2017 sonlarında Dünyada Türkiye algısı hızla bozuldu. Bu gerçeği geçen günlerde günlerde Başbakan Yardımcısı olan Mehmet Şimşek ‘te dile getirdi. Bu algı demokraside hukukta ,basın özgürlüğünde olduğu gibi ekonomi alnında da bozuldu . Yüzde 11.1 büyüme bu algıyı değiştirmez. Zira sorun uzun sürede ortaya çıkan bir sorundur.
Aslında Türkiye algısı ekonomi alanında 2013 yılında bozulmaya başladı.
Morgan Stanley analisti James Lord , FED’in sermaye hareketlerine sınır getirecek kararından sonra, bu karardan en fazla etkilenecek beş ülkeyi (Brezilya, Endonezya, Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika) “Kırılgan Beşli” olduğunu açıklamıştı. Kırılganlık kriteri olarak cari açık ve enflasyon gösteriliyordu.
Daha sonra Financial Times (FT) gazetesinin, finans uzmanlarına ve raporlara dayanarak verdiği analizde, Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika’dan oluşan “Kırılgan Beşli” ye Şili, Macaristan ve Polonya’nın da eklendiğini, böylelikle “Kırılgan Sekizli” yi oluşturdukları kaydedildi.
Birleşmiş Milletler de Türkiye raporunda , Türkiye yi Dünyanın en kırılgan ekonomisi olarak açıklamıştı.
2017 yılına geldiğimizde bu defa Oxford Economics Şubat ayında, dünyada gelişen 13 piyasa ekonomisi içinde Türkiye’yi en kırılgan ülke olarak ilan etti.
Yine 2017 yılında Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s, “Yeni Kırılgan Beş Ülke” raporunu yayınladı. Cari işlemler açıkları, ulusal yatırımları karşılamak için yetersiz tasarruf oranının olması kırılganlığın kriterleri olarak alındığı vurgulandı.
Standart and Poor’s bu ülkeleri, küresel finansal şartlar er ya da geç sıkılaştığında en fazla risk altında olan ülkeler olarak değerlendiriyor.
Eski kırılgan beşlide yer alan 4 ülke bu listeden çıktı. Yeni kırılgan beşlide tek ülke Türkiye kaldı . Ayrıca eski kırılgan beşli ülke içinde Türkiye 4 sıra iken yeni kırılgan beşli ülke içinde birinci sıraya yükseldi.
ESKİ VE YENİ KIRILGAN BEŞLİ
ESKİ |
YENİ |
HİNDİSTAN |
TÜRKİYE |
BREZİLYA |
ARJANTİN |
ENDONEZYA |
PAKİSTAN |
TÜRKİYE |
MISIR |
GÜNEY AFRİKA |
KATAR |
Ekonomide kırılganlığın artması ile aynı zamanda raiting kuruluşları da Türkiye’nin kredi notunu düşürdüler. Moody’s ve Fitch ‘ önceden Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunu , yatırım yapılamaz spekülatif düzeyine düşürdüler.
TÜRKİYENİN RATİNGİ
Raiting Kuruluşları En yüksek not 2017
Moody’s
|
2005 , Baa3 Durağan Yatırım yapılabilir- alt orta yapılamaz
|
Ba1 durağan Yatırım yapılamaz Spekülatif |
Standart and Poor’s
|
20013 BB+ durağan Yatırım yapılamaz, spekülatif
|
BB negatif Yatırım yapılamaz Spekülatif |
Fitch
|
BBB- Negatif Yatırım yapılabilir – alt orta
|
BB+ Durağan Yatırım yapılamaz-Spekülatif |
Türkiye ye , mevcut işletmeleri satın alarak gelen , özelleştirme yoluyla gelen yada doğrudan yatırım yapmak için gelen yabancı yatırım sermayesi , 2013 yılından sonra azalmaya başladı , buna karşılık portföy yatırımları olarak spekülatif sermaye girişi arttı.
Ekonomide bu gidişatın temel nedeni , otokrasiye gidişle birlikte popülizmin artmasıdır. Zira otokrasiye bir defa giren ülkelerde , hesap verme korkusu ister istemez devam etmek için popülizmi zorunlu kılıyor.
Popülizm Türkiye de kaynakların etkin kullanımını engellemiş ve siyasi hesaplar öne çıkmıştır. Kaldı ki iktisat politikalarının , siyasi , hukuki ve demokratik altyapısı da kalmamıştır. Bu altyapılar olmayınca , bir kriz halinde IMF ile işbirliği yapmak imkanı bile yoktur. Zira bu gibi kurumlar , söz konusu altyapılar olmadan , hiç bir politikanın başarı şansını olmayacağını bilir.