyar dolara  çıktığını söylüyor. Cari açığın olduğu bir ekonomide Merkez Bankası rezervleri yalnızca borçlanarak artırılır. Mamafih , 1 Ekim 2021 Merkez Bankası döviz rezervi 121,8 milyar dolardır , buna karşılık yükümlülükleri 145,7 milyar dolardır.

Siyasi iktidar neden siyaha beyaz diyor ?

Eğer bilmeden yapıyorlarsa Türkiye’ye güven tamamıyla kaybolur.  Bu durum Türkiye’nin  dış borçlarında temerrüte düşme riskini  artırır. 23 Eylül öncesi MB başkanı konuşmamış iken 13 Eylül’de Türkiye’nin yurt dışı tahvillerinde iflas risk pirimi 319 baz puan idi. Konuştu ve MB faizi indirdi 430 baz puana yükseldi. Bu kadar yüksek riskle Türkiye dış borçlarını çeviremez.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir