Dünya Demokrasi ve Otokrasi olarak Yeniden Kamplaştı

ABD’de önceki gün, Senatonun Biden’nin seçim sonuçlarının onaylanacağı oturum öncesi Trump taraftarları kongreyi bastı. Trump yargıda kaybetti. Cumhuriyetçilerin bir kısmı Trump’ın karşısına geçti.     . Ama Trump durmuyor. Taraftarlarına önce kongreye yürüyün dedi. Zora başvurarak  ABD’ Müesses  nizamına karşı çıkmış oldu ve terör suçu işledi.  Trump bunu yapar , çünkü hırsı aklının önündedir. Popülizm yaparak kazandı. Popülizmine kananlar da akıl tutulması yaşadı.

ABD demokrasisinin ; halkın akıl tutulmasından kurtulması ve  demokrasiye sahip çıkması için belki de böyle bir evreden geçmesi gerekiyordu.

1972 yılından beri Dünya’da siyasal haklar ve sivil özgürlükler konusunda   endeks hazırlayan ‘’Freedom House ;Dünya özgürlükler evi’  2021 rapordunda Trumh’ın Dünya demokrasisine zarar verdiği vurgulanıyor ve ; ‘’ Türkiye ve Mısır gibi geleneksel güvenlik ortaklarının ihlalleri , ayrıca, Rusya’dan Vladimir Putin ve Kuzey Kore’den Kim Jong-un da dahil olmak üzere diplomatik olarak kazanmayı umduğu zalim liderlere de geçiş izni verdi.’’ deniliyor.

Aslında , Trumph anti demokratik tutumlarıyla Dünyada , oluşmakta olan demokrasi ve otokrasi  kamplaşmasını otokrasi lehine hızlandırdı.

Öte yandan yine aynı raporda ;Dünyada Rusya ve Çin’in otokrasiye geçen ülkeler üzerinde  etkili olduğunu belirtiyor.

Söz gelimi Rus etkisi ile  insan hakları ve siyasi özgürlükler endeksinde, Macaristan kısmen özgür ülke statüsüne geriledi, Polonya da kan kaybetti. Demokrasiyi ekmek ve  sudan daha önemli gören ; Avrupa Birliği ise bu iki üye  ülkede etkili olamadı.

Dünya özgürlükler raporunda ; hızla otokrasiye geçen 10 ülkenin özel olarak incelenmesi gerekir, deniliyor. Bolivya, Haiti, Hong-kong , Hindistan , İran ,Nijerya ,Sudan ; Tunus , Türkiye ve Ukrayna.

Türkiye İçin ‘’  ‘Belediye seçimleri muhalefet için önemli zaferler sağladı, ancak devletin kuzey Suriye’ye yaptığı son askeri harekata karşı konuşanlara yönelik baskı da dahil olmak üzere temel haklar üzerindeki kısıtlamalar devam etti. Türkiye’deki seçmenler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gücü ulusal düzeyde hâlâ kontrolsüz olsa da, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni Ankara ve İstanbul’daki belediyelerden ihraç etti. ‘’ deniliyor.

Ayrıca raporda Türkiye için  ‘’ Libya ve Suriye’de olduğu gibi, genişleyen kaos, küresel göç krizine katkıda bulunduğu ve terörist grupların kontrolsüz bölgelerde örgütlenmesine izin verdiği ‘’ gibi ağır ithamlar yer alıyor.’’ Bu ithamlar abartılıdır. Özgürlükler evinin demokrasi endekslerine olan güveni azaltıyor.

Raporda ‘’Yolsuzlukların otokrasiyi tırmandırdığı ‘’ şeklinde ilginç bir tespitte var.

Aslında demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi endeksleri bütün Dünya dikkate alıyor. Türkiye’den batı sermayesinin çıkması ve yabancı yatırımların durmasının bir nedeni de bu raporlardır. Türkiye Dünya Özgürlükler raporuna göre 2017 yılına kadar insan hakları ve demokratik özgürlükler olarak kısmen özgür ülke statüsünde idi. 1980 darbesi dahil bu statüsü değişmedi.  2017 Başkanlık siteminden sonra özgür olmayan ülkeler statüsüne geriledi. 2021 raporunda da Türkiye ve Rusya , bölgede otoriter ülkeler olarak tanımlanıyor.

Çinde de demokrasi yok ve fakat Çin’de yasalar istikrarlıdır. Sermayenin pozisyon alabiliyor. Bizdeyse  Yasalar çok  sık değiştiği için  belirsizlik yüksektir.

Çözüm için başka kaynaklara ihtiyacımız  yok. İçinde bulunduğumuz duruma objektif bakmamız yeter.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir