Dünyada Demokrasi Tehlikede

Freedom House (Dünya Özgürlükler Evi) her sene bütün ülkelerde anketler yaparak “İnsan Hakları ve Demokratik Özgürlükler Endeksi” yayınlıyor. Ülkeleri, yaptığı anket sonucuna göre, insan hakları ve demokratik özgürlükler açısından, “özgür, yarı özgür ve özgür olmayan ülkeler” statüsünde tasnif ediyor.

Freedom House 2022 raporunun başlığı “Dünyada Otokrasinin yayılması “ şeklindedir.

Endekse göre Dünyada Özgürlükler, 2005 yılına kadar arttı, ancak 2005 yılından  beri endişe verici  şekilde geriledi.

  • Dünyada 1988 yılında; toplam ülkeler içinde özgür ülkeler oranı yüzde 35.8 iken 2008 yılında bu oran yüzde 46.1’e yükseldi. Sonra 2021 yılında tekrar 42’ye geriledi.
  • Özgür olmayan ülkeler oranı ise, 1988 yılında yüzde 37.6 iken 2008 yılında yüzde 21.8’e geriledi sonra 2021 yılında tekrar yüzde 29’a yükseldi.

Kaynak: Fredoom House 2020- 2022 raporları

Öte yandan bugün 7,8 milyar olan Dünya nüfusunun;

  • Yüzde 20’si özgür;
  • Yüzde 42’si kısmen özgür;
  • Yüzde 38’ide özgür olmayan statüdeki ülkelerde yaşıyor

Fredoom House raporuna göre; ‘’Dünyanın her bölgesinde demokrasiyi bir araç olarak gören ve destekçilerinin özel çıkarları için kontrolsüz güç talep eden popülist liderler ve gruplar, muhaliflere saldırıyor ‘’

Yine Dünya özgürlükler evi otokrasinin yaygınlaşmasını; ‘’Demokratik ortamlarda ,  demokratik olmayan liderler ve destekçileri, kısmen seçmenlerin yaşam tarzlarındaki değişim korkuları üzerinde oynayarak ve seleflerinin gerçek başarısızlıklarını vurgulayarak siyasi sistemleri yeniden şekillendiriyor veya manipüle ediyorlar. ‘’ şeklinde yorumluyor.

Bu tespit, İkinci Dünya savaşı öncesi Hitleri  ve bu günkü Putin’i tarif ediyor.

Aslında Dünyada Otokrasi hedefi olan seçilmişler; İktidara geldiklerinde, sorumluluklarının yalnızca kendi demografik veya partizan tabanlarına karşı olduğu anlayışı içinde oldular, Muhalif çıkarlarını göz ettiler. Aynen bizde olduğu gibi , iktidarda Kalmak için devlet ve eğitim gibi kurumları  çarpıttılar.

İslam ülkelerinde kadercilik ve biat kültürü; sosyalist rejimden çıkmış olanlarda da korku kültürü;  kötü niyetli siyasiler, krallar ve emirler  tarafından kolayca istismar edilmiştir. İslam ülkelerinde ve İran’da petrol paraları halkın refahından kesilerek kendi gelecekleri için tehdit olarak gördükleri demokrasiyle mücadele için harcanmaktadır.

Putin, Rusya’da gaz ve petrol gelirlerini halkın refahı için değil, kendi diktatörlüğünü devam ettirmek için askeri ve harp araçlarına ayırdı. Savaş çıkardı.  Ama halk bu savaşın altında kalacaktır.

Rus halkının demokrasi talebi düşüktür. Belki Rus halkını bekleyen derin yoksullaşma aynı zamanda onları bu günkü akıl tutulmasından da kurtarır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir