Yüksek Kırılganlık Üçüncü Kur Şoku Yaratabilir

Mevduat faizi her sene eksi reel getiri sağlıyor. 2022 Nisan’dan Nisan’a bir yıllık mevduat yüzde 31,4 ve 2023’te de yüzde 19,18 oranında reel kayıp getirdi.

ABD de ve Avrupa’da 2009 finansal krizine çözüm olarak getirilen eksi faiz yüzde 1 dolayında idi. Bizde yüzde 20 ve yüzde 30 dolayında eksi reel faiz olduğu sürece, ekonomik istikrar dikiş tutmaz. Çünkü Merkez Bankası tek görevi olan TL’yi koruyamıyor.

Milli parasını koruyamayan bir yönetim ve Merkez Bankasına, sermaye ve tasarruf sahibi güvenmez. Bunun içindir ki, pahalı ve gelecek nesilleri borçlandıran köprü ve yollar dışında yatırım yapılmadı.

Kaldı ki, millet siyasi iktidarı iş yapsın diye seçer. Eğer iktidarda başka hükümet olsaydı, bu köprü ve yolları yap-işlet devret modeline göre yapardı. Halka maliyeti sıfır olurdu. Parasını kullanan öderdi. Dahası devletin kendisi borçlanarak yapsaydı bile, maliyeti daha düşük olurdu, yatırım kendi borcunu öderdi. 

Nisan ayında yıllık olarak dolar ve Euro’da kayıp getirdi. 

  • 2021 Eylül ayında dolar kuru 8,5534 TL idi. Merkez Bankasının 2003 yılında dengede yani 100 olan reel kur endeksi; TÜFE ‘ye göre hesaplarsak 2021 Eylül ayında 62,28 oldu. Yani TL yüzde 37,72 oranında daha düşük değerde idi.
  • 2021 yılı 21 Aralık’ta, Cumhurbaşkanın tek haneli faiz hedefini açıklaması ile, Aralık ayı ortalama dolar kuru 13,5699 TL’ye yükseldi. MB reel kur endeksi 47,68’e geriledi. Yani TL değeri dolara göre yüzde 52,32 oranında daha düşük düzeye indi.
  • Nisan 2021 ve Nisan 2022 bir yılda; dolar / Euro paritesi dolar lehine gelişti. Onun için aynı yıl dolar yüzde 6,04 oranında reel getiri sağladı. Aynı nedenle Euro 3,98 oranında reel kayıp getirdi.
  • Nisan 2022 – Nisan 2023 yılında ise dolar ve Euro kurunda artış enflasyonun altında kaldı. Her ikisi de reel kayıp getirdi.
  • Nisan 2022 MB reel kur endeksi 58,94’tür. MB reel kur endeksini 19 ülke ile olan dış ticaret kurlarını hesaplayarak hazırlıyor. Dolar olarak az fark olabilir. Ya da piyasa şartları kısmen de olsa doların gerçek değerini gösterebilir. Ama kurlarda bu kadar fark olmaz. Onun içindir ki, MB reel kur endeksi eğer dengede (100) olsaydı Nisan ayında bir doların 11,5 lira olması gerekirdi.
  • TL’nin halen çok düşük değerde olması ve ayrıca MB altın satması, swap yapması, döviz satışlarına sınır getirmesi ve kur korumalı mevduat yeni bir kur şokunu ertelemiştir. Eğer dış borçlarda sorun yaşarsak, üçüncü bir kur şoku da yaşayabiliriz.

Aynı dönemde BİST 100 endeksinin yıllık reel getiri oranı yüzde 42,2 oldu. Ama şimdi borsa hızlı düşüyor. Borsada aşırı kırılganlık var.  Dünyada benzer şekilde sermaye piyasası kırılgandır; ancak Türkiye de aşırı kırılgandır. Bu kısmen piyasa yapısından, kısmen de mevzuattan kaynaklanıyor. Sermaye piyasası mevzuatında, borsa yönetiminde iyileştirmeyi tartışmalıyız.

Külçe altın; geçen sene yıllık olarak yüzde 17,31 oranında reel getiri sağlamıştı, bu sene 1,82 oranında reel kayıp getirdi. ABD’de FED’in faiz sınırına geldiğini açıklaması ve yine ABD’de GSYH’da düşük büyüme dolar endeksinin de düşmesine neden olacaktır. Öte yandan gayrimenkulde de yine balon oluştu. Bu nedenlerle altına olan talep artacaktır.

Hükümetin en büyük yanlışı, faktör gelirleri arasındaki dengeyi bozmasıdır. Gayrimenkul fiyatları ve kiralar, faiz, ücret ve müteşebbis karları arasında denge bozuldu. Yüzde 100 enflasyonda kanun çıkarıp kiraları yüzde 25 artışla sınırlı tutarsanız, mevduat reel faizi eksi 20-30 olursa, GSYH içinde ücret payları yüzde 35’lerden yüzde 25’lere inerse, serbest piyasa ekonomisi çalışmaz, istikrar dikiş tutmaz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir