Kamuoyunda yolsuzluk denilince önce adam kayırma ve rüşvet gibi öteden beri var olan sorunlar anlaşılıyor. Gerçekte ise siyasi iktidarların sosyalize ettiği ve bu nedenle de anlaşılamayan daha büyük yolsuzlukları her gün yaşıyoruz.
Bu yolsuzluklar finans sektöründe ortaya çıkıyor. Finans sektöründe Bankaların içini boşaltanlar, spekülatif kar payı alanların ve bu yüzden bankaları zarara sokanlar en büyük yolsuzluğu yapmış oluyorlar. Üstelik bu yolsuzluğu yapanların, bu yaptıkları her zaman yanına kar kalıyor.
Bunların neden oldukları zararları halk çekiyor.
Türkiye de 2001 krizinde içi boşaltılan bankaların toplam zararları 100 milyar doları geçmişti. Bu zararlar, hazine tarafından borçlanmak yoluyla karşılandı. Bu borcu eninde sonunda vergi verenler kapatıyor. Dolayısıyla bankaların zararını vergi verenler ödemiş oluyor.
TMSF batık bankaların hazine tarafından finanse edilen zararlarının çok az bir kısmını, patronların diğer mallarını satarak veya anlaşma yaparak tahsil etti. Geriye TMSF’ nin hazineye daha 90 milyar YTL borcu kalmıştı. Bu borcun tahsili imkansız olduğu için 2008 ortalarında çıkan bir yasa ile tamamı silindi. Yani 90 milyar batık bankaların maliyeti topluma yüklendi. Bankaların içini boşaltanların sebep oldukları bu zarar sosyalize edildi.
Bankaların içini boşaltan patronlar veya yöneticiler bu paraları ne yaptılar? Bunu herkes biliyor… Örneğin batan bir banka patronunun yurt dışında iki bankası olduğunu herkes biliyor.
BANKA KURTARMANIN TERCÜMESİ
2001 yılında Türkiye’nin yaptığı banka yolsuzluklarının sosyalize edilmesini şimdi tüm dünya yapıyor. ABD ve Avrupa’ da devlet bankalara ortak oldu… Bankaların para piyasasından borçlanmasını devlet garantisi altına aldı.
Üstelik ABD’ de hazine alacağı hisselerin oy hakkı bulunmayan tercihli hisseler olacağını açıkladı. Yani halkın parasını artık bankalar idare edecek.
Özetle, küreselleşme ile birlikte, finans sistemindeki yolsuzluklar da küreselleşti. Finans sektörü en iyi spekülatörlere teslim edildi. Bu Harika çocuklar sektöre balon yaptırdı. Pervasız harcamalar yaptılar. Spekülatif işlemler yaptılar. Şimdi cezayı her yerde halk çekiyor.
Sorun sistem sorunudur. Bu nedenle, ulusal politikalar ile küreselleşme olayının optimal bir bileşimini bulmak, yalnız spekülatif sermayenin değil, diğer faktörlerinde dolaşmasına imkan sağlamak gerekir.