İlk bakışta kredi kartı kullanarak yoğurdun taksitle alınması, yalnızca alıcı ve satıcıyı ilgilendiriyor gibi görünmektedir. Eğer yoğurdu alan keş parayla ve özel anlaşma yaparak alsaydı, o zaman kimseyi ilgilendirmezdi… Zaten olan ve olacak bu gibi ticari ilişkilerden zaten, kimsenin haberi de olmaz…
Mesele kredi kartıyla yoğurt almaya gelince… Kazın ayağı göründüğü gibi olmaz… Bu olay, kimseyi ilgilendirmez şeklinde yalın mantıkla da açıklanamaz..
Bu ülke ne çektiyse finans kesiminden çekti… Finans sektöründe yönetici olanlar, her ne pahasına olursa olsun, kendi karlarını spekülatif düzeye çıkarmak istiyorlar… Toplumu ve toplumun geleceğini, bağlı olarak ta kendi geleceklerini göz ardı ediyorlar.
Yoğurt olayının, tüm ekonomik olaylarda olduğu gibi, sosyal altyapısına ve ekonomiye maliyet getirip getirmediğine bakmak gerekiyor… Zira en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm ekonomik olaylar ve işlemlerin topluma fayda veya zararı doğmaktadır. Zaten devletin piyasaya düzen koyması da bu nedenledir…
Yoğurdun taksitle alınması bir sembol olarak söylenmiştir… Bankalar kredi kartını sokakta dağıtırsa, kart hamili de yoğurdu taksitle alır… Ancak geri ödeme de geç kalırsa, bu günkü şartlarda fahiş denecek kadar yüksek olan faizini kim ödeyecek?
Kredi kartlarında faiz oranları neden ortalama yüzde 114’tür… Çünkü banka kredi kartını sokakta dağıtıyor… Sormadan araştırmadan dağıtıyor… Bunun için risk yüksek oluyor. Bu riski yüksek faiz olarak diğer kredi kartı sahipleri ödüyor… Kazaran geç kalsa, Bankalar kredi kartlarına ortalama yüzde 114.5 tefeci faizi uyguluyorlar.
Bu anlayış nedeniyledir ki, Bankalar kredi kartlarında çok farklı faiz uyguluyorlar… Örneğin bileşik faiz olarak Citibank yüz 179.8 oranında faiz uygularken, Oyakbank yüzde 68.4 faiz uygulamaktadır…
İşine gelmeyince kime ne diyenler, bu faiz anarşisine neden hiç ses çıkarmıyorlar.
İçi boşaltılan Bankaların topluma getirdiği 50 milyar dolarlık yükün millet sırtına yüklendiği ne çabuk unutuldu?
Nasıl olsa Millet var… Bir yandan onu fahiş faizle soymak serbest… Öte yandan bankanın her riskini vatandaşa yaymak serbest… Bir yandan da batan bankayı vatandaşın kucağına atmak serbest… Bu anlayış içinde olanlara göre, bu kadar serbestlik varken, kredi kartıyla taksitli yoğurt almak ta elbette serbest olacaktır!