Merkez Bankası, tüketim harcamalarının talep artışı yaratacağından ve enflasyonu frenlemeye engel olacağından korkuyor.
Makro bazda, 2003 yılında, özel nihai tüketim harcamalarında bir artış oldu.. Buna karşılık devletin nihai tüketim harcamaları daraldı.. Eksi 2.4 oldu.
Öte yandan tüketici kredisi kullananların sayısı da 2002’de 1.3 milyon kişi iken geçen sene yani 2003’te 2.3 milyon kişiye ulaştı.. Ne var ki yinede 2000 yılının altında kaldı.
Aşağıdaki tabloda tüketici kredileri olarak verdiğimiz sayılar kredi kartları dışındaki kredilerdir.
TÜKETİCİ KREDİSİ KULLANANLAR |
|
YILLAR |
MİLYON KİŞİ |
2000 2001 2002 2003 |
2.8 0.9 1.3 2.3 |
Geçen sene tüketici kredileri içinde 238.507 kişi taşıt kredisi kullanmış.. Taşıt kredisi kullananların sayısı toplam içinde yüzde 10.5 ediyor. Ne var ki kullandıkları kredi miktarı toplam kredilerin yüzde 45’ine ulaşıyor.
TÜKETİCİ KREDİSİ MİKTARI (2003) |
|
|
TRİLYON TL |
Taşıt Konut Diğer Toplam |
4.7 0.8 5.0 10.5 |
Bankalar tüketici kredilerini üç guruba ayırıyorlar.. Taşıt ve konut dışında üçüncü gurubu “ihtiyaç kredileri” deniliyor.. Bu kredilerde, ev geliştirme, eğitim, mobilya kredileri gibi kredilerdir.
En düşük faiz aylık yüzde 1.80 ile taşıt kredilerindedir.. Taşıt kredilerinin diğerlerinden daha az riskli olduğu için faiz oranı da daha düşüktür. Bunun nedeni de, borcu olan taşıtın resmi yoldan satışının yasak olmasıdır.
Aylık yüzde 1.80 faizin yıllık bileşik faizi yüzde 23.9 tutmaktadır.. Masrafıyla yüzde 24 oranında faiz dersek ve 2004 enflasyon oranı da yüzde 9 olursa, taşıt kredilerinde “reel faiz oranı yüzde 13.8” demektir.
Tüketici açısından yüzde 13 veya yüzde 14 faiz, uluslararası standartlarda yüksek, Türkiye standartlarında normaldir.
Tüketici kredilerinin ve kredi kartlarının artmasından, ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası, enflasyonu açısından rahatsızlık duyuyor.. Bankalar ise geri dönmeyen kredilerin artmasından korkuyorlar..
Tüketicinin yapacağı ise dövizle borçlanmadan uzak durmaktır.