CHP’nin Yol Haritası Nasıl Olmalıdır?

CHP zaman zaman kendini yenileyen bir parti olmuştur. Bunun içinde her zaman var olmuştur. Söz gelimi İnönü büyük değişikliğe gitti, çok partili demokrasiye geçişi sağladı. Ecevit sendikalaşmayı sağladı, yeni bir sosyal devlet anlayışı getirdi. Bu değişiklikler her zaman kamuoyunda ve partide tartışıldı.

Bugün şanssız bir dönemdeyiz. Zira partinin yol haritası tartışılmıyor. Değişiklik talepleri kişiler üzerinden tartışılıyor.

Dünkü medyada, CHP Meclis grup başkanı Genel Başkan için; ’’beni kollayan ve koruyan bir tutumu var‘’ diyor. Böyle söyleyen bir siyasetçi Ak partide adam kayırma var diye tenkit edebilir m?

Seçim öncesinde Ekrem İmamoğlu için baba oğul ilişkisi var deniliyordu.

Oysaki biz CHP’liler hem partinin dünya konjonktürüne ayak uydurması, hem de içerde halka umut olması için fikir- proje tartışması içinde olmalıyız.

CHP Parti programında Demokrasi ve hukukun üstünlüğü gayet net olarak yer alıyor. Ama gel gör ki uygulamada Ak Partiden daha merkezci davranıyor. Söz gelimi son seçimde ön seçim olmadığı gibi yoklama dahi yapılmadı. Partiyi tenkit edenler, Yılmaz Ateş gibi bazıları partiden ihraç edildi.

CHP demokrasi anlayışını uygulamaya koymalı ve şimdiden kurultay için, ‘’ milletvekilleri adaylarının yüzde 90’ ı önseçimle, yüzde 10‘u merkez Kontenjanı ile, Belediye Başkanlarının tamamı ön seçimle belirlenir ‘’ şeklinde tüzük tadilatı yapmalıdır.

 ‘’Ekonomik ve sosyal kalkınma‘’ yı sağlamak partinin temel hedefi olmalıdır. Kalkınma ile büyüme arasındaki temel fark, kalkınmanın aynı zamanda sosyal refah hedefli olmasıdır.

Bunun için dünya ekonomik konjonktürü ve Türkiye sorunları dikkate alınmalıdır.  Bu çerçevede Türkiye için kalkınma hedefinin üç  temel ayağı olmalıdır. 

1- Devletin ekonomik ve sosyal fonksiyonlarını artırmak.

Serbest Piyasaya dayanan Bir ekonomide kalkınmanın temel şartı mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanmak ve en yüksek toplam fayda sağlamaktır. Bu nedenle özel faydayı hedefleyen özel sektör ile sosyal faydayı hedefleyen devletin optimum bir denge içinde olması gerekir.

Enerji, ulaştırma ve haberleşme sektörleri, tüm ülkeye yayılan altyapı yatırımlarını gerektirir. Ayrıca bu yatırımlar tekel niteliğinde olur. Bu tür büyük ölçekli yatırımlar için piyasa ekonomisi yeterli kaynak ayırmakta zorlanabilir. Kaldı ki yeterli sermayeye sahip olan piyasa ekonomisi üretici birimlerinin piyasada tekel olmaları muhtemeldir. Bu alanlarda devletin faaliyette bulunması, bizzat üretim yapması ve piyasa ekonomisinin yetersizliğini telafi etmesi gerekir.

Devletin ve özel sektörün ürettiği hem özel hem de sosyal faydası olan, eğitim ve sağlık gibi yarı kamusal malların üretiminde, piyasa bu malların özel faydasını dikkate alarak kaynak ayırır. Sosyal faydasını dikkate almaz.

Özellikle eğitim ve sağlık alanında; ABD’deki gibi yerleşmiş bir vakıf kültürünün olmadığı gelişmekte olan ülkelerde, bu nedenle özel sektör kârını maksimize edinceye kadar üretim yapar veya maliyeti daha yüksek olduğu için kaliteli üretim yapmaz, yaparsa da çok pahalı satar. Bunun içindir ki bizim gelişmekte olan ülkelerde bu mal ve hizmetlerin ya devlet tarafından yapılması veya devletin müdahale etmesi gerekir.

Bu bağlamda; altyapı yatırımları bütçeden yapılmalı, zaruri halde yap- işlet devret yolu ile ihale edilmeli, Kamu-özel iş birliği yasası tamamıyla kaldırılmalıdır.

Bu amaçlara ulaşmak için;

Önce devleti parti devleti olmaktan çıkarıp, kurumsal devleti yeniden kurmak gerekir.

Anayasada ve yasalarla, laik devlet teminat altına alınmalıdır. Devletin ve devlet imkanlarının dini alanda kullanılmasını önlemek için, diyanet işleri Başkanlığı kaldırılmalı ve camilerin bakımı, din adamlarının maaşları belediyeler tarafından yerine getirilmelidir.

Merkezi devlet ve yerel yönetimler arasında, yetki ve sorumluluk yeniden düzenlenmeli ve Yerel yönetimler Merkezi tasalluttan çıkarılmalıdır.

Belediye oluşturma ve kaldırılması için o yörede referandum şartı konulmalıdır.

Türkiye’de sendikalar adeta yok edildi. Sendikaların yeniden organize edilmesinde CHP yol gösteren ve öncülük eden bir parti olmalıdır.

Yarınki yazıda – tarım- Planlama ve program konusu tartışılacaktır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir