TRAFİKTE AKLA ZARAR İŞLER

İstanbul gibi büyükşehirlerde trafik sorunu kalıcı olarak çözülemiyor… Yalnızca yaşanıyor. Dünyanın en düzenli şehri Londra’da da trafik sorunu var. Henüz çok iyi bir düzen kuramamış olan Moskova’da da trafik sorunu var.
Trafikte olan herkes otomatik olarak “Acaba bu sorun nasıl çözülür?” diye düşünür. Bana göre çözümü üç temel yaklaşım içinde ele almak gerekir. Birisi, eskinin ihmallerini ortadan kaldırmak… İkincisi trafiğin sıkıştığı darboğazlara kalıcı çözümler getirmek… Üçüncüsü de çevre yolları artırmak .

1) Eski ihmaller içinde en önemlisi tünel yapmadan ve toplu taşımacılığı geliştirmek olmuştur. Bir ara büyükşehir kavşak yapmakla trafiğin çözüleceğini planladı. Ancak kavşaklar da çözüm olmadı. Metrobüs uygulaması toplu taşımacılıkta yararlı oldu. Ancak trafik için zulüm oldu. Trafik iki kat arttı. Arabalarda akaryakıt tüketimi arttı. Zaman kaybı arttı. Arabalarda yıpranma hızlandı. Yapılması gereken bu metrobüsleri ve toplu taşımacılığı tünel yapımına hız vererek alta indirmektir.
2) Trafik planlamasında en önemli hedef, zaman ve akaryakıt maliyetlerini düşürmek olmalıdır. Bunun için de darboğazların nedenlerini iyi tespit etmek ve teşhis etmek ve bu tespitlere çözüm getirmek gerekir.
Ben her gün yaşadığım bir sorunu örnek olarak vermek istiyorum. Çekmeköy yolunda Beşiktaş tesisleri mevkisi günün her saatinde tıkalıdır. TEM yolu bomboş olsa da Beşiktaş tesisleri yolu doludur. Bunun nedeni Üsküdar devamındaki yolda olan ayırımlardan ileri geliyor. Bu ayırımlar genişletilerek sorun çözülebilir. TEM yoluna giriş yolu ayrılabilir. Bu konuda öncelikler tespit edilerek darboğazlar önlenebilir.
İlkbahar ve yaz, Anadolu kesiminde oturanların tek nefes aldıkları yer, Ömerli ve Şile’dir. Bu nedenle Pazar günleri Şile otobanı ana-baba gününe dönüyor. Kazalar artıyor. Siren sesleri diğer insanların moralini bozuyor. Eğer Pazar günleri medeni ülkelerde olduğu gibi iş kamyonlarının çalışması önlenirse, bu sorun da kendiliğinden çözülür . Kamyonlar Pazar günü iş yapacak diye halkın dinlenmesi önleniyor ve toplumun huzuru kaçıyor. Topluma kamyonların kazancından çok daha pahalı maliyetler getiriyor.
Bu sorunlar kolayca çözülecek sorunlardır… Buna rağmen yapılmıyor olması “akla zarar işlerdir.”
Kasımpaşa’dan, Şişhane’ye gidişte iki şerit var.. Bir bakıyorsunuz trafik E5’e kadar tıkanmış.. Sonra bakıyorsunuz bir sıra kaldırımlarda park var.. Ancak aynı zamanda bir minibüs sağ şeritte durmuş eşya indiriyor.. Veya bir taksi sağ şeritte park etmiş.. Yol teke düşüyor.. Önceki gün bu olayı yaşadım.. Ve şunu düşündüm.. Bir insan nasıl bu kadar düşüncesiz olabilir? Hadi adam düşüncesiz.. Peki etrafta hiç mi görevli yok?
Kasımpaşa’dan gelişte de üç şerit var.. Ne zaman geçtimse iki şeritte park var.. Üç şerit gelip, tek şeride düşünce tüm trafik alt-üst oluyor. Anayolda mevcut üç şeridin ikisini kapatan araçları hiç mi gören yok?
3) Çevre yolları yapılırken iyi planlama yapılmıyor. Söz gelimi, Trakya’da TEM yolu iki şerit yapılmış. Şimdi bu iki şerit yetersiz kalıyor. Yapıldığı zamanlar, kaynak yetersiz denildi. Sonra genişletilecek denildi. Genişletilmeye de çok uygun bu paralı yolu devletin genişletmesi gerekirken, bu yolun gelirinin iskonto yoluyla satılması da akla zarar işler içindedir.
Trafikte akılsızların yaptıkları akla zarar işler karşısında Allah aklımızı korusun!

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir