Siyasi İktidar ekonomik anlamda iyice sıkıştı… 5 aylık cari açık 11.1 milyar dolara çıktı… Dolar tüm dünyada, Euro karşısında, sterlin karşısında, yen karşısında değer kazanırken, YTL karşısında değer kaybediyor… IMF ilk gözden geçirmeye ilişkin lMF icra kurulu toplantısını erteledi…
Tek parti iktidarının avantajlarını kullanan ekonomi yönetimi ise, bu güne kadar işleri psikolojik beklentileri yöneterek geçirdi. Temel politika olarak, beklentileri yönetmek ve kurları düşük tutmak gibi kısa vadeli ve sürdürülemez politikalar benimsendi…
İşsizliğin artması yanında, piyasada durgun gidiyor… En önemli risk kur’un artması… Kur artarsa, aramalı ve hammadde ithalatı duracak… Durgunluk başlayacak… Kur artarsa , iç borçları çevirmek imkanı kalmayacak… Buna karşılık kur artmazsa, cari açığı altında kalacağız… Özetle ekonomi yönetimi çıkmaza girdi…
Siyasi iktidar bu gündemi nasıl değiştireceğini hesaplıyor… Ancak çabaladıkça batağa giriyor…
Bir örneği, Başbakanın türbanı gündemde tutmak istemesidir… Dünkü gazetelere bakınca bu hususta başarılı olduğunu da görebiliyoruz…
Bir diğer örnek, Akaryakıt kaçakçılığını araştırma Komisyonu Başkanının, eski üç bakanla ilgili suçlamasıdır…
Suçlamada, Maliye eski Bakanları Sümer Oral ve Zekeriya Temizel ile Devlet eski Bakanı Tunca Toskay için, ‘’bilerek veya bilmeyerek‘’ görevlerini ihmal ettikleri ifade ediliyor…
Böyle bir tabir kullanmak her babayiğidin harcı değil… Aksi halde açıklamayı yapana şu soruları sorarlar:
1) Elinizde kanıt yoksa, Türkiye’ye hizmet etmiş üç bakan için nasıl kamu oyu önünde suçlama yaparsınız… Bırakın kanıtı Maliye eski Bakanları için Komisyon tarafından herhangi bir soru da sorulmuş değil… Kaldı ki, o zaman Terör bölgesinde Bu bakanlardan öncede gelen uygulama ile ve TASİŞ’in yeterli deposu olmadığı için, Valiye sosyal ve resmi hizmetler için akaryakıt verilmesinden daha doğal bir uygulamada olamaz.
2) Bilerek ve bilmeyerek lafına kargalar güler… Hukukta ve devlet yönetiminde bir insanı suçlamak için böyle bir terimin yer alması hepimiz için bir talihsizliktir…
3) Yazılanlardan anlaşıldığı kadarıyla, komisyon başkanı nasıl kaçakçılık yapıldığını da açıklıyor… Örneğin çift fatura… Örneğin, solvent karıştırılması, örneğin sınır ticareti… Bütün bunları önlemek ve denetlemek bu üç Bakanın görevi mi?
4) Akaryakıttan üçte iki vergidir… Ve yasalarla belirlenmiş… Kaçağa neden olan faktörlerin başında da bu geliyor… Sen siyasi iktidar olarak bu yasayı neden değiştirmiyorsun?
5) Bu üç Bakan, sizinle mahkemede hesaplaşmak isterse, dokunulmazlığınızın kaldırılmasını isteyecek misiniz?
6) Herkes önüne geleni suçlarsa, bu ülkede kim sorumluluk almak ister?
Bu üç bakandan; Sümer Oral ve Tunca Toskay, İktisat fakültesi mezunu… Zekeriya Temizel Siyasal Bilgiler mezunu… Her üçü de dostum olduğu için ne kadar titiz ve ne kadar dürüst olduklarını yakından biliyorum… Ülkede böyle değerleri suçlayanların, sonunda kendileri kaybedecektir.