1999 yılında yapılan ilk stand- by düzenlemesinde , IMF yolsuzluğun önlenmesinde dünya bankaları uzmanlarının da devreye girmesini istemişti.. Aradan 7 yıl geçti , Avrupa Birliği’nin (AB) 2006 yılı Türkiye İlerleme Raporu’nda, yine yolsuzluktan şikayet ediliyor. İhale yasanın 9 defa değiştiği, belediyelerin bazı ihaleleri için, yasa dışı tutulduğu vurgulanıyor.
Özetle, bizdeki yolsuzluktan rahatsız olan yalnızca biz değiliz.. Dünya rahatsız oluyor.
Yolsuzluk, kamu yetkisinin özel çıkar için kötüye kullanılmasıdır.. Bu özel çıkar , para veya siyasi mevki şeklinde olabilir..
Bu yolsuzluk bürokratik çerçevede olursa, adı rüşvet oluyor.
Yolsuzluğun görünmeyen ve sonradan anlaşılan bir yanı , toplumda yozlaşma yaratmasıdır..
Yolsuzluk birinin haksız zenginleşmesine yol açtığı için , insanlar arasında haksız rekabet yaratmış oluyor.. Piyasada da yolsuzluk yapan firmalar lehine haksız rekabet yaratıyor.. Üstelik yapanın yanında kar kaldığı sürece, diğer insanlar için kötü örnek oluşturuyor.. ‘’Köşe dönme aracı haline gelmiş oluyor’’ yolsuzluk yapanlar artıyor.. Yani toplumsal yozlaşma ortaya çıkıyor.
Öte yandan yolsuzluk yukarıdan başlıyor.. Aşağıya kadar iniyor.. Rahmetli özal’ın ‘’ benim memurum işini bilir ‘’demesi bu anlamda çok tartışılmıştı ..
Çıldır eski belediye başkanı Ercan Şirin Ardahan’da halk arasında halen söylenen yaşanmış bir yolsuzluk hikayesi anlattı..
Cumhuriyetin ilk yıllarında , bir milli eğitim müdürü, ( veya baş öğretmen) okulun ahşap kapısı için alınan 2 adet mismarı kendi evinin kapısına çakıyor.. ( mismar büyük ahşapları tutturmak için hazırlanmış çiviye benzeyen özel ve yassı büyük demirdir.) Mismarların yerine de okul kapısına büyük çivi çaktırıyor.. Müfettişler bu durumu tespit ediyor.. Mahkeme de iki yıl hapis cezası veriyor. Adam iki yıl yatıyor..
Halk arasında bu hikaye ‘’iki mismar için iki yıl yattı ‘’ diye örnek olarak anlatılıyor.
Bu günkü mevzuatla ve bugünkü yaklaşımla Türkiye ‘de yolsuzluğu önlemek imkanı yoktur..
Her şeyden önce , milletvekili dokunulmazlığı kaldırılmalıdır.. Milletvekili dokunulmazlığının zaman aşımı sağlamak için bir zırh olarak kullanılması önlenmelidir.. Aksi halde yolsuzluk yapanlar yaptıklarının yarısını harcayarak milletvekili olabilirler.
Yolsuzluğun cezası da yetersizdir.. Yolsuzluk yapan birkaç yıl hapis yatmayı da göze almış demektir.. Hapisten sonra yolsuzluktan elde ettikleri yine kendisine kalıyor.. Oysa ki, yolsuzluk yapanların tespit edilen yolsuzlukları geri ödeyinceye kadar hapiste tutulması gerekir.. Bu gibilerin tüyü bitmemiş yetim hakkını, Toplumdan aldıklarını geri ödemeden kurtulmaları yanlıştır.