Ekonomik Kriz Çalışanın Sırtında Patladı

Siyasi iktidarın 20 yıldır eli çalışanların cebinden çıkmıyor. İşsizlik kronikleşti. Ücret seviyesi düştü. İşçinin sendika hakkı, grev hakkı kısıtlandı.

1- İşsizlik kronikleşti.

TÜİK’in Ekim ayı için açıkladığı yüzde 10,1 işsizlik oranı, gerçek işsizliği göstermiyor. Ekim ayında açıklanan işsiz sayısı 3,7 milyondur. Bir o kadarda işsiz olduğu halde TÜİK’in işsiz kabul etmediği işsiz var. TÜİK bunları iş aramayıp ve fakat iş bulsa çalışmaya hazır olanlar olarak gösteriyor.

İş aramayıp çalışmaya hazır olanları; İş bulma umudu kaybolanlar, işsiz olduğu halde veya 18 yaşını geçtiği halde henüz iş aramaya başlamamış ve fakat iş bulsa 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir.

Bunları da katarsak işsiz sayısı 7,5 milyonu geçiyor ve fiili işsizlik oranı da yüzde 20’yi geçiyor.

2- Siyasi iktidar 20 yıldır işsiz üretiyor.

  • 2003 yılında; Türkiye nüfusu 66,1 milyon idi. 2022 yılında 85,9 milyon oldu. 20 yılda ülke nüfusu 19,5 milyon kişi arttı.
  • 2003 yılında istihdam edilenlerin sayısı 21,1 milyon kişi idi. 2022 Ekim ayında 31,2 milyona yükseldi. 20 yılda istihdam edilenlerin sayısı 10,1 milyon arttı.
  • 19,5 milyon nüfus artışı – 10,1 milyon istihdam artışı = siyasi iktidar 20 yılda 9,4 milyon işsiz yarattı.

Türkiye OECD ülkeleri içinde en düşük istihdam oranına sahiptir. OECD 2021 istihdam oranı verilerine göre; OECD ortalaması olarak istihdam oranı yüzde 69, Türkiye’de ise yüzde 52’dir.

3- İktidar İşçinin sendika, grev ve lokavt hakkını elinden aldı.

Siyasi iktidar çeşitli yollarla, sendikasızlaşma yarattı. 2002 yılında işçilerin yüzde 58,6’i sendikaya kayıtlı idi. Bu oran 2022 de yüzde 14,32’ye geriledi. Halen Türkiye’de 15 milyon 294 bin 362 işçiden yalnızca 2 milyon 189 bin 645’i “sendikalı“dır.

İşçinin grev hakkı fiilen elinden alındı. Hükümet grevleri iki ay erteliyor. Sonra da uyuşmazlığa gönderiyor. Fiilen grev yasaklanmış oluyor.

4- Hükümetin eli, işçi ve memurun cebinden çıkmıyor.

Gıda ve alkolsüz içeceklerde TÜFE oranı Kasım ayında yüzde 102,55 oldu.

Gıdanın TÜİK’in TÜFE’ harcama sepeti içindeki payı yüzde 25,32’dir. Bu bir ortalamadır. Ancak işçi, memur, emekli ve düşük gelir gruplarının aylık harcamaları içinde gıdanın payı daha yüksek, yaklaşık yüzde 40‘tır. Eğer gıda payını yüzde 40 olarak alırsak ve diğer harcama paylarını da aynı oranda düzeltirsek, gıdanın TÜFE’ye katkısı yüzde 25,96’dan yüzde 41.02’ye yükselir. İşçi- Memur – Emekli – Esnaf ve diğer düşük gelir gruplarının TÜFE oranı, yani geçinme endeksi, yüzde 99,45 olur. Bu oran yüzde 84,3 olan genel TÜFE oranı üstündedir.

Hükümetlerin ücret maaşlarda artışı, gıdanın TÜFE sepetindeki payını yüzde 25,3 olarak aldıkları, maaş ve ücret düzeltmesini bu orana göre yaptıkları sürece işçi ve memurdan gizli vergi almış olacaktır.

Dahası iktidar bütün bu sorunları görmüyor ve önlem almıyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir