Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının birlikte hazırladığı Tüketici Güven Endeksi, Haziran ayında bir önceki ay Mayıs ayına göre 3,4 oranında artarak, 66.4’e yükseldi. Genel ekonomik durum beklentisi de, yine aynı ayda Mayıs ayına göre yüzde 4.7 oranında artarak yüzde 89.5 oldu.
Aslında üretici de bir tüketicidir. Bu nedenle tüketici eğilimi ekonomik gidişat için ve beklentiler için önemli bir göstergedir.
Tüketici Güven Endeksi ile tüketicilerin kişisel mali durumlarını, genel ekonomiye ilişkin beklentilerini, harcama ve tasarruf eğilimlerini ölçmeyi hedefler. Türkiye de bu endeksler Avrupa Birliği’nin kullandığı yöntemlere göre hesaplanır.
Haziran ayı Tüketici Güven Endeksinde, Genel Seçim sonuçları ile ilgili ve önemli ipuçları var.
Hem seçim ayı, hem de hükümetin istifa ettiği bir ay olmasına rağmen, Tüketici Endeksinin ve genel ekonomik durum beklentisi endeksinin artmasını iki açıdan değerlendirmek gerekir:
•AKP’ iktidarının sona ermesi, tüketici için bir sorun değil, tersine bir sorundan kurtulma gibi algılanmıştır.
•Tek parti iktidarının sona ermesi tüketicinin moralini artırmıştır.
Yine seçim sonuçları ile ilgili olarak, Haziran ayında endekste yer alan diğer alt kalemlerde ki değişmeleri de şöyle yorumlamak gerekir:
Haziran ayında bir önceki aya göre Hanenin maddi durum beklentisi yüzde 2 arttı. Başka bir ifade ile Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durumunun daha iyi olacağını bekleyenlerin oranı arttı.
Önümüzdeki bir yıl içinde Genel ekonomik durum beklentisinin daha iyi olacağını düşünenler sayısı arttı ve endekste paralel olarak yüzde 4,7 oranında arttı.
Bu iki gösterge de Tüketicinin AKP Hükümetlerine artık güvenmediğini tek parti iktidarında istikrar olmayacağını düşünmenin bir yansımasıdır.
Haziran ayında İşsiz sayısı beklentisi yüzde 4,8 arttı… Aynı paralelde Tasarruf etme ihtimalide yüzde 1,3 oranında azaldı.
Benim kanaatime göre tüketicinin İşsizliğin artacağını beklemesinin nedeni, siyasi partilerin istihdam yaratma ve işsizliğin önlenmesi konusunda tutarlı bir plan ve programlarının olmamasından ileri geliyor.
Aslında, son 4 yıldır tüketici güven endeksi düşmekteydi. Haziran Seçimleri tüketici için umut kapısı oldu. Aşağıdaki grafikte, 2011 yılından beri düşen Tüketici güven endeksinin, seçimlerle birlikte Mayıstan sonra artmaya başladığı görülüyor.
Siyasilerin bu tabloyu iyi okuması gerekir. Çeşitli işveren kuruluşları siyasi partilerin fedakarlık yaparak hükümet kurmasını istiyor. Tüketici de bu anketlerde aynı talepte bulunuyor.
Tüketici yeni bir seçim istemiyor. Cumhurbaşkanın seçim yenileme tezini siyasi partilerin üstünde Demoklas’ın kılıcı gibi tutması ters tepecek bir tezdir. . AKP daha çok oy alır şeklindeki fasaryaların da yılsonuna doğru yapılacak bir seçim için geçersiz olduğu açıktır. Zira Bu günkü siyasi partiler, toplumun talebini karşılamazlarsa, bu boşluğu dolduracak yeni partiler veya farklı çözümler ortaya çıkabilir. Aziz milletimiz her darboğazda bir çıkış yolu bulmuştur.