YENİ CHP EVLATLARINI YİYOR…

CHP, seçim sürecinde iyi performans göstermiyor gerekçesiyle, seçime kırk gün kala, Sarıyer, Ümraniye ve Maltepe ilçe başkanlarını görevden aldı. Gerçek gerekçeyi ise herkes biliyor: Mevcut yönetim seçim sonrasında,  partiyi elde tutmak istiyor.

 

Mamafih, Sarıyer  İlçe Başkanı Sürmeli , CHP’ yi yönetenlerin 12 haziran yerine 13 Haziran hesabı yaptıklarını açıkladı.

 

 

Bu operasyonun tek sorumlusu var… Genel Başkan Kılıçdaroğlu… Kılıçdaroğlu  ‘’Yeni CHP‘’ derken, hızını alamayıp kendi atadığı örgütü de değiştiriyor. Mamafih, İstanbul İl Başkanlığı görevine getirilen Nebil İlseven de seçimlere 3 ay kala görevinden istifa etti.

 

Kılıçdaroğlunu, 81 il başkanı ortak bildiri ile destekledi. Bunlardan 43 il başkanı milletvekili adayı olmak için istifa etti. İstifa edenlerden Üçü kendi bilek gücüyle ön seçimi kazandı. Yalnızca birisi Malatya’dan listeye konuldu.

 

İstanbul’dan istifa eden ilçe başkanlarından hiç birisi listeye giremedi. 

 

Genel başkan olması için 64 Milletvekili imza verdi… İmza verenlerden yalnızca 8-10 kişi listelere konuldu.

 

İstanbul’da ön sıralarda yer alan bir Milletvekili adayı, bir ilçede konuşma yapıyor… ‘’Ben yeni CHP’ liyim… Eskisi beni ilgilendirmez…  CHP’ ye yeni girdim .’’ diyor.

 

Yeni CHP’  diye örgütü dışarıda tutarsanız, bütün sorun örgütte anlamı çıkar. Oysa CHP örgütü, partiyi barajın altından alıp, son belediye başkanlığı seçimlerinde yüzde 28’ lere taşıyan örgüttür.

 

Örgütü daha aktif hale getirmek, örgüte heyecan getirmek için yenileme yapılabilir. Ancak ben halka dayanıyorum diye örgütü tamamıyla dışlamak, ters teper.  Ayrıca Yeni CHP’  modasında eskiyi suçlamak başarı getirmez. CHP’ ye oy verenleri, yüzde 28’ i,  biz yanlış oy mu verdik diye rencide eder.

 

Partinin geçmişini ve geçmiş yöneticileri ve milletvekillerini suçlayanların şu atasözünü iyi yorumlaması gerekir:  ‘’Kök üstünde bitmeyen ot tez solar’’.

 

Yeni CHP, acaba aynı zamanda parti ideolojisinin değişmesi anlamını mı ifade ediyor?  

 

Modern Cumhuriyet,  bu gün ulaştığı düzeye, tekke ve zaviyelerin kaldırılması gibi ilerici adımlar sayesinde ulaştı.  Ne var ki eski DP Ankara il Başkanı, şimdi CHP parti meclisi üyesi Bülent Kuşoğlu, ‘’Tekke ve zaviyelerin kapatılması toplumu yozlaştırdı, Yeniden açılmalı ‘’ diyor.

 

Genel Merkez, DP eski il Bülent Kuşoğlu’nu Ankara Birinci Bölge 5 sıraya, CHP eski il Başkanı Levent Gök 6 sıraya koydu.

 

CHP yönetimi örgütü dışladığı gibi, beş tanesi DYP eski il başkanı olmak üzere, DYP’ den, ANAP’ tan ve MHP’ den 25 kişiyi listelere aldı.

 

Mersin adayları listesi parti meclisinden, ikinci sırada Ali Rıza Öztürk, 4 sırada Vahap Seçer olarak geçti. YSK’ ya verilen listede, ikisi yer değiştirdi. Nedenini soran birine Kılıçdaroğlu’ nun ‘’ben yaptım‘’dediği ifade ediliyor.

 

Kemal Kılıçdaroğlu, seçim bildirgesini açıklarken, sık sık ‘’Dersim dosyaları açılacak‘’ diyor. Dersim olayları TBMM arşivinde zaten var. İsteyen de bakıyor. İyi niyetle de olsa, Dersimi yeniden gündeme getirmek, çeşitli yeni sosyal sorunlara yol açacaktır.

 

DSP Genel Başkanı Masum Türker, CHP’nin seçim bildirgesinde yer alan dersim dosyası için  ‘’Siz Dersim dosyasıyla Atatürk’ü yargılayacaksınız.”  diyor.

 

Siz Dersim dosyası derseniz, başkası bunu soykırım olarak tanımlayabilir.

 

Örneğin, 27 Nisan 2010 da, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayette,  suç olarak : ‘’ Bir plan dahilinde siyasi felsefi veya dini saiklerle bir toplumsal gurubun tamamen veya kısmen yok edilmesi amacıyla 7 kadın ve çocuğun öldürülmesi ‘’iddia edilmiştir. Aynı dilekçede suçun hukuki tanımı ise ‘’İnsanlığa karşı suç oluşturan eylemler bulunmak‘’ şeklinde ifade edilmiştir.

 

Türkiye’ nin geleceği diyorsak, önce Seçime giren siyasi partilerin,   Cumhuriyet değerlerini, birlik ve dirliğimizi, Milli değerlerimizi oy hesabının üstünde tutmaları gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir