TBMM 2010 BÜTÇE TUTANAĞI ÖZELLEŞTİRME

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
23. Dönem 4. Yasama Yılı
38. Birleşim 21/Aralık /2009 Pazartesi

 

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 38’inci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, gündeme geçiyoruz.

Bugünkü gündemimize göre, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2008 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmelere devam edeceğiz.

Program uyarınca bugün iki tur görüşme yapacağız.

On üçüncü turda, Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Denizcilik Müsteşarlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu bütçeleri ile gelir bütçesi yer almaktadır.

 

 

III. KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

1.- 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/759) (S. Sayısı: 442) (Devam)

2.- 2008 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı ile Merkezi Yönetim Bütçesi Kapsamındaki İdare ve Kurumla-rın 2008 Bütçe Yılı Kesin Hesap Tasarısına Ait Genel Uygunluk Bildirimi ve Eki Raporların Sunulduğuna Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/728, 3/934) (S. Sayısı: 443) (Devam)

BAŞKAN – İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz. (CHP sıralarından alkışlar) Buyurunuz Sayın Korkmaz.


CHP GRUBU ADINA ESFENDER KORKMAZ (İstanbul)
– Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; saygılar sunuyorum.


Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Kamu İhale Kurumu bütçeleriyle ilgili görüşlerimi Cumhuriyet Halk Partisi adına arz etmeye çalışacağım.

Bugüne kadar yapılan özelleştirme uygulamalarını örnekler vererek tartışmak istiyorum. Bunları şu başlıklar altında toplamak gerekiyor:

Bir: Özelleştirme gelirleri bugüne kadar çarçur edildi. 2008 sonuna kadar Telekom dışında 26,9 milyar dolar özelleştirme yapıldı. Bunun 18 milyar doları hazineye aktarıldı, 10,3 milyar doları da kapsamdaki KİT’lere ödendi. Demek ki bu kadar varlık satışından hazineye kalan 18 milyar dolardır yirmi senede ve arkadaşlar o yirmi senede hazineye özelleştirmeden 18 milyar dolar kalmış, buna mukabil Türk Telekom’un yüzde 55’lik hissesinin satışından dolayı, yirmi yıllık satışından dolayı, Türkiye’den giden 25 milyar dolar olacaktır. Bunun 5 milyarı gitti, 20 milyarı da kalan on beş-on altı yıl içinde gidecektir. Düşünebiliyor musunuz, özelleştirmeden hazineye 18 milyar dolar gelmiş ama yalnız Telekom’un götürdüğü 25 milyar dolar.

Özelleştirme gelirlerinin aslında okul, yeni yatırım, altyapı yatırımı için harcanması gerekirdi, özelleştirmenin temel felsefesi buydu ama bunlar, daha sonra özelleştirme gelirleri bütçeye aktarıldı, bütçe açıklarını ve nakit açıkları kapamak için kullanıldı.

İki: Özelleştirmede kayırmalar oldu, özelleştirme işlemleri şeffaf yapılmadı.

Değerli arkadaşlar, bunu ben söylemiyorum, bunu özelleştirme işlemlerinin şeffaf olmadığını ve kayırmalar olduğunu ben söylemiyorum, Özelleştirme İdaresinin bağlı olduğu eski Başbakan Yardımcısı Sayın Abdüllatif Şener söylüyor.

İki örnek de ben vermek istiyorum. Bir: TÜPRAŞ’ın sermayesinin yüzde 14,76’sı İMKB’de toptan satışlar pazarında işlem fiyatının altında satıldı. Yargı “Bu işte aleniyet yoktur, halka duyurulmadı.” diye bu satışı iptal etti, bozdu.

İki: Manisa Sümerbank Mensucat Fabrikası 3 milyon 750 bin dolara satıldı. Dört buçuk ay sonra arsasının bir kısmını satın alan firma Kipa Tesco’ya 13 milyon 750 bin dolardan sattı.

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) – Güzel para bu!

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – AKP rantı bu!

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Arkadaşlar, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu altyapı yatırımları ucuza satıldı. Türk Telekom bunun en canlı örneğidir. Türk Telekomun yüzde 55’i 2005 yılı Kasım ayında 6 milyar 550 milyon dolara blok satış yoluyla yabancı sermayeye satıldı. Türk Telekom satıldığında kurumlar vergisi oranı yüzde 30 idi. Türk Telekom kurumlar vergisi oranı yüzde 20’ye indikten sonra yani altı ay sonra satılsaydı vergi sonrası kârlılık oranı daha yüksek olacağı için daha pahalı satılırdı çünkü yüzde 30 vergiye göre yüzde 20 vergi oranı firmaya daha çok kâr bırakıyor. Diyelim ki o zaman, net bugünkü değerini hesaplarken firma, 6,55 milyar dolar değil, örneğin -kaba bir hesap yaptım- 8,5 milyar dolar verecekti altı ay sonra satılsaydı. Neden acaba altı ay sonra satılmadı Telekom? Bunu doğrusu çok merak ediyorum.

Değerli arkadaşlar, çok fazla işi rakama boğmak istemiyorum ama Türk Telekom’un dört yılda sağladığı net kâr -2006-2007 yılları zaten yayınlandı, 2009 yılının üç çeyreği yayınlandı, ona göre düzeltirsek ve dört yıl itibarıyla sağladığı net kâra bakarsak- 7,8 milyar dolar. Gayet güzel, verimli, etkin çünkü tekel niteliğinde altyapı. Yalnız, bu kârın -bu, vergi sonrası net kâr- yüzde 55’i yani 4 milyar 309 milyon dolar yurt dışına transfer edildi. Neden? Çünkü firmanın yüzde 55 kısmının kârı.

Şimdi, değerli arkadaşlar, eğer 6,56 milyar doları Türk Telekom adına Hükûmet tahvil çıkararak borç alsaydı yani bu parayı borç alsaydı bir yılda bir yıllık geliriyle beş yıllık borç faizini ödeyecekti. Diyelim beş yıllık borç alsaydı bir yıllık Telekom geliriyle bunun faizini ödeyecekti, dört yılda ana borcunu ödeyecekti, toplam beş yılda ve dolayısıyla Türk Telekom, beş yıl sonra, daha doğrusu beş yıl içerisinde Türk Telekom o alınan borcu ödeyecekti, on beş yıl bize çalışacaktı. Şimdi yirmi yıl yabancıya çalışıyor ve bu yirmi yılda götüreceği ortalama, demin ifade ettim, yılda 1 milyar 250 milyon dolar olursa götüreceği para 25 milyar dolardır.

Yetti mi? Yetmedi arkadaşlar, yetmedi. Bakın bu bir anlayış meselesidir. Bu, IMF’nin 2001 yılında getirdiği politikaların devamı meselesidir. IMF bugün yok ama politikaları var, IMF’cilik devam ediyor. Hani “IMF olsun olmasın, IMF’yi biz kapıya koymuyoruz.” diye övünmek yanlış. IMF’yi koymuyorsun ama IMF yolundan da bir saniye ayrılmıyorsun ve bu nedenle yetmedi diyorum. Yetmedi çünkü 2003 yılıyla 2009 yılının Temmuz ayına kadar Türkiye’den doğrudan yatırımlar nedeniyle -bunlar resmî rakamlardır- 10 milyar 465 milyon kâr transfer edildi, dışarıya para gitti, kaynak gitti ve portföy yatırımları nedeniyle 21 milyar 668 milyon dolar para gitti. Toplam AKP İktidarı döneminde altı yıl yedi ayda 32 milyar 133 milyon dolar para gitti. Eğer isteyen olursa bunu Merkez Bankası ödemeler bilançosundan çıkarabilir. Daha kolay ulaşmak isteyen arkadaş olursa, ANKA Ajansı hesaplamış, 20-21 Eylül 2009’da bunu görebilirler.

Bakın arkadaşlar, burada “4 milyar” demiyorum, “4,5 milyar” demiyorum, “32 milyar 133 milyon dolar” diyorum. Bu, yurt dışına gitti. Bu, Türkiye’nin kan kaybıdır, kaynak kaybıdır. Bu çıkmıştır, bu para bizden çıkmıştır. Bizim burada çalışıp kazandığımız, emek verdiğimiz kaynaklar yurt dışına, yalnızca uygulanan kur politikası ve yanlış dışa açılma nedeniyle, yanlış politikalar nedeniyle gitmiştir, göz göre göre, aleni, bağırta bağırta götürmüştür ve yine söylüyorum: Bu 4 milyar dolar, 4,5 milyar dolar değil, bu, bugünkü parayla -eğer doları Türk lirasına çevirirseniz- 49 milyar liradır. Eski parayla “trilyon” falan değil, 49 katrilyondur; 49 katrilyondur arkadaşlar! (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

ESFENDER KORKMAZ (Devamla) – Peki, teşekkür ederim. Bu, Türk milletinin, Türk halkının gelecekte fakirleşmesine neden olacaktır. Devamlı kaynak çıkışı ülkenin kan kaybı demektir ve nihayet arkadaşlar, bugün satılacak köprü ve otoyollarda Türkiye’ye iltizam usulünü yeniden getirmektir. Yüz yıl önce terk edilen, yüz yıl önceki ilkel bir metot olan iltizam usulü yani “devlet gelirlerinin ihale yoluyla satılması” yeniden gündeme gelecektir, eğer köprü ve otoyollar gelirleri satılırsa. AKP Hükûmeti bundan vazgeçmelidir. Bunun yerine borçlanırsa daha ucuza çıkaracaktır yapacakları yatırımları. Bunu şiddetle öneriyorum.

Bütçenin hayırlı olmasını diliyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Korkmaz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir