Bir yıldan beridir İstanbul’da kullanılmakta olan Uber uygulamasının yasaklanması isteniyor. Taksiciler isyan ediyor. Hatta Taksicilerin Uber şoförlerini çağırıp onları darp ettikleri haberleri de basında yer aldı.
Uber, dünyada İstanbul ile birlikte 315 ülkede hizmet veriyor.
İstanbul’daki taksilerin yıllık cirosu 5 milyar liraya ulaşıyor. Taksiler tekel oluşturmuş pazarda rakip istemiyor.
Uber bir ihtiyaçtan doğmuştur. İki kişi karlı bir Paris akşamında taksi bulmakta sorun yaşadıkları için bir butonla bu araç bulma sistemini geliştirdiler.
İstanbullular için Uber önemli bir imkândır. Her şeyden önce, Taksi de – Uber de İstanbul Piyasasında birbirine zarar vermeden iş yapabilir.
1.Taksi sayısı sınırlıdır. Sabah, Akşam ve yağmurlu saatlerde taksi bulmak imkanı yoktur. Uber uygulamasında böyle bir sorun yaşanmıyor. Kaldı ki Taksi olsa bile nereye gideceksin diye soruyor ve yakın yere gitmiyorlar.
2.Geçen hafta akşam saatinde Taksim The Marmara otelinden taksi istedim. Bize bakan durakta taksi kalmadı, dediler. The Marmara otelinin önünden geçen Tak-ı zafer caddesinde çift sıralı taksiler sağda ve solda park halinde duruyordu. Hatta trafiği tek sıraya düşürdükleri için oradan geçen arabalar sıkıntı çekiyordu. Baştaki taksiye sordum, müşterim var dedi. Sonraki sıralardakiler cevap bile vermediler. Karşı sırada bulunan yaklaşık 10 kadar taksi de öğle. Biraz ileride sıra serviler caddesinde de 5 veya 6 taksi sıralanmıştı. Onlar da oralı olmadılar. Trafik polisine söylemek istedim. Trafik polisi de yoktu. Sonra orda bir esnaf beni tanıdı ve Hocam bunlar Arap turist bekliyor. Gitmezler. Dedi. Bu olaylara yanımdaki arkadaşım da şahittir.
3.Uber araçların içi tertemizdir. Şoförleri eğitimli veya eğitilmiş. Müşteriye nasıl davranacaklarını çok biliyorlar. Ayrıca gideceğiniz yer için ne kadar para vereceksiniz? Baştan haberiniz var. Dahası peşin paraya da gerek yok. Kartla baştan da ödeyebiliyorsunuz.
4.Taksi sorunu için Türkiye’nin önünde örnekler var. Söz gelimi Londra veya New York’ta taksi şoförleri için eğitim ve sınav var.
Londra’da taksiler yeşil ve sarı olmak üzere 2 tür güzergâh lisansına sahiptir. Londra’nın sembollerinden olan siyah taksiler 22 bin dolayındadır. Her yere girebiliyorlar. Ayrıca sarı lisanslı taksiler var. Bunlar lokal olarak çalışabiliyorlar. Yalnız bağlı oldukları taksi ofislerinden ve çağrıldıkları adreslerden yolcu alabilen bu taksilerin sayısının 25 bine ulaştığı sanılıyor.
Dahası Londra’da taksiler dinlenme veya yemek sırasında Hizmet dışı diye ışıklı tabela yakıyorlar. Kimin çalışıp, kimin çalışmadığı belli oluyor.
Nüfusu İstanbul’dan 2 milyon daha az olan Londra’da taksi sayısı 47 bindir. İstanbul’da 18 bindir. Üstelik 30 yıldan beri nüfus iki buçuk kat arttı. Taksi sayısı değişmedi. Taksi plakası 1.5 milyon liraya çıktı.
İstanbul’da yaşayanları aydınlatmak için cevaplanması gereken sorular var; İstanbul’da ulaşım planlaması yapılmıyor mu? Kıtlık rantını kim yaratıyor? Neden siyasi iktidarlar ve bazı muhalefet İstanbul’un 15 milyon halkını değil de neden 18 bin taksi rantını kolluyor?
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal Taksi sorunu için çözüm üretmiyor veya üretemiyor. Ama toplumda ayırımcılık yapmayı biliyor. ‘Metro yapımında bizim önceliğimiz bizim partiye en fazla oy veren yerler olacak. ‘’ diyor. Sanki diğer partilere oy verenler büyük şehire vergi ödemiyor. Sanki Belediye başkanı maaşını yalnızca AKP’lilerin verdiği vergilerden alıyor!
Öte yandan, taksilere açık destek veren bazı Muhalefet partilerinin de 16 milyon İstanbullunun yanında olmadıkları anlaşılıyor.
Bütün bunların sorumlusu bu yanlışları yapanlar değil, yanlışa oy veren İstanbul halkıdır.