Bankalarca, kredi kartların uygulanacak en yüksek faiz oranlarını, yasaya göre, Merkez Bankası belirliyor. Bu belirlediği oranları bankalar bildiriyor.
Merkez Bankası Web sitesinde, Türk Lirası, dolar ve Euro için, 1 Temmuz 2008 den itibaren Bankaların banka ve kredi kartları için uygulayacakları en yüksek faiz oranı var.
Bankalar Aylık olarak ilan edilen bu faiz oranlarını, birden fazla ay için veya yıllık olarak uyguladıklarında, basit faiz üzerinden uygulamak zorundadırlar.
Merkez bankası, kredi kartlarında en yüksek aylık akdi faizi, nakit çekilişi dahil, yüzde 4.39, En yüksek gecikme faizini ise yüzde 5.14 olarak ilan etmiş.
Bu faizleri uygulayan 21 bankanın 18’i kredi kartları faizlerini en yüksek orandan almaktadır. İki tanesi bu orana yakın, yalnızca bir tanesi, Turkish Bank, aylık 4.39 yerine 3.75 faiz almaktadır.
Yani, aslında Merkez bankası, kredi kartları faizini en yüksek oran olarak açıklamakta, ancak bankaların tamamına yakını bu orandan faiz almaktadır.
- Aylık 4.39 faiz yıllık basit faiz olarak yüzde 52.7, yıllık bileşik faiz olarak ta 67.5’tir.
- Aylık gecikme faizi olarak ilan edilen yüzde 5.14 faiz, yıllık basit faiz olarak yüzde 61.7 ve yıllık bileşik faiz olarak ta yüzde 82.5 faiz demektir.
Dünyada faiz oranları sıfıra yaklaşırken, Türkiye de Merkez bankası da faiz indirimi yaparken, yüzde 61.5 basit faiz, yüzde 82.5 bileşik faizin olduğu bir ülkede, devlet yok demektir. Veya devleti yönetenler zafiyet içindedir.
MERKEZ BANKASI KİME ÇALIŞIYOR?
Bu gün bir milyona yakın tüketici kredi kartı ödeme zorluğu içindedir. Doğrusu, tüketici yi organize edip, tüketici kartlarında kriz yaratmaktır. Çünkü yüzde 61.7 basit ve 82.5 bileşik faiz gibi spekülatif ve tefeci faizi ödemek caiz değildir. Bankaların tefeci faiz almasına göz yuman hükümet bu halkın hükümeti değildir. Bu faizleri belirleyen bir Merkez Bankası da, Ulusal bir banka veya halkın bankası değildir. Merkez bankası, kendi yasasını çiğneyerek, Anayasayı çiğneyerek suç işlemektedir.
Aslında, tüketici kredi kartını, hayatta kalmanın bir aracı olarak kullanıyor. Aksi halde aç ve hastalıktan ölecek. Bu duruma düşmüş bir insandan yüzde 61.7 faiz almak, insan istismarının en ağır şeklidir.
Başbakan , “kazandığın kadar tüket, sonra mağdurum deme” diyor. Oysaki Türkiye de 5 milyon işsiz var… Hiç kazanmıyor… Oysaki Türkiye de halkın yüzde 90’ı, geliri ile geçinemiyor.
Kaldı ki, Tefeci faizi alan bankaların, hiç mi günahı yok?
Bir gün Nasreddin Hoca’ nın eşeği çalınmış… Can sıkıntısı içinde durumu komsularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış…
Birisi:
– Hocam demiş… Niye ahirin kapısına iyi bir kilit takmadın sanki?
Bir başkası:
– Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.
Bir diğeri de:
– Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış:
– Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?